• ankara devlet tiyatrosu sanatcisi.
    1958 ankara doğumlu. 1980yılında devlet tiyatrolarında göreve başladı. 1981 yılında adana devlet tiyatrosu müdürlüğüne atandı. 1986 senesinde ihtisas için devlet tiyatroları tarafından londra'ya gönderildi. 1987 yılında tekrar adana devlet tiyatrosundaki görevine döndü. 1989'da rejisör kadrosunu aldı ve ankara devlet tiyatrosu müdürlüğüne atandı. on ay sonra bu görevden istifa etti. 1993 ve 1998 yıllarında tekrar bu göreve atandı ve her ikisinde de istifa etti.
    görev aldığı oyunlar :
    küçük prens, ayakta durmak istiyorum, sultan gelin, kaktüs çiçeği, genç osman, avanak, töre (kültür bakanlığı en iyi reji ödülü), çayhane, bir şehnaz oyun, müfettiş, hayvan çiftliği, uyarca (kültür bakanlığı en iyi reji ve sanat kurumu en iyi yapım ödülü), iyi, danton'un ölümü, ne güzel bir gün, küheylan (avni dilligil en iyi yapım ödülü, yaşam radyo en iyi oyun ödülü), kuvay-ı milliye kadınları (atatürkçü düşünce derneği en iyi reji, en iyi yapım ödülleri), açıl susam açıl, atları da vururlar, goya, ziyaretçi
  • osman wöber'in istifa etmesinden sonra istanbul devlet tiyatrosu müdürlük ve sanat yönetmenliği görevine atanan tiyatrocu.
  • oyuncularına "burada uhrevi bir şey yapıyormuşuz gibi kasılıp durmayın yahu, bu sadece bir iş" diyen yönetmen.
    oyuncuların mah mih moh diye gezmesine ve kendilerine boş buldukları her an "ben sanatçıyım, sanatçı, ehehehe, sanat, sanat tamam mı? ben, ben, ehehe, sanat, ehehe, sanatçıyım" dediğini bildiğinden onların ayaklarını yere değdirmek için bu ikazı yapmışlığına tanık oldum.

    yönetmenliğini estetiğe kurban ediyor. büyük dekorlara sahip oyunlar koymayı tercih ediyor ve oyunlarda seyirciyi yakalayacak bir numarası daima oluyor. örneğin genç osman oyununda osman'ın asıldığı sahnede padişah tuğrasının harflerinden birinin sökülerek bir urgana dönüşmesi ve adamın oraya asılması gibi. bu sembolizmle "kendi dönemiyle, yenilikçiliği ve eylemleriyle birlikte ölüp giden bir padişah" vermiş olmasının etkisi seyircide çok büyüktü. eski tip bir insan yani sanatta belli otoritelerin yöntemlerinin katılığını aşmamaya gayret ediyor. oyuncularını kendi seçiyorsa (devlet tiyatroları için söylüyorum) casting konusunda başarısız. oyuncular çok tipik. roller karikatürize.

    oyunlarda tartıma önem veriyor ve disiplinli biri. mesleki açıdan gevşememeye özen gösteriyor. kalabalık kadrolu oyunlarda başarılı ancak üç kişilik bir oyun koysa karakterlerin kontrastını açığa çıkarmaları için oyunculara doğru yönlendirmeleri yapabilir mi bilemiyorum.

    umarım yeni oyunlar sahneler.
  • konservatuvarda okurken, yanılmıyorsam 13-14 yıl önce şakir hocanın rejisörlüğündeki "bir şehnaz oyun" seçmelerine girmiştim ve alınmıştım. cem idiz hoca ile şarkıları çalışmıştık. artık oyun çıkmaya çok yakındı ama konservatuvardaki hocamın beni bu sebeple mezun etmeyeceğini anlayıp bırakmak zorunda kalmıştım.

    akm'de hiç unutmuyorum, elimde kocaman bir çiçek ve mahcubiyet ile şakir beyin yanına gittim. anladı tabii çıkmak zorunda olduğumu. binbir özür diledim, hatta yerime bir arkadaşımı bile yolladım oyuna zeval gelmesin diye. çok kızacağını düşünmüştüm ama sanırım konservatuvarlı öğrencinin halinden anlamıştı.

    şimdi o yıla geri dönsem, asla çıkmaz, sonuna kadar giderdim.
    içimde uhde kaldı o oyun ve yerime giren arkadaşımın benden sonra oynadığı başka başka bir sürü oyun.

    umarım iyidir. umarım sağlığı, keyfi yerindedir. umarım ortak sahnelerde bir gün buluşuruz tekrar.
hesabın var mı? giriş yap