• bir arkada$ tavsiyesi üzerine itüde 'felsefeye giri$' adli bir ders verecegini duydugum, derse yazildiktan sonra tani$mak icin dört hafta hararetle bekledigim (fakat programini iptal ettiginden o $erefe nail olamadigim) hoca, felsefeci, kendi deyimiyle filozof.

    1950 istanbul dogumludur. 1972 yilinda istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümünü prof. dr. nermi uygur yönetiminde hazirladigi "lucretius'un de rerum natura'sinda evrenin ana maddesi" konulu tezle bitirmi$tir. latin dili ve edebiyati ile sosyal antropoloji sertifikalari bulunan çotuksöken, 1982'de sistematik felsefe ve mantik anabilim dalinda ara$tirma görevlisi, 1984 ekimi'nde "petrus abelardus'un ahlâk anlayi$i" konulu cali$masiyla da felsefe doktoru ünvani almi$tir. türkiye felsefe kurumu üyesi olan cotuksöken, özellikle ortacag felsefesi ve bu dönemin dil ve mantik filozoflariyla ilgilenmektedir. dil felsefesi üzerine de dersler vermi$ bulunan hocanin itü'de yeniden ders verip vermeyecegi büyük bir merak konusudur.
    ba$lica kitaplari, cevirileri:
    ortacag'da felsefe(doc. dr. saffet babür ile)
    felsefi söylem nedir?
    ortacag yazilari
    felsefeyi anlamak, felsefeyle anlamak

    hâlen maltepe üniversitesi fen edebiyat fakültesi ögretim üyesidir.

    ayrica (bkz: yusuf çotuksöken)
  • ülkemizde ortaçağ felsefesi üzerine kendisinden daha yetkin bir felsefeci daha olduğunu düşünmediğim eski hocam. uzak bir öğrenci-öğretmen ilişkisini tercih ettiğinden olsa gerek, sevgi ve samimiyet duygularından ziyade, bilgilerine duyduğum hürmet ve saygı gibi duygularla kendisini anarım. evinin dolaylarında birkaç kez rastladığım, her defasında konuşmamıza rağmen beni görev bilinci ve benzeri bilinçlerle karşılamasına rağmen, beni hatırlamadığından emin olduğum felsefeci.
    işini çok ciddiye alır. öyle ki, istanbul üniversitesi yıllarında, okuldan eve-evden okula gidişlerdeki vakitleri bile, walkmen'den makaleler dinleyerek geçirdiğini anlatırdı.
    "hiç kuşkusuz"* değerli bir hocamızdır.
  • maltepe üniversitesi'nde ders veren felsefe profesörü. mükemmel bir hocadır ve çok saygı duyduğum bir insandır. o kadar bilgilidir ki, "bilmediği şey yoktur" diye düşünülür. dille de çok ilgilenir. öyle ki türkçe bir sözcüğün almancasını, fransızcasını, ingilizcesini ve latincesini tahtaya alt alta yazar. kitapların basım yerlerini, basımevlerini hatta tarihlerini bile ezbere bilerek bizi dumura uğratır. dersleri çok zevkli ve çok öğreticidir ancak bir süre sonra anlamamaya başlarsınız çünkü öyle bön bön dinlemek değil sürekli düşünmek zorundasınızdır. "önünde sonunda" , "dolayısıyla" , "kuşkusuz" , "ne dersiniz?" çok sık kullandığı kelime öbekleridir.
  • "birbirimizi nesne düzeyinde algılıyoruz" ifadesini sıklıkla kullanan, zannımca, kendisini bildim bileli aynı gözlüğü kullanmakta olan, ortaçağ felsefesi konusunda ülkemizin önde gelen isimlerden, istanbul üniversitesi'nin avuçlarından kayıp maltepe üniversitesi'nin kaptığı başarılı bir profesörümüz.
  • maltepe unıversitesi rektör yardımcısı ve felsefe bölümü başkanıdır .dersinden kimse geçemez gibi bir dedikodu vardır .ama tamamen yalandır .derslerinde herşeyin felsefesini yapabilen tek insandır muhtemelen ve dersleri genelde patlamayla sonuçlanan insandır
  • türkiye'nin hemen hemen tek ortaçağ felsefesi uzmanıdır. bu konuda da türkiye'deki felsefe akademisyenlerinin önemli bir mihenk taşıdır. öğrencisini tutan, seven, öğrencisiyle iyi iletişim kurabilen bir hocadır. öğrenciyi araştırmaya, çok okumaya ve ödeve yönlendirir. kendini "felsefenin köşetaşı" olarak gören; fakat tutumu tavrı ve yaklaşımı felsefenin köşe yastığı hoca ve onların uzantıları olan öğrencileri tarafından sevilmiyor olması onun bir betül çotuksöken olmasını değiştirmez.(bkz: hiç kuşkusuz)
  • http://www.felsefeekibi.com/…te/default.asp?pg=1568 adresinden bir röportajına ulaşabildiğimiz değerli hoca.

    {doğu batı dergisi- ağustos-eylül-ekim 2005-sayı -33}
  • (bkz: remi brague)
  • hala daha evde "o kavram yan odadaydı, şimdi buraya geçti" diye konuşuyorsak sayesindedir. pratik fransızca'sı çok iyidir ama kimseye mantık öğrettiği gibi öğrettiği bir kişi bilmiyorum.

    hocam bugün de andık sizi, yan odadan aklımıza geçen bir kavram sağolsun.
  • aşağıdaki metinleri bir makalesinde kullanmış şahsiyettir:

    "kendi dışına çıkma, kendine belli bir uzaklıktan bakabilme becerisini gösterebilmekle bağlantılıdır."

    "...varlıksal-düşünsel-dilsel olan arasındaki sınırlar..."

    not: "avrupa: öznenin doğum yeri" başlıklı, şubat/01'de yayımlanmış bir makaleden, yazımı neredeyse aynen korunarak alınmıştır.
hesabın var mı? giriş yap