• (bkz: beyruni)
  • 4 eylül 973 tarihinde batı harezm’ in başkenti olan ket şehrinin dış kısmında ya da köylerinden birinde doğmuş olan beyruni’nin hangi millete mensup olduğu konusunda net bir bilgi yoktur. bununla birlikte doğduğu yer itibarıyla harezm’ in iranlı’lara dil bakımımdan akraba olan ahalilerinden birisinden ya da türk olması ihtimali yüksektir. ayrıca bu konuda özellikle arapça eserlerinde kullandığı dilde zaman zaman peçenek türkçe sinden gelen kelimeler kullanması onun türk olması ihtimalini arttırmaktadır. bu konuyla ilgili olarak max meyerhof, zeki velidi torgan ve süheyl ünver tarafından yapılan araştırmalar da bu teoriyi doğrular mahiyette sonuçlar vermiştir.

    kısaca yaşam şartlarına bir göz atmamız gerekirse parlak zekası 6-7 yaşlarında zamanın hükümdarını cezb edecek boyutlara varan beyruni bu yaşlarından itibaren harezm sarayına yerleşmiş ve büyük bir saygı görmüştür. daha sonra doğu harezm’ in batı harezm’ i işgal etmesiyle zor günler yaşayan beyruni’ nin çilesi gazneliler tarafından harezm’ in ele geçirilmesiyle son bulmuştur. işgalle birlikte gazneli mahmut’ un himayesine giren beyruni gazneli mahmut’ tan sonra oğlu mesut ve torunu mevdud’ tan büyük destek görmüş ve araştırmalarını rahatlıkla sürdürebilmiştir.

    bu süre içersinde irili ufaklı 180 eser veren beyruni ‘ nin bu eserlerinin takriben 13000 sayfadan oluştuğu tahmin edilmektedir. fakat ne yazık ki bu eserlerden ancak 20 kadarı günümüze ulaşmış ve bunların önemli bulunan 8 tanesi ancak yayınlanabilmiştir ki bu eserler şunlardır.

    1)kitab-ul cemahir fi ma’rifeti’l cevahir
    2)tahdidu nihayati’l – emakin
    3)kitabus saydane
    4)el asarul- bakiye
    5)tahkiku ma’lil hind
    6)el kanun el mes’udi
    7)kitabu’t tefhim
    8)harezmi ziycinin temelleri

    beyruni’nin eser verdiği alanlara kısaca değinmek gerekirse özellikle ve öncelikle beyruni’nin matematikçi yönü üzerinde durmak gerekir. yaşadığı yüzyılın en büyük matematikçisi olan beyruni trigonometrik fonksiyonlarda yarıçapın bir birim olarak kabul edilmesini öneren ilk matematikçidir. trigonometriye en büyük katkısı ise kendinden önce kullanılan sinüs ve kosinüs gibi fonksiyonlara sekant kosekant ve kotanjant fonksiyonlarını ilave etmesidir. ki beyruni’ nin bu yönü batı dünyası tarafından ancak iki yüzyıl sonra keşfedilip kullanılabilmiştir.

    beyruni’ nin hatırı sayılır buluşlar yaptığı diğer bir alan ise astronomidir. astronomi aletlerinin boyunu büyültmeden işlevselliğini arttırmayı amaçlayan çalışmaları ciddi boyutlara ulaşan beyruni’ nin bu alanda kullandığı çapraz taksimlendirme yöntemi avrupa’ da ilk kez beyruni’ den üç yüz yıl sonra levi ben gerson tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
    astronomi alanında beyruni’ nin üstün anlayışını ortaya koymak adına şu olayı da zikretmeden geçemeyeceğim.

    tutulma düzlemi eğiliminin sabit olup olmadığı konusunda eski ölçümlerin değerlendirilmesi yolu ile bir araştırma yapan kopernik’ in ulaştığı sonuç tutulma düzlemi eğiliminin sabit olmadığı iddiasını ortaya atmasına sebep olurken. beyruni yapılan eski ölçümlerdeki yöntemlerin yanıltıcı olabildiğini ve bazı aşırı sapmaların ise kullanılan aletlerdeki hatalardan kaynaklandığını ortaya koymuş ve tutulma düzlemi eğiliminin sabit olduğu gerçeğine ulaşarak kopernik’ ten bir basamak yukarda olduğunu ispatlamıştır.

    coğrafyacı yönü üzerinde de önemle durulması gereken beyruni kendi dönemi açısından hayli güç yöntemlerle hesaplanan ve çok zaman yanlış sonuçlara götüren boylam hesaplama yöntemlerine çok basit ve doğru sonuçlar veren bir yenisini eklemiştir. bu yönteme göre daha önceleri de kutup yıldızı ve ufuk çizgisi arasındaki açının ölçümüyle kolaylıkla hesaplanan enlemin belirlenmesi ve enlem farkı ile mesafe farkının kullanılması yoluyla boylam belirlenebilmekte idi ki bu yöntemle kesin denilebilecek doğrulukta boylam belirlemek mümkün olabiliyordu.

    coğrafya alanında çok büyük olmakla birlikte yarım kalmış bir hizmeti de hazırladığı 3,5 metre yarıçapındaki yarım küre üzerine görgü tanıklarının ifadelerine ve eski yazıtları kendi deneyim ve mantığının süzgecinden geçirerek ulaştığı sonuçlara göre yeryüzü şekillerini enlem ve boylamlarına göre yerleştirerek bunların uzun uzun hesaplanmasına gerek bırakmamasıdır.

    bu araştırmaları ve bulguları neticesinde batlamyus’ un pek çok coğrafi eserini çürüten beyruni kendi döneminde bu konuda da benzersiz olduğunu kanıtlamıştır.

    kendisinden 800-900 yıl sonra bir bilim dalı haline gelen dinler tarihi konusunda ürettiği eserlerle tarih alanındaki benzersizliğini objektifliğiyle kanıtlamıştır. çağdaşı hristiyan yahudi hatta müslüman tarihçiler bu alanda verdikleri eserlerde tek maçları diğer dinleri karalamakmışçasına davranırken beyruni mani dininden hristiyan’ lığa islam’ dan yahudiliğe kadar yaptığı her araştırmada mümkün olan en objektif yaklaşımı sergilemiş ve bu özelliğinden ötürüde yahudi’ ve hristiyan’ lar arasında çıkan pek çok ilmi meselede bu dinlerin alimleri tarafından hakemliğine başvurulmuştur.

    beyruni’ nin fizik konusundaki en büyük buluşu ise kendisinden önce arşimet ve synesios tarafından üzerindeki örtün aralanan fakat kesin olarak tanımlanmayan ve anlaşılamayan özgül ağırlık kavramını net olarak ortaya koyması ve bunun elementleri birbirinden ayırt etmede kullanılacak yollardan biri olduğunu ispatlaması idi

    deniz suyundan tuz üretimi, sezeryan yöntemiyle doğum gibi alanlarda da ciddi araştırma ve deneyimleri olan ve arapça, farsça, sanskritçe ibranice, süryanice ve türkçe bilen beyruni aynı zamanda çağının en büyük eczacılarından da biri idi. öyle ki şifalı bitkiler hakkında yazmış olduğu kitabus saydane’ si bu alanda islam aleminde yazılmış en kapsamlı ve faydalı birkaç eser arasındaki yerini uzun yüzyıllar muhafaza etmiştir.
  • tam adı ebu'r reyhan muhammed b. ahmed el biruni.
    eserlerinde matematik, astronomi gibi pozitif ilimler arasına fırsat buldukça edebi ve felsefi düşünceler, coğrafya araştırmaları arasına etnografya ve kültür tarihine ait bilgiler dikkati çekmektedir. dindar olmasının yanında "insanların fikir ve inanışları türlü türlüdür. ve cihanın mamuriyeti de bu inançların çeşitliliğine bağlıdır." diyebilecek kadar da aydındır.
    miladi 973-1048 tarihleri arasında yaşayan kozmik bilimci biruni, fizik, astronomi, coğrafya, jeoloji, felsefe, tıp, kimya, tarih, filoloji alanlarında toplam 113 kitap yazmıştır.
  • kelime anlami, 'disaridan gelen, harici' dir.
  • (bkz: carla bruni)
  • islam dünyası'nın en büyük bilim adamı ve bütün çağlar gözönüne alındığında ise, en büyük bilim adamlarından biri." ünlü bilim tarihçisi george sarton el-bîrunî’yi böyle değerlendirir. harezm’de doğan el-bîrunî, küçük yaşta, harezmşahların sarayıyla ilişki kurdu. el-hakim ve ibn-i sina gibi dönemin en ünlü islam bilim ve düşün adamlarından ders alan, prens ve hükümdarlardan itibar gören el-bîrunî, gazneli mahmud’un hindistan’ı zaptından sonra hindistan’a giderek hint uygarlığı'nı inceledi.
    felsefe, matematik, astronomi, fizik, coğrafya ve tıp gibi birçok alanda bilime katkılarda bulunmuş olan bilim adamı; gerçekliğini, düşünsel cesareti, hoşgörüsü ve eleştirel bakış açısı ile ortaçağ’daki bilim anlayışını çok geride bırakmıştı. ona göre "her şeyi allah bilir" düşüncesi bilgisizlik için bir özür olamazdı. arapça, farsça ve sanskritçe’yi çok iyi bilen el-bîrunî’nin anadili saptanamamıştır.
    geometri ve trigonometride büyük başarılar gösteren, çeşitli astronomi aletleri yapan, kendi metodu ve aletleriyle madenlerin özgül ağırlıklarını yaklaşık olarak saptayan el-bîrunî, bilimsel çapı ve önemi itibarıyla, gerçekleşemeyen doğu rönesansı’nın olası temel dayanaklarından biri olabilme niteliğine sahipti.
    matematik alanında sinüs, kosinüs gibi trigonometrik fonksiyonların birer oran, yani sayı olduğunu vurgulayan el-bîrunî, bu fonksiyonlarda çember yarıçapının birim olarak kabul edilmesini önermiş, bugün hint-arap rakamları olarak bilinen rakamları çok açık bir biçimde aktarmış, düzgün polinomların çizimi ve bir açının üç eşit parçaya bölünmesi sorunlarıyla uğraşmıştır.
    çeviri ve siyasetle de uğraşmış olan el-bîrunî, 1048’de gazne’de öldüğünde, geride birçok önemli eser bıraktı. bunlardan bazıları şunlardır: "hareketsiz yüzyıllardan kalan eserler", "hint tarihi", "meskenlerin arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekanların sonunu sınırlama", "cevherlerin tanımasında topluluk kitabı", "eczacılık kitabı", "dairedeki kirişlerin dairenin çember parçasının kavsi hesabıyla çıkarma kitabı" yaşadığı çağın ‘bîrunî çağı’ olarak anılması kadar bilime ve insanlığa katkıda bulunan el-bîrunî, ortaçağ’ın en büyük bilginlerindendir.
    kaynak: http://www.bilgilik.com/…/ahmed_el_biruni_odev.html
  • 1000 yıl önce sezaryanı gerçekleştirmiş olan büyük tıpçı. az evvel ceviz kabuğu 'unda yayınlanan ilgili resmi aradım, şu; http://www.sfusd.k12.ca.us/…caesarian973-1051ad.gif
  • kendisinin buyuklugunu gostermek icin m.ö. 50 kusurlu yillarda uygulanmaya baslanmis bir cerrahi mudahalenin ornek gosterilmesinin ayip oldugu kisi.
  • güneş sisteminin unutulan yıldızı

    çapı 110, ağırlığı 333.000, hacmi 1,3 milyon kat büyük olsa da dünyadan, 200 milyar yıldız içinde cüce yıldızlar sınıfına girer güneş. güneşi güneş yapan ne kendi ekseninde 70.000 km. hızla dönüşü, ne merkezindeki 15 milyon derece sıcaklık, ne de peşine taktığı uydular, kuyrukluyıldızlar, göktaşları, gaz bulutları ve gezegenlerdir.
    sevgilileri yakınlık derecesiyle merkür, venüs, dünya, mars, jüpiter, satürn, uranüs, neptün, plüton şeklinde sıralansalar da dünyayı sıra dışı, güneşi güneş yapan insandır. tıpkı zamanın xi. yüzyıl adı verilen diliminde 2540 km.lik aral gölü yolculuğunu coşkuyla sürdüren amuderya nehrinin harzem devletinin kas şehrini doğu kıyısında yeşerterek başkent yaptığı gibi.

    yeşillikler içinde bir çocuk gözlerini sonuna kadar açmış kelebekleri, otları, çiçekleri, ağaçları, tepeleri, suları, balıkları dolduruyor hafızasına. sonra başını yukarı kaldırıp göğün mavisini, bulutun beyazını, güneşin sarısını ekliyor bu karışıma. yalnız zihnini değil ellerini de boş bırakmıyor. her akşam bir demet reyhanla dönüyor annesine. annesi “reyhancı” adını takıyor bu zarif yetime. reyhancı basamakları hızla tırmanıyor: saraya ilaç getiren yaşlı bir türkmen merdivenin ilk basamağı. matematikçi ebu nasr, gökbilimci ve matematikçi abdussamed el-hakîm ikinci ve üçüncü basamak. 17 yaşında ilk rasadını yapıyor. işte o gün güneş sisteminin içine gözlerini ekliyor reyhancı. ferini tamamen kaybedene kadar hiç ayrılmıyor yörüngesinden. derecelere ayırdığı bir çemberle kas şehrinin enlemini hesaplıyor. hızını alamayıp 22 yaşındayken sekiz metrelik astronomik bir çember çeviriyor gökyüzünde. tarihin akışı şehirden şehre, hükümdardan hükümdara, bilginden bilgine sürüklüyor onu. kas’tan rey’e, rey’den buhara’ya gidiyor. filozof ibn miskeveyh’in müdürlüğünü yaptığı buhara kütüphanesi’nde önce genç ibn sîna ile onun vasıtası ile de sultan ii. mansur’la tanışıyor. işığın sesten hızlı olduğunu, ısının metaller üzerindeki genleşme etkisini, altın, cıva, bakır, demir, yakut, akik ve zümrüt gibi pek çok elementin özgül ağırlıklarını keşfediyor. peşpeşe kitaplar yazıyor reyhancı. sultan ii. mansur hayretle, “bir bakıyorum gökbilimcisin, bir bakıyorum bitkibilimcisin. şimdi de fizik bilgini olduğunu kanıtladın. söyler misin ey bîrûnî, sen ne bilginisin?” diyor ona.

    doğrusu ebu’r-reyhân muhammed b. ahmed el- bîrûnî’nin bilim skalası bu ilimlerle sınırlı kalmıyor. “allah, cahilliği mazur görmeyen mutlak güç sahibidir.” sözüyle çıktığı seyahat onu zamanın bütün ilimlerinde söz sahibi yapıyor. colomb’dan önce yeni kıtalardan, newton’dan önce yerçekiminden söz ediyor. ilmi hakikatle kardeş yapan bîrûnî, akıl sahiplerinin kâinatın yapısından ve düzeninden allah’a ulaşabileceğine, ilmin o’nu yüceltmede bir araç olduğuna inanıyor. zira ona göre bilim alanında ne kadar mesafe alınırsa alınsın insan aczini itiraf etmek zorundadır. bu yüzden bir yandan eczacılık ilminin temellerini atarken diğer yandan allah korkusunun birey ve toplum psikolojisi üzerindeki müspet rolünü irdeleyerek bedenin devasının yanı sıra ruhun şifasını arıyor. gazneli mahmut’un, “sarayımızın en değerli hazinesidir.” dediği bu büyük bilgin, gazneli mahmut’tan değil, gazne’de kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla rabb’inden mükafat bekliyor. nitekim gazneli mahmut’un ölümünden sonra oğlu sultan mes’ûd, kendisine ithaf edilen “yeryüzü ve yıldızlar hakkında yasa” kitabında bîrûnî’nin dünyanın güneşin çevresinde, ayın da dünyanın çevresinde döndüğünü kanıtladığını, bini aşkın yıldızın konumlarını ve yeryüzünün yarıçapını belirlediğini, güneşin dünyadan uzaklığını ve bu mesafenin her 305 yılda bir derece arttığını ispat ettiğini görünce bir fil yükü altın, gümüş ve mücevherle ödüllendirmek istiyor onu. ancak çocukluğunda annesine çiçekler taşıyan reyhancı, kendisine sunulan ödülü önemsemeyerek reddediyor şu tarihi sözüyle: “bu kitabı servet için değil, bilim için yazdım.”

    o ilmin zevkini başka zevklerden üstün tutuyor çünkü. “çünkü ilim güzeldir ve lezzeti kalıcıdır. araştırma boyunca bu lezzet sürer gider.” hem ilimle uğraşanlar kalplerini manevi hastalıklardan arındırmalıdırlar. ona göre “taassup, kıskançlık, nefsin peşinde gitme, makam ve mevki sevdası ilim adamına yakışmaz. bu nedenle de herkes ilim adamı olamaz. öte yandan ilim yolu çetin olsa da ulaşılmaz değildir”. yeter ki sadece gözlem ve deneyle değil, tefekkür ve akıl yürütmeyle de mesafe kat edilsin. dahası ilâhî vahyin işaretlerinden de faydalanılsın bu zorlu uğraşta. mutlak ilim sahibinden yardım istenilsin.

    astronomi, jeoloji, coğrafya, fizik, kimya, biyoloji, matematik, cebir, geometri, eczacılık, tıp, dinler tarihi, jeodezi, felsefe gibi bilimin pek çok vadisinde ölene kadar at koşturdu bîrûnî. parlak gözlerini güneşle tanıştırdığı günden beri yavaş yavaş azalan görme yetisini tamamen kaybettiğinde güneş sistemi yeni, ancak kimsenin bilmediği bir gezegen kazandı.

    a.ali ural
    zaman 04.03.2007
hesabın var mı? giriş yap