birlik

• herhangi hayırlı ya da uğursuz bir amaç için bir araya gelmiş, beraber olmuş, "güç kaynaştırmış" kişiler, gruplar, nesneler ya da daha ne olsun...
• mesela; yek tane olma durumu da "birlik"le ifade edilebilir... dielim ki, "tanrı'nın birliği" , "benim varlığım ve birliğim", dünya'nın bir tane güneşinin olması, insanın olanın bir kere sevmesi, yetinmek...
• bir askeri grup, tabur, tumen, tugay gibi bir birliktelik, eğitilmişlerdir.
• 4/4'lük nota, ölçüyü basar, değeri tartışılamaz....
• beraberlik sağlama niyetli insanların ortaya attığı hisseli kandırmaca birlikten kuvvet dogar'ın yanında bir de hayat aldatması birlikte mutlu gunler bizi bekliyor wardır, bunlarla beraber gunubirlik, omrubirlik, ayibirlik ve fiskobirlik başlıklarına da atlanabilir.
• makedonya türklerinin 59 yıldır çıkan gazetesi.üsküp'te yayınlanan bu gazete 1944 yılının 23 aralık günü yayın hayatına başlayıp bugünlere kadar çıkmaya devam edmiştir.yıllardır değişmeyen formatı ve sevimli türkçesiyle türkiyeli okurlar için nice güzelliklere gebedir.roman tefrikaları vardır içinde.mesela "heri poter" ve "sevdalinka" gibi romanları tefrika ederler.makedonya türklerinin sesi,kulağı ve dilidir.
• 200 kişilik bir birliğin -15 derecede yaptığı bir eğitim saatinde bir kişi eldivenini içeride unuttu diye 200 kişinin de eldiven kullanamaması demek. neymiş efendim, adı üstündeymiş, birlikmiş. birlikten bir kişi kendini pencereden aşağı atsa biz de mi atacağız yani.
• yaprak parçaları gibi insanlar da birbirlerinden ayrı parçalar gibi görünür, oysa hepsi, bir bütündür. zira oyunun adı; 'yaradılış'. birlik bir şey değildir; şeyleri çevreleyen bir öz ve/ya şeylerin içinde varolan bir şey de değildir; o, her şeydir.
  bir olmak, herkesin aynı olması anlamına gelmez. her varlık^** biriciktir ve özgündür^*. iki varlık aynı mekânı kaplamaz. yaprağın bir bütüne varabilmesi için tüm parçalarına gereksinme duyması gibi, her enerjinin^* varacağı özel bir yeri vardır. insanlar çeşitli hileler yapabilirler ama sonunda her şey 'doğru' yere gelecektir. zira bazıları düz bir yol ararken, bazıları da dolambaçlı yollar katetmekten hoşlanır.
  "her şey yolunda, her şeyin olumlu yanını gör."
  (keza: her şeyin bir amacı vardır, yanılgılar, yanlışlar ya da kazalar yoktur. sadece insanların anla[ya]madığı şeyler vardır^*.) ...
• ankara cankaya'da guzel apartmanlar yapilan bir mahalle... (bkz: birlik mahallesi)
• turkiye emekli subaylar dernegi'nin (tesud) cikardigi fikir, sanat, aktualite dergisi. dernegin kuruldugu 1984'ten bu tarafa, yuz elli sayiyi devirmis. iki ayda bir cikar. para ile satilmaz, aidatini odeyen dernek uyelerine bila ucret gonderilir. siari: "sen ben yok, biz variz".
  mustafa kemal ataturk, yildonumleri, memleket meseleleri, gazetelerden ve baska dergilerden alintilar, saglik, tarih, hatiralar... acik mektuplar dergiye lezzet katar; son sayida husrev kutlu'ya hitaben yazilmis bir tane var, "bilvesile teessur ve teessuflerini iletiyor". sonra, okurlarin yas ortalamasini hatirlatan sevimli duyurular: "tesud bakirkoy subesi'ne 1 mart 2004 tarihinden itibaren, carsamba gunleri saat 14:00-15:00 rasinda ilac yazmak maksadiyla askeri doktor gelecektir". ilaclarin fayda etmedigi yerde, derginin otuz iki sayfasinin en az dordu "yitirdigimiz degerlere" tahsis edilir; merhumlarin siniflari, okul cikislari, ev adresleri, telefonlari ve fotograflariyla birlikte.
  anneannemlerin komsusuna gelirdi, muzeyyen teyze'ye. emekli albay hakki bey amca'yi hayal meyal hatirliyorum, sessiz sakin bir adamdi; kocasinin olumunu kolay atlatti muzeyyen teyze, fakat baska sehirde yasayan kizinin dusuk haberini alip, birlikte oturdugu oglunu da kaybedince "tebdil-i mekanda ferahlik vardir" diyerek kadikoy yakasina tasindi. yeni adresini dernege bildirmemis demek, dergiyi posta kutusunda bulunca alip bakiyorum.
  (bkz: sivil yasamda emekli subaylar)