alexandre koyre
-
bilim felsefesinden önce bilim tarihinin gerektiğini kafalara vura vura göstermiş bilim tarihçisi. billim felsefesi görüşlerinin bilim tarihiyle örtüşmediğini, yapılanın ülküsel bilim tasarımlarından öteye gidemediğini anlatmıştır.
-
etudes d'histoire de la pensee scientifique adlı yapıtı kurtuluş dinçer'in çevirisiyle yeniçağ bilimin doğuşu adıyla ve bilimsel düşüncenin tarihi üzerine incelemeler altbaşlığıyla ilk olarak gündoğan yayınları tarafından yayınlanan yazar. bu kitap, daha sonra tübitak yayınları tarafından bilim tarihi yazıları adıyla yayınlanmaya devam edilmiştir.
-
"from the closed world to the infinite universe" adlı kitabı kapalı dünyadan sonsuz evrene adıyla türkçeye* çevrilmiş ve idea yayınevi'nden çıkmıştır.
-
études d'histoire de la pensée scientifique ile 20.yy'nin iki büyük ismini (bkz: thomas kuhn) ve (bkz: paul feyerabend) derinden etkilemiş rus asıllı fransız düşünür. michel foucault ve pierre bourdieuya hocalik ettiği ve tesir altında bıraktığı doğru olmakla beraber bruno latour ve diğer actor-network kuramcılarını (bkz: john law) (bkz: michel callon) çok da etkilediğine katılmıyorum. koyré ve kuhn'nun bilimsel ilerleme (ya da devrim) anlayışı anomalinin idrakı ile paradigmanın sarsılması, kaymalar ve yeni paradigmaların oluşması (ya da eskisinin yenilenmesi) gibi nispeten sistematik ilerleyen bir patika iken actor-network kuramcılarının yöntemi çok daha anlatıcı (ing. narrative) bir karakter taşır ve bilimsel ilerlemeye dair vardığı sonuç ilerlemenin kendi oluşan-gelişen (ing.self-emergent) ancak hikâyesinin içinde anlam kazanan bir fiilin maddeleşmesi olduğudur. özetle yaklaşımları ve nihayetinde vardıkları sonuçlar, getirdikleri açıklamalar paralel olmakla beraber şahsi kanaatim, koyré ile latour'un yöntemlerinin farklı olduğudur.
-
-
bilim yapmanın dönem toplumunun kafa yapısıyla alakalı olduğunu söyleyen bilim tarihçisi. bu yönüyle thomas kuhn'u etkilemiştir. eski çağlarda teknolojinin şimdi ki gibi gelişmemesinin nedenini, biriken bilimsel bilginin kazanımlarının yokluğu değil, bilim yapacak kafanın farklı olmasıyla açıklamıştır. yani, hassas ölçüm yapacak cihaz yokluğu, matematiğe uygulanacak fiziğin yokluğu bilim yapmanın önünde ki engel değildi, bilimi böyle yapacak kafanın yokluğu bilim yapmanın önündeki engeldi.
-
kuantum ve görelik fiziğinin kendini kabul ettirdiği 1930'lu yıllarda, tarih ve bilim felsefesi alanındaki çalışmalarıyla amerika'da da etkili olmuş fransız düşünür.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap