• suat sinanoğlu na göre;

    "klasik uygarlığın özelliği evrim kuramını ortaya koymuş olması, dolayısıyla insanlığın fikir düzeyinde yola çıkmasını, ilerlemeye başlamasını sağlamış olmasıdır. her uygarlıkta bir iç olgunlaşma, belli sınırları aşmayan, aşmayı hedef almayan bir gelişme görülür. buna karşılık klasik çağ uygarlığı insanlığa sonu olmayan bir evrim yolunu açmıştır... o halde batılı nedir, sorusunun cevabı şudur: bu evrim processus'u -süreci- içine giren, ona katılan her insan, her toplum batılıdır; bu sürecin dışında kalan, onu benimsemeyen her insan her toplum batılı değildir. başka bir deyimle, akılcı ve insancı değerler sistemine dayalı düzen içinde yaşayan toplumlar, bu düzeni benimseyen insanlar batılıdır; onun dışındakiler ise batılı değildir."
  • eger bir sirlari varsa, bu da uygar/cagda$ olmalarindandir. i$guzarlik ortadunya insani icindir.
  • özdemir asaf'a göre*;

    - batılı kimdir?
    - doğudakine de önem veren,
    - doğulu kimdir?
    - batıdakine de önem vermeyen
    [...]
  • şunlara biraz fazla yalakalık yapılıyor. batılıysa batılı. ne yapalım yani? kafamızı kesip altın tepside hediye mi edelim? hiç sevmediğim bir insandan bile bazen olumsuzlayıcı bir cümle duyunca bunlarla ilgili içim rahat ediyor. batılı derken türkiye'nin batısındakiler değil. doğu avrupalılar da değil. kuzey avrupa ve abd'yi kastediyorum. sıktı bunlara yapılan methiyeler. kulağımızı tırmalıyor onları öven her cümle. yemedikleri halt kalmadı. dünyayı yaşanmaz bir hale getirdiler. içine ettiler. hala öven var bunları.
  • ruslar da türkler gibi hem doğulu hem batılı, köprü kültür halkıdır. onlarla doz ve bileşim farkı gösteriyoruz. olasılıkla bu yüzden türklerle rus kadınları genellikle uyumlu evlilik kurabiliyor; rus erkeklerle türk kızları** uyumlu evlilik kuramıyor veya o taraf denenmemiş olarak bekliyor. (bkz: kültür farkı/@ibisile)

    "olumlu olumsuz her yaptığımız üzerine, batılıların dediklerine öteden beri gereğinden çok önem veririz." necati cumalı

    (ilk giri tarihi: 26.1.2018)
  • garp medeniyeti, dini kendi kalıplarına dökerek pasifize etmiştir. kendine göre ıslah etmiştir

    ama ayrıca; ''batılı akıl tabiata bir sevgili gibi değil, bir yar gibi değil bir fahişe gibi muamele eder.''
    seyyid hüseyin nasr
  • coğrafi bir konumdan çok bir tür bakış açısı modeli, paradigma, zihinsel eğilim.

    batılı, batılı olma rolünden artık çıkamadığı için performatif anlamda en trajik uçlara varıncaya kadar işini sıkı tutmak zorunda. kültür emperyalizminin işe yarıyor görünmesi, batının kendi rolüyle kurduğu özdeşlikle ve batı değerlerini benimsemeyi kabullenen "3. dünya ülkelerinin" hevesliliğiyle ilgili aslında. batı dışı toplumların kendi kültürel kodlarına, değerlerine ve normlarına sırt çevirerek sergiledikleri yerel/ulusal taklit, taklidi olduğu şeyin de içinden çıkılamayan bir rol (taklit) olduğunu bilemeyeceği için bir komediye dönüşüyor. jean baudrillard bu komedinin batılılığı beceriksizce taklit etmeye çalışanlardan değil; bizzat kendisini rolüne kaptırmış batılılardan kaynaklandığını ileri sürüyor.

    öyleyse batılılaşma arzusunun her halükarda başka bir trajediyi doğurması kaçınılmaz; kendi normlarına yüz çeviren bir toplum hiç bir zaman batılı olamayacağını anlayınca, kendi tarihsel imgesine nasıl geri dönecektir? belki de hiç dönemeyecektir. bu ortada kalmış toplumun elinde artık boş haliyle "norm, değer, gelenek" gibi kavramlar kalmıştır. çünkü hakiki olanla performatif olanın sınırını bulanıklaştığında davranışın altı boşalır. yasa fikrinin zemini (norm, değer vs) ortadan kalktığında bireylik prensibi de ortadan kalkar ve kast sistemine olanak sağlayan meşru ortam yaratılmış olur.

    "bu kaba saba bir demokrasi parodisi olup, maskesi düşürüldüğünde, insan bunun akılcı bir iktidar uygulaması olduğu hissine kapılıyor." (bkz: jean baudrillard)
hesabın var mı? giriş yap