• dogru yazili$i aforoz olan kelime. kilisenin yogun etkisi altindaki ortacag da aforoz edilen biri boynuna kirmizi bir$ey asiyordu ve onu goren herkes kendi yakinlari bile ona cok kotu davraniyorlardi. ayrica aforoz edilen biri yeniden dine kabul edilebilir.(bkz: joan of arc) en son gecen yillarda bir klibinde isayla sevi$en madonna aforoz edildi kadin zaten budistti bayaa bir dalga gecti sonra.
  • hıristiyanlıkta aforoz, papaların elindeki en güçlü silahtır. aforoz edilmek sanıldığı kadar basit bir olay değildir. aforoz edilen kişi doğrudan doğruyahıristiyanlık`tan atılır. “atılırsa ne olurmuş”, demeyin. aforoz edilen şahıs ilkin vaftiz hakkını, doğum kayıtlarını, dolayısıyla ölüm kayıtlarını ve en önemlisi ona verilmiş olan hıristiyan adını ve evliliğini yitirir. aforoz edilen şahıs en kısa deyişle insan sayılmak hakkını yitirir. adı kilise kayıtlarından bir kez silindi mi bir daha böyle bir insanın yaşamış olduğunu bile kanıtlayabilmek olası değildir. çünkü 18. yüzyıla kadar ve günümüzde bile-doğum, evlilik ve ölüm kayıtlarıyla tüm tapu ve eğitim kayıtları kilise’de tutulmaktaydı. protestanlığın kurucusu papaz martin luther, papa tarafından aforoz edilmişti. aradan yaklaşık 430 yıl geçmiş olmasına rağmen hala af edilmemiştir. luther ve vatikan için 2000 yılında bile resmi literatürde martin lutherin adı yoktur. çünkü aforoz edilmiş birinin adını anmak papanın dinsel otoritesine karşı çıkmakla eş değerli sayılmıştır.
  • hıristiyanlık ve yahudilikte dine karşı suç işleyen kimselere yetkili dini şahsiyetler veya meclisler tarafından verilen, dinden ve topluluklarından atma cezası.
    topluluktan çıkarma cezasına bütün eski dünya kavimlerinde rastlanmaktadır. yahudiliğin ilk dönemlerinde ahdi bozan ve ahd kanunlarını çiğneyenler, allah’ın lanetiyle cezalandırılmışlardı. topluluktan ve sosyal bütün haklardan mahrum etme cezası olan “aforoz” ise, ezra zamanında bağımsız bir müessese haline gelmiştir. ilk defa hahamlar tarafından uygulanan sinagogdan uzaklaştırma muamelesiyle bu ceza kesin şeklini almıştır. söz konusu ceza, talmudcular amoraim zamanında (m.ö. 200-500) üç şekilde ortaya çıkmıştır. bunlar; fazla önemli olmayan yasakların çiğnenmesi sebebiyle verilen kınama cezası demek olan “nezifa”, cemaatle münasebeti yasaklayan, yas tutmaya mecbur eden “niddui (küçük aforoz)” ve kişinin suç işlemekte ısrar etmesi durumunda uygulanan ve toplumdan atılmayı gerektiren “herem (büyük aforoz)” denilen cezadır. miladdan sonra 70 yılından itibaren süresiz olarak cemaatten çıkarılma cezasının uygulandığı bilinmektedir. ünlü filozof spinoza, yahudi kutsal kitaplarının orijinalliği hususunda şüphelerini dile getiren eserler yazdığı için aforoz edilmişti.

    aforoz cezası hıristiyanlığa da yahudilikten geçmiş olduğu halde, hıristiyanlar bu cezanın kaynağının hazret-i isa’nın günahkar birisi hakkındaki sözlerine dayandırırlar. hıristiyanlıkta önceleri beddua şeklinde uygulanan aforoz cezası önemini kaybetmiş, zamanla topluluktan çıkarma şeklinde tatbik edilmiştir. dördüncü yüzyılın sonlarından itibaren topluluktan tamamıyla çıkarma şeklinde değil, ıslah gayesiyle ve tövbe etmesi halinde suçluyu yeniden cemaate alma tarzında uygulanmıştır.

    aforoz bilhassa ortaçağda papaların elinde bir silah olarak kullanıldı. çünkü bu çağ, hıristiyanlığın en korkunç ve en karanlık devridir. bu devirde hazret-i isa’nın telkin ettiği insanlık, merhamet, şefkat, iyilik ve güzellik esasları tamamen unutuldu. bunun yerini taassup, kin, nefret ve düşmanlık aldı. papalar makamlarını kuvvetlendirmek ve servetlerini arttırmak için akıl almaz yollara başvurdular. ilmin ve fennin karşısına dikildiler. galile, kopernik, newton dünyanın döndüğünü, islam alimlerinin yazdıkları kitaplardan öğrenip söylediler. bu sözleri suç sayıldı ve galile, papalar tarafından aforoz edildi. vatanı için mücadele eden jandark’ı sihirbazlıkla itham ederek diri diri yaktılar. engizisyon mahkemeleri kurarak binlerce insanı aforoz ettikten sonra işkenceyle öldürdüler. 1077 yılında aforoz edilen alman imparatoru iv. herny (heinrich) affedilmek için canossa’ya gelerek papa yedinci gregory’nin kapısında günlerce yalın ayak karlar üzerinde bekledi.

    on ikinci yüzyılda küçük aforoz (excommunicatio minor) ve büyük aforoz (excommunicatio mojor) ayırımı yapılmış; birincisi, suçluyu sadece dini merasimlere katılmaktan alıkoyduğu halde, ikincisi toplulukla ilgili bütün sosyal haklardan mahrum etmiştir.

    aforoz cezasını ancak papalar, yahut piskoposlar veya ruhani meclisler verebilirdi. son kilise kanununda aforozu gerektiren suçlardan bazıları şu şekilde tesbit edilmiştir: hıristiyanlıktan dönmek, başka bir mezhebe girmek, papaya saldırıda bulunmak, kutsal kabul edilen eşyayı korumayıp uygun olmayan yerlere atmak yahut bulunması gereken yerden başka bir yere nakletmek veya gizlemek, günah çıkaran kimsenin doğrudan doğruya dini nitelikteki sırrı ifşa etmesi, çocuk düşürme suçuna yardımcı olmak.

    ortodoks ve ermeni kiliselerinde de aforoz cezası vardır. protestanlıkta ve katoliklerdeki kadar ağır olmasa da, dini bir disiplin vasıtası olarak kalvinci kiliselerde mevcuttur.

    hıristiyanlıkta aforoz, büyük ve küçük olmak üzere iki türlüdür:

    büyük aforoz: bu cezaya uğrayanlar, cemaatten hiç kimseyle temas kuramaz, ayinlere katılamaz ve hıristiyan mezarlığına gömülemez.

    küçük aforoz : yalnız kendi aile fertleriyle temas kurabilir ve bazı ayinlere katılabilir.

    islam cemiyetinde ruhban veya din adamları sınıfı bulunmadığı gibi, aforoz uygulaması da yoktur. islamiyet’te günahkarların günahlarını ancak allahü teala affeder. herhangi bir suç işleyen kimse de mahkemelerde cezalandırılır. islam hukukunda müslümanı dini vazife ve ibadetlerden mahrum bırakma veya toplumdan uzaklaştırma gibi bir ceza bulunmamaktadır.
  • yunancasi aforismos
  • dinden kovma olayı. aslında bir nevi ateisliğe geçişi temsil eder.
    (bkz: ateist)
  • yatili okullarda erkelerin yeni gelen sübyanlarin odalarini basaraktan muhtelif yerlerine bengay ve canfolin tarzi mentollü kremler sürmek kaydiyla gösterdikleri ucuz güc gösterisi...
  • aforizma ile dilbilimsel bir bağı olması muhtemel şey.
  • tdk'nın yerine toplu dışılama'yı uygun gördüğü rumca sözcük.
  • (bkz: düşkün)
  • adana fen lisesi'nde okula yeni gelen çömez lise bir bebelerine, kendilerini okulun dayısı ve de sahibi sanan ergen lise ikiler tarafından yapılan hoşgeldin işkencelerinin genel adıdır.
hesabın var mı? giriş yap