• durmaksızın, istanbul'da yaşamama rağmen tekrarladığım cümle. besteli böyle, şen şakrak.
  • ali cengizkan'ın eserinin ismidir. aşağıdaki gibidir.

    ankara bir düşler kentidir. kentin kendisi insanları düşler dünyasına taşıdığından
    değil: insan ankara'da düş kurmadan yaşayamaz da ondan. ya yönetimle ilgili
    bir düşünüz olmalı, ya mutlulukla ilgili; ya iyi insanlıkla ilgili bir düşünüz
    olmalı, ya da iyi sanatçılıkla ilgili. düşlersiz yaşanamaz ankara'da: çünkü
    ufuklar sınırlıdır dağlarla, geniş bir ufuk düşünüz yoksa. çünkü dereler sığdır
    ve 'denetim altındadır', göğsümüzde yüreğimiz bir çağlayana kaynak
    oluşturmuyorsa. çünkü kale terkedilmiş gözükür uzaktan, içimizde taht
    kuran/hüküm süren, astığı astık/kestiği kestik ama sırasında kendini de kesen
    bir yönetim yoksa. çünkü ilişkiler köhnemiş, 'memurin' ve hesaplıdır,
    yaptığınız herşeyi karşılıksız yapmıyorsanız. onun için de ankara bir düşler
    yatağıdır, onun çorak bir ülke, tozlu bir kent, kısır bir yaşam ve çeşnisiz bir
    toprak olduğu bir yana bırakılırsa.

    işte bu şiir bu düşleri anlatır. ve aşk delileri, mal delileri, göz delileri,yorgan
    yüzlüler, melekler, körler, sağırlar, dilsizler, sıkmabaşlar, açık bacaklar,
    şaşılar, uygunadımlar, beyinseverler, topatanlar, ayran kanlılar, koltukçular,
    yarım pabuçlar, zenneler,kırık boyunlular, boksör köpekleri, telli bardaklar,
    yaylı sazlar, dost ölüleri ve diğerleri adına ve onlar için yazılmıştır.
  • propaganda filmini de akla getirebilecek bir marş dizesi
hesabın var mı? giriş yap