• fenerbahce'de guard poziyonunda oynayan 83 doğumlu, 1.95 boyundaki insan...
  • kariyeri için en büyük tehlike geleceğin ibrahim kutluayı olarak lanse edilmek olan fenerbahçeli guard..
    barış iyi oyuncu, daha da iyi olacak. inşallah ibodan bile iyi olacak ama asla ibrahim kutluay olmayacak. sen yeni ibrahimsin diye diye mustafa abi gibi bir yeteneği harcadık bari barışa kıymayalım derim.
  • yeni bir kardeş türküler'li..
    çok iyi saz çaldığı..bir de iyi bir perküsyonist olduğu rivayet edilir...sanatçı ruhlu işte..
  • 13 nisan 2006 tarihinde itu'de, erkan ogur'la ayni sahneyi paylasacak muzisyen kisi... 7/8, 9/8, 5/8, 6/8, vs vs gibi birlesik olculer arasinda ustalikla dolasan ve bununla ilgili duzenlemeler yapabilen guzel insan...

    resmi web sitesi:
    http://www.barisguney.org/
  • mithat demirelin takimdan ayrilmasiyla 2006-2007 sezonunda besiktas cola turca oyun kurucu iklisini olusturacak oyunculardan biri. digeri icin (bkz: aubrey reese)
    allah tum besiktas taraftarina sabir versin, boyle abuk bir ikili takim kume dusmemeye oynarken bile yoktu. noolucak ne bitecek gorecegiz ancak bu oyun kurucu ikilisi takimi play-off a zor sokar.
  • 2007 yılının mart ayında cakarta'da düzenlenecek olan java jazz festivalinde sahne alacak olan sanatçımız.
  • alen markaryan'ın kendisi hakkındaki yazısı.

    "barış!

    takdim sırasıydı... sunucu kız mikrofona eğildi... önceden hazırladığı konuşmayı okumaya başladı: "f.bahçe altyapısında oynadı" diye söze girişince de hafif bir garipseme, biraz mırıldanma, az bir şey de uğultu kapladı salonu... arkadaki barkovizyonda "şeref bey özel ödülü" güzel bir yazıyla sahibini bekliyordu.
    kız, bonservisi özel bir anlaşmayla 75 milyar olan bir basketbolcunun hikayesindeydi. buraya kadar her şey olağan, hatta durağandı... o esnada ruhum, ortama ayak uyduramamıştı ve kafamda "küfürü nasıl engelleriz"in ağır matematikleri vardı. öyle ya, bütün faturanın taraftara çıkartıldığı bir ortamda artık insanlara malzeme vermemeliydik. özellikle ''o'' gibi bir el bombasının, 11 nisan'da kucağımıza düşeceğini düşünerekten... temkinli ve sağduyulu olmalıydık. bu beşiktaş bizimdi ve onun için vardık... bunları kafamda kurgularken kulağım da sunucu kızdaydı... ve vücudumun ürperdiğini hissettim... ne garip olaylarla, suni gündemlerle, kötüyle, küfürle bizi o kadar yoğunlaştırmışlardı ki, etrafımızdaki bir sürü güzelliği görmez olmuştuk. göz kıyılarıma su birikmişti... f.bahçe altyapısındaydı ama yüreği beşiktaş için çarpıyordu. bonservisi de serbest bırakılmıştı hatta.. içindeki beşiktaş arzusu depreşmişti ve f.bahçe'den bir an evvel ayrılmak istiyordu. ille de beşiktaş! beşiktaş'ı, istemesine uyuz olaraktan, bonservis anlaşmasını bozaraktan "75 milyarı getir, nereye istiyorsan git" demişlerdi. o da, bir bankaya gitti, söylendiği kadar "tüketici" kredisi çekti. bonservisin parasını f.bahçe'ye ödedi. şimdi çok sevdiği beşiktaş'ta basketbol oynamakta ve bir yandan 75 milyarlık "tüketici" kredisinin de borçlarını ödemekte. sunucu sahneye davet ettiğinde "beşiktaşlı duruşunu" görmeliydiniz.
    teşekkürler barış güney!"

    http://forum.forzabesiktas.com/…iewtopic.php?t=8399
  • hayalimdeki müziği yapan insan (lar).

    tohum grubu;
    barış güney
    cenk şanlıoğlu (gitar)
    özcan gül (duduk)
    ömer avcı (perküsyon) (ayrıldı)

    http://www.youtube.com/watch?v=puyk_mysyzg
  • hissederek icra yapan kişidir.

    bilmem ben kendisinin ne kadar hissettiğini ama o çalarken ben de eşlik ediyorum sanki beraberinde. enstrumanını kullanışını düşünüyorum. şu akoru basıyo şu anda, önce şu tellere vuruyor. ama bunları hiç düşünmeden söylüyor. sadece hissettiği gibi çalıyor.

    hasret ettiriyor kişiyi enstrumanına. arkadaşlarıyla beraber çalışırken meydana gelen eserlere can katıyor.

    sırf sahnede türküsünü, şarkısını bitirdikten sonra şimdi ne demem gerekiyor telaşına düşüyor ya onu seviyorum.
  • albümüne koymadığı ama konserlerinde hep seslendirdiği "burasu huş'tur"u dinleseniz bu adamın müzik konusunda ne kadar derin bir zat olduğunu anlarsınız. kesinlikle çok yetenekli bir adam, albümünde çoğunlukla kendi besteleri mevcut ve hepsi de gayet başarılı. hasret adlı bestesini hasret gültekin için yazdığını söyler ve "vokal konusunda pek başarılı değilim; kusuruma bakmazsanız bu parçada sesimle besteme eşlik etmeye çalışacağım" diye bir ön konuşmadan sonra seslendirdiği "keşkem" ile sizi kesinlikle hayaller alemine götürür.
    erdal erzincan ve arif sağ albüm çalışmalarına ve bütün çalışmalarına destek olurmuş...
    ikinci albümünü merakla bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap