damak tadı

• (bkz: lezzet).
• (bkz: ağız tadı)
• (bkz: gourmet)
• takma disleriyle kaynar corbayi ictiginde,plastik damakla kendi damagi arasina giren corbanin, canini yakinca "aaaurrggghhhaa auggh argghh arguuuhh " diye garip bir lisan tureten amcanin agzina almak istemedigi cumle.
• doğuştan edinilmeyen, sonradan öğrenilen birşeydir. bu nedenle çocukken sevmediğimiz, hatta midemizi bulandıran kereviz, sakatat vs. türü yiyecek zamanla kabul edilebilir, hatta sevilebilir duruma gelir...
  
  benzer şekilde altları değiştirilirken, 2 dakika boş bırakılınca bezindeki boku yiyen bebekler de henüz damak tadı gelişmemiş bireylerdir. şoka uğramayınız.. doktorunuzu arayınız..
• annelerin çocuklarına kattığı olaydır. asıl damak tadı kişinin değil annenin damak tadıdır, yemeği nasıl pişirdiğidir.
• ağa camiinin sokağında süper ucuz ve güzel menüsüyle doyurucu porsiyonları harmanlayan esnaf lokantası ekolünün temsilcilerinden bir dükkan
• kendisini duymaktan bıktım..
  üç beş gündür şu yemeteyizin eski bölümlerini izliyorum..
  ulan ne cankurtaran tamlamaymış bu be..
  
  ağzını yamulta yamulta 100 yarışmacıdan 99 u "yaaani... fena değildi ama.. benim damak tadıma uygun değildiiee" diyo..
  puan veresim yok diyemeyen damak tadına atıyo boku..
  hay allahım..
• yiyecekte kişisel beğeni.
  
  ağız tadı ile aynı anlamda değildir. örneğin damak tadı bozulmaz ama ağız tadı bozulur (bkz: ağız tadı/@kahvedelisi)
• olay tvde yayınlanan bir yemek programı. bütün yiyecekler profiterol olsun kebap olsun ayırt edilmeden önce zoom in yapılıp bulanıklaştırılarak ardından zoom out ve daha net bir görüntü eşliğinde sunulur bu programda.bu benim tespitimdir.sevgiler.