13 entry daha
  • kar amacli bir sponsoru olmayan, sadece gonullulerle yonlendirilen, ko-ca-man bir festival bu. sayilar yeterli bir sekilde ifade edemiyor bunu, ama gene de belirtmek gerekir ki bu sene 50,000'den fazla kisi katildi. bu kadar buyuk, sevgi ve guven hediye etmeye dayali bir festival olmasina ragmen, ortami suistimal eden kisiler azinlikta kaliyor - beni en cok etkileyen yonu de burasi.

    henuz kita avrupalilar tarafindan kesfedilmeden once yerliler ayni mekanda* yilda bir kere toplanip ates ve seks temali ritueller yaparlarmis. yeni amerikalilar yerlilerden kurtulduktan sonra bu rituelleri kendi festivallerine donusturmusler. col soguk savas sirasinda ise ordu tarafindan isgal edilip silah denemeleri icin kullanilmis. burning man ilk mekani olan san francisco'daki bir sahile 1990'da artik sigamaz oldugunda, buraya tasinmis.

    festivaldeki sanat genelde karmasik ve asiri derin sanattan ziyade, ifade etmek istedigi seyi dupeduz gozler onune seren turde bir sanat. tamami gezilemeyecek kadar buyuk bir mekanin her yonune serpistirilmis sanat eserlerinin yaninda, ortalikta gezinen bir suru evrim gecirmis arac (http://images.google.com/…ges?q=burning man art car) var. bircok insanin giydikleri (ve giymedikleri) de sanat sayilabilecek nitelikte. bunun yaninda kocaman bir parti ruhu var. colun ortasinda kendi kendine yetebilmek, ve sonrasinda hicbir iz birakmadan ortami terkedebilmek festivalin onemli bir parcasi. ayrica her turlu fikre acik olmak, her kafa yapisina sahip insani kabul etmek, iletisim kurmak, saymak ve hatta sevmek cok onemli. dindarindan hippisine, metalcisinden meditasyoncusuna herkes birbirine ahbabiymis gibi davraniyor.

    kanimca detaylara cok fazla inmeye gerek yok. hem kelimelerle anlatmak imkansiz, hem de anlatabilsem bile kisisel olarak yasanilmasi gereken bir sey bu. basta kayboluyor insan illaki, ama sonra kendini buldugunda etrafindaki insanlara daha farkli gozlerle bakiyor.
181 entry daha
hesabın var mı? giriş yap