• (bkz: ben deliyim), (bkz: ben deli değilim).
  • her gün başımdan geçen olayları not aldığım defter
  • metin zakoglunun performansi ile eylul ayi boyunca ve devaminda kulis sanat evinde izlenebilecek oyundur. biletler biletixten temin edilebilir, sanat evi ile alakali bilgi de ordan temin edilebilir. (kabaca, kucukyali is bankasinin yanindaki sokakta, dia nin yanindaki pasajin icinde)

    --- spoiler ---
    sevgili zakoglu nun enerjisini gormek,
    oyuna kendinizden de birseyler katmak,
    yer yer "biz acaba ne derece deliyiz"i dusunmek,
    son anneye seslenis bolumunde duygulanmak,
    yer yer ritm tutmak,
    yer yer gaste kesmek(?),
    minderlerde "oh ne rahatim" derken zakoglu tarafindan disari atilmak, olmadi yer degistirilmek,
    gogol u anlamaya calismak,
    ve ozetle, guzel bir aksam gecirmek adina,
    --- spoiler ---

    gidin ve deliyle deli olun...
  • "basacak bir noktam bile kalmadı, anne!"
  • metin zakoğlu'nun, kulis sanat evi'nde sahnelediği (daha doğrusu odaladığı) bir ''şey''.

    evet şey;ne oyun ne de gerçek...bu bir şey.
    seyirciyle iç içe olan, daha doğrusu seyircinin içinde olduğu bir şey.

    oyun başlıyor ve seyirci olarak gayet çekingensiniz, daha sonra nasıl oluyorsa, metin zakoğlu sizi bir şekilde oyuna dahil ediyor ve deliyle deli oluyorsunuz.
    birden bire bir delinin odasında, o delinin hayali arkadaşları oluveriyorsunuz.
    gerçekten odada olduğunuzu mu, yoksa olan biteni mi izlediğinizi bilmiyorsunuz.

    uzun bir gülme ve düşündürme seansından sonra, oyunun sonunda duygusallaşıyorsunuz.

    ''anne beni al buradan, çok uzaklara götür, bu dünyada basacak bir noktam bile kalmadı anne''

    gerçekten deliyle deli olmak için, eğlenmek için, duygusallaşmak için gidilmesi gerekir...
  • metin zakoğlu'nun olayı interaktif bir şekilde sunduğu oyun. gerçektende oyun mu nedir anlamadan geçiyor zaman. ancak ilk başlarda kalabalık olmayan (ben gittiğimde sadece 5 kişi vardı) odada oyuncunun* gözlerinin sizin üzerinizde olması ve sizide oyuna sokmaya çalışması olabildiğince geriyor. fakat bir yerden sonra, sanki uzun zamandır görüşüyormuşsunuz gibi sohbete başlayıp olay dahada eğlenceli oluyor.. güzel bir oyun gidin görün..
  • erdal beşikçioğlu'nun takdire şayan performansı ile deliren bir adamın güncesinin daha güzel aktarılamayacağına dair şüphe bırakmayan oyundur. yine de zıp zıp zıplarken yukarıda "tepemize düşecek deli adam" diye korkmadık değil. klasik tiyatrodan farklı, izleyici-oyuncu iç içe bir küsur keyifli saatten sonra, deliliğin azının karar çoğunun ne kadar zarar olduğunu idrak etmiş bulunuyorum. kanaatim, biraz delilik iyidir. deliysen her şeye rağmen umudun vardır, umudun yoksa sen de yoksundur çünkü.

    --- spoiler ---
    bir delinin değil, deliren bir adamın hikayesidir.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap