12 entry daha
  • aslında bu film için daha önce de bir şeyler yazmıştım fakat filmin bendeki yeri çok özel olduğu için yazdıklarımı kendime yakıştıramadım ve sildim. öncelikle film atv için çekilmiştir. yani atv'den başka bir kanalda izlemek imkansız bildiğim kadarıyla. atv'nin kardeş kuruluşu kanal 1'de de izlediğimi hatırlıyorum. ayrıca vcd ve dvd'si de yok. yapılabilecek tek şey, atv'nin yayınladığı bir gün filmi kaydetmek ve internet üzerinden izlenebilmesini sağlamak. filmi birkaç kez izlediğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.

    fikret kuşkan'i çok seven ve yapımlarının çoğunu izleyen biri olarak, kuşkan'ın en iyi performansını açık ara bu filmde gösterdiğini söyleyebilirim. belki de bu rol ona yakışmıştır, ona göredir, bilemiyorum. ayrıca filmin konusu, anlatılmak istenenler de çok iyiydi. filmde kuşkan dışında, canan mutluer, macit sonkan, damla özen, serdar orçin, güler ökten gibi oyuncular oynuyordu. ayrıca filmin müzikleri de çok güzeldi. evet bundan sonrası filmi izlemeyenler için...

    --- spoiler ---

    film, bir ailenin şiddet yüzünden ne hale gelebileceğini anlatıyordu aslında. filmde serdar orçin, fikret kuşkan'ın canlandırdığı haydar'ın kardeşini oynuyordu ve bir süre sonra psikolojisi tamamen bozuluyordu. babası (macit sonkan), çevresi laf yapmasın diye oğlunu doktora götürmemişti ve oğlu intihar ettikten sonra düzeldi fakat artık her şey için çok geçti. filmde çocukların annesini, şimdilerde cevriye hanım karakteriyle yeniden gündeme gelen güler ökten canlandırıyordu. o da kocasından yıllar yılı dayak yiyen bir tip olup, evde katliam çıkmasın diye kocasına ses çıkartamıyordu.

    fikret kuşkan'a gelince, kardeşlerini, annesini ve arkadaşlarını çok seven bir karakterdi. adı haydar'dı yanlış hatırlamıyorsam ve serseri, işi gücü olmayan biriydi. tabii böyle birisi olmasında babasından yıllarca yediği dayağın etkisi de vardır. mahalle arkadaşlarıyla kurduğu bir çetesi vardı, ufak çaplı hırsızlık yapıyorlardı. filmin ilerleyen dakikalarında tesadüf eseri tanıştığı, kendisinden yaşça büyük, zengin buse (canan mutluer) ile sevgili oluyordu ve bu sürede ailesini boşluyordu. aynı zamanda arkadaşlarını da. kardeşi belki o evde olsa intihar etmeyecekti. arkadaşlarından da travesti bile olan vardı. hatta yine yanlış hatırlamıyorsam, travesti olan arkadaşı çeşitli dizilerden hatırladığımız burak altay...

    kardeşinin ölüm haberi geldikten sonra evine geri dönüyor, buse'yi bırakıyordu. babasının yanında çalışmaya başlıyordu. onun yokluğunda her biri başka yere dağılan arkadaşlarını da topluyordu yeniden bir araya. hepsini işe sokuyordu. fakat filmin sonu mutlu bitmiyor... film boyunca kapıştığı ayı kemal ve adamları tarafından, filmin sonunda vuruluyordu haydar... diğer bir ayrıntı da, ayı kemal, buse'nin adamıydı ve buse, haydar'la yaşamaya başladıktan sonra haydar'a bir şey yapamamaya başlamıştı. bu durum canını fena halde sıkıyordu, üstelik buse'ye de aşıktı kemal. filmin sonunda haydar'ı tuzağa düşürüp öldürüyordu, ama haydar'ın öleceği daha filmin başından belliydi.

    --- spoiler ---

    anlattığım gibi çok hüzünlü bir film ve neden vcd'si, dvd'si çıkarılmaz anlayabilmiş değilim. arkadaş çevremde filmi benden başka izleyen var mı bilmiyorum, sorduğum hiç kimse izlememiş. sözlükte de hiç ilgi yok zaten filme. mesela şu an artık çok geç sinemalarda gösterilse ve reklamı yapılsa, eminim ki minumum 500 bin kişi izler. herkesin, özellikle de çocuklarına, karılarına şiddet uygulayan adamların, kesinlikle izlemeleri gerektiğini düşündüğüm bir film. ayrıca yine aynı şekilde atv için çekilmiş fikret kuşkan filmi muhallebicinin oğlu da çok iyi bir filmdir. ondan da bir ara bahsederim...
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap