• klasik ülker reklamı repliği
  • bir zamanlar butun takimlar tarafindan karsi takim taraftarini sinir etme amacli degistirilerek, tribunlere tasinmis reklam slogani.
  • önce guneş, hava, su
    sonra bol gıda gelir

    mısraları ile insanın ihtiyaç piramidini tanımlayan,

    ak$ama babacıgım, unutma
    ülker getir

    sözleri ile de sosyal ve kültürel bağlamda aile ilişkilerine değinen toplumsal içerikli bilimsel çalışma.
  • vakti zamanında evin kadını çalışmaz, evin beyinin verdiği üç kuruş harçlığı da yemeklik malzeme için kullanıp, ülker almaya parası yetmezken çıkan bir reklamın sloganıdır bu efendim. o zamanlar televizyon her evde yoktu da radyolardan duyardık bu sloganı hatta. sadece televizyon mu? civarda öyle mmm migroslar, efendime söyleyeyim tansaş'lar falan da yoktu. evin annesinin parası çıkışsa da, ülker alma işini kocasına devretmemesi imkânsızdı. zira en yakın bakkal üç sokak ötede idi. aile planlaması denen şey de "hak getire" konumunda olduğundan, o zavallı ev hanımının boy sırasına göre beş tane çocuğu giydirip, sıraya dizip, aile gezmesine çıkar gibi koluna takması ve öğle sıcağında canı ülker çeken çocuklarına "bir koşu bakkala gidip" ülker yetiştirmesi de imkânsızdı. işte bu nedenle bu sloganın türk aile yapısını çok iyi gözlemleyerek yapılmış bir çalışmanın ürünü olduğunu önemle belirtmek gerekir. değişen aile yapısı ve bu nedenle söz konusu sloganın çağa uygunluğunu tartışmaya kalkarsak da şunlar ortaya çıkar: devir değişmiştir. adım başı bakkal, adım başı migros'tur. kadınlar artık tek ya da bilemedin iki çocuk doğurmakta, kendileri çalışıp para kazanmakta ve eğer çalışmıyorlarsa da öyle yemeklik malzeme parasına tamah etmemektedirler. koca olan evin beyi söz konusu hanımlara yemeklik malzeme parası dışında üç oda bir salon daire kiralarken yetecek depozito parası bile bırakmaktadırlar. zira bu kadınlar, canı sürekli bir şey isteyen tüketim toplumu çocuklarının anneleridirler. tüm bunların dışında, artık ülker almak için taban tepmeye gerek kalmamıştır. internet denen şey ile "koy sepete" denilebilmekte, evlere servis yapılabilmektedir. işte bu bakımlardan sloganın değişmesi gerekmektedir. ancak slogan değişse işe yarar mı bilinmez. zira o devrin poposunda bir okka bez olan çocukları olan bizler artık büyüdük. büyüyen bizlerin minicik çocukları bile oldu ve o veletlerin ellerinde cep telefonu var artık. bu bıcırıkların ülker yemeye niyetleri olsa, sabahın ezanında babalarıyla birlikte kalkıp, ona "bana akşama ülker getir" diye tembihte bulunmalarına da gerek yok bu nedenle. açar telefonu, isterler. ancak dediğim gibi, sloganı değiştirmek yeterli değil artık. ürün değişmeli kardeşlerim. satışa sunulan ülker ürünleri değişmeli. çünkü bu çocuklar bisküvi de sevmiyorlar! ülker artık yapısını değiştirsin ve hamburger üretsin. barbie bebeklerle oynayan ve eti form reklamı izleyip beş yaşından itibaren diyet yapmaya başlayan kız çocukları için light hamburger üretsin hatta. başka türlü olmaz bu iş...

    sosyolojik irdelememizi burada bitirirken, yine o zamanlardan bir reklam sloganı ile sizlere veda etmek istiyorum sayın dinleyiciler. "bugün 27 ağustos 2004. demirbank iyi günler diler. dongggg!*şimdi yurttan sesler korosunu dinleyeceksiniz."
  • beşiktaş tribünlerinin ülkerspor ile beşiktaş arasındaki müsabakalarda ülkerle ta$ak geçmek için kullandığı güzel slogan ..

    (bkz: 19 mayis 2005 besiktas ulkerspor maci)
    (bkz: khalid el amin)
    (bkz: cuk oturmus)
  • kimi çocuk bünyeler, sözkonusu şarkının "unutma ülker getir" bölümünün sonuna "eti eti eti"yi ekleyerek genç yaşta remix'in tadına varmış, aydınlanma yaşamış, hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmamıştır.
  • ülker ile imzalanan anlaşma gereği fenerbahçe basketbol takımı taraftarının yapacağı tek tezahürat olabilir.
  • melodisiyle birlikte bu aralar kafamda dönen eski jingle. sebebini henüz çözemedim.
hesabın var mı? giriş yap