• derin dondurucu alettir aslında ama türkçeye difriz diye geçmiş sanırım, pek bi severim, girelim gelir içine, ateşli hastalıklarda.
  • kısın bulamadıgımız yaz sebzelri yada tam tersi, etler, tavuklar ve benzeri seyler deepfreezededir evimizde ve ne zaman onları yemek istesek onları o donmus hallerinden kurtarmak için yapmadıgımız numara kalmaz bazen suya turaız bazen sac kurutma makinsını kullanırız, evde eger microwave varsa ozamn işimiz biraz daha kolay...
  • ing. dipfriz
  • derin dondurucu. hayat kurtarici bir beyaz esya turu. bol miktarda hazirladiginiz yiyecekleri paketleyip atarsiniz deep freeze'e ve evi aniden misafir bastiginda olaganustu becerikli bir evkadini edasi ile hemen cikartir, isitir ve ikram edersiniz. ayrica kis ortasinda cilek yiyebilmenizi saglar, pek faydalidir.
  • öyle bir alettir ki bu, bir elektrik kesintisi oldu mu sabahın köründe sizi kaldırıp yemek pişirtir, ardından da canım yemeklerin topunu köpeklere verdirtir.*
  • arkadaşım tarafından "difriz" şeklinde telaffuz edilip* yarılmama yol açtıran alet, şey.
  • (bkz: deep freeze)
  • uzun uğraşlardan sonra çevremdekilere* türkçe'sini öğretmeyi başardığım aygıt.
    (bkz: derin dondurucu)
  • anneanneme göre "diftiriz" şeklinde telaffuz edilen ve derin dondurucu manasına gelen sözcük.
  • farklı bir bakış açısıyla, zaman makinesi olarak da düşünülebilir alet, şimdi efenim; derin dondurucuya ve oda sıcaklığına imal ve son kullanma tarihleri aynı olan orta boy birer tavuk (bütün,baget,kanat vb.) bırakalım. bir hafta bu halde beklettikten sonra ikisini karşılaştıralım; derin dondurucuda bulunan tavuk tazeliğini( gençliğini) muhafaza etmişken, oda sıcaklığında bulunan iyice ihtiyarlamış pörsümüş, bozulup, kokuşmuştur. aha da ikizler paradoksu dediğinizi duyar gibiyim. evet gerçekten de derin dondurucuda bulunan tavuğumuz diğerinin yaşadığı süreçleri daha ağır bir şekilde yaşamaktadır. nedir ? budur efenim.
hesabın var mı? giriş yap