• iş arayışında bir kadının gördüğü bir boşlukta, kız kardeşiyle beraber açtığı ölüm/cinayet sonrası temizlik firmasını konu alan film.
    http://www.imdb.com/title/tt0862846/
  • 28. film festilali bünyesinde seyredebileceğiniz film.
  • (bkz: cleaner)
  • little miss sunshine yapımcılarından çıkma bir film.amy adams, emily blunt, alan arkin başrollerde. referansı sağlam olduğundan festivalde kaçırılmaması gereken bir film.
  • wristcutters a love story ve little miss sunshine tadında hem eğlenceli hem hüzünlü, hem aydınlık hem karanlık çok hoş bir film.
  • "işler ne kadar kötü giderse gitsin, çabala ve asla mutluluğunu kaybetme" temalı yanlışlıkla izlediğim filmlerin son zamanlardaki en iyi temsilcisi.

    istanbul film festivali kapsamında izlediğim film kız kardeşi, gayrimeşru çocuğu, iş kurma çabalarıyla biraz ayrılsak da beraberiz'deki yer elmasını andıran nev-i şahsına münhasır babası ve başkasıyla evlenmiş olmasına karşın üniversite yıllarından beri kopamadığı yasak aşkı çemberindeki hayatını düzene sokma mücadelesindeki bir kadının yaşadıklarını çok tatlı bir şekilde anlatıyor.

    senaryosu bir kadının elinden çıkmış olduğu belli olmasına rağmen, özellikle ince espirileri, sağlam konusu ve akışıyla asla yalnızca kadınlara hitap eden bir film değil. hatta bunun senarist megan holley'in yazdığı ilk filmi olarak görülmesi şaşırtıcı. iki ana karakteri oynayan amy adams ve emily blunt ile bahsetmeden geçemeyeceğim çocuk oyuncu jason spevack da tam karakterlerinin oyuncuları olmuşlar, ve çok başarılılar.

    fırsatı bulunursa, benim yeterince bilgi sahibi olsam benim de diyeceğim "kadın filmi" ya da klasik "hayata bağlan, mutlu ol filmi" önyargılarına kapılmayıp mutlaka izlenmesi gereken bir film.
  • belli sahnelerde senaryosunun bir kadın tarafından yazılmış olduğu hissediliyor gerçekten. çok gerçekçi.

    --- spoiler ---

    rose, çok seviyor olmasına rağmen bir gün gerçekleri farkeder ve yasak ilişkisini bitirmeye karar verir. bir akşam kendisini görmeye gelen sevgilisine, gayet üzgün ve gözleri dolu dolu olmuş bir şekilde, daha fazla devam etmek istemediğini söyler. adam ruhsuz "demek buraya kadarmış" der ve arabasına binip gider.

    --- spoiler ---

    izlemeye değer, senaryosu gayet orjinal bir film.

    en sevdiğim sahne ise şu oldu:

    --- spoiler ---

    - norah: bu seferki iş ne?
    - rose: (gülümseyerek) intihar...

    --- spoiler ---
  • bu filmi izlemem için alan arkin yeterliydi benim açımdan. little miss sunshine'ı sevmiştim. bu filmi de sevdim.

    * * amy adams ile * * emily blunt da gayet iyiydi. keyifle izledim.
    ve oscar rolündeki jason spevack'ı da öyle. rose, norah ve oscar'ın zor ve silik hayatları, var olma çabaları...

    iki kız kardeşin "bir şey" olma çabası, babalarının onlara yaptığı jest; dedesinin moral verdiği, zeki ama uyumsuz addedilen çocuk... hepsi yerine oturmuştu. bazen "bir şey" olmak ne kadar da zor olabiliyor. ne yapsan yetmiyor.

    --- spoiler ---
    özellikle bebek bezine çikolata döküp yiyen ve evlenmiş , doğurmuş, gururla dolmuş (!) kadınların yanında "bir şey" olduğunu anlatmaya çalışmak...
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
    tren sahnesini, kedi için ev yakılan sahneyi sevdim...
    bir de tek kollu winston ile rose arasında bir şeyler başlamadan film bitti.

    oscar: piç ne demek?
    norah: evlenmeden doğan çocuk. ileride göreceksin, piç olmak çok havalı bir şey
    --- spoiler ---
  • özgün senaryosu ve doğallığıyla ağızda güzel bir tat bırakan filmdir. bu yüzden filmin bu kadar popüler olmaması insanın hoşuna bile gidiyor.

    --- spoiler ---
    son karede oscar'ın little bastard dövmesiyle ve dürbünüyle parkta oynayan kızı kesmesi hoş bir ayrıntı olmuş.
    --- spoiler ---
  • aynı frozen river gibi küçük bütçeli ama sıradışı, güzel film. sıradan insanların hayatını çok güzel anlatmış. zevkle izledik.

    bir de tek kollu abi clifton collins jr; babel ve capote filmlerinde de vardı.
hesabın var mı? giriş yap