• başrollerini kadir inanır* ve türkan şoray* nin paylaştığı türk sinemasının en bi muhteşem filmidir. sultan bu film de ağa kızını , erkek ise zengin fakat karekterli* bir kişiyi canladırmaktadır..
    hele bi de sonu vardır ki bu muhteşem baş yapıtın..*
  • kucuk bir duzeltme, turkan $oray aga kizi degildir, ba$ka bir aga olan kadir inanir ile du$man olan toprak agasinin karisidir. bir tarti$ma esnasinda silahlar konu$mu$*, $oray'in kocasi vurulup olmu$tur. olduren de kadir inanir'in ta kendisidir. turkan sultan, kadir abi'yi mihlamaya yemin eder, geliniz gorunuz ki* kader aglarini orecek, ve birbirlerine a$ik olacaklardir.... kadir abimiz filmde zengindir, ama bir sosyete adami degil, toprak agasidir. hatta gece kluplerine ve sosyete davetlerine* sirf trip yapmak icin katilmaktadir.
  • finali çok etkileyicidir. kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum bile. her defasında aynı keyfi aldığım filmlerden...
  • en çok klüpte kadir inanırın dans ettiği ve dila hanım'ın kadir inanırı öldüremediği sahne ve tabi finalindeki dans-göz teması aklımda kalmış olan bir türkan-kadir klasiği.
  • efendim bu filmde erol taş haydar isimli bi eşkıyayı oynamaktadır. dila hanım*, kendisini ininde*ziyaret ederek ona karadağlı rıza bey*i öldürmesini buyurur. bu sırada erol taş büyük bi iştahla tavuk yemektedir. o sahne akıllara kazınmıştır.
    (bkz: erol taş gibi tavuk yeme rehberi)
    (yazarken dikkatimi çekti bakh, asmalı konak adlı diizide de bu seymenlerin soyadı karadağdır. acaba buralarda bir karadağ vardır da biz mi bilmiyoruz..)
    neyse, gerçekten süfer bi filmdir, burnundaki hızması türkan şoraya ayrı bi asalet vermiştir. kadir abmizin de kırlaşmış saçları ile çok canlar yakmakta, ortalığı kasıp kavurmaktadır.
  • muzigi hakkaten iyidir. cahit berkay yapmi$tir.
  • filme de çekilen necati cumalı hikayesi. hikaye makedonya 1900 kitabında da var cumalı'nın. makedonya 1900 kitabındaki tüm hikayeler gibi, cumalı'nın anne ve babasının şu an kuzey yunanistan'da bulunan, florina'dan anlattıkları hikayelerden biridir. inanılmaz etkileyici, harika bir hikayedir. hikaye'deki rıza bey, necati cumalı'nın babasının dayısıdır. dilahanım ise bir arnavut beyi'nin genç eşidir.
    asıl hikaye'de bir otlak anlaşmazlığı yüzünden rıza bey ve dila hanım'ın kocası olan arnavut beyinin adamları arasında silahlı çatışma çıkar. ve silahlı çatışmada arnavut bey'i öldürülür. ancak vuran rıza bey değildir. buna rağmen arnavut bey'in yakınları rıza bey'i, kendibeylerinin katili bellerler. kendisi de bir ağa kızı olan dila hanım, kocasının öcünü almaya and içer. bunun için de filmdeki gibi anlı şanlı bi eşkiyayı değil, kendi kahyasını görevlendirir.
    hikaye, tüm necati cumalı eserlerinde olduğu gibi kusursuz bir türkçe'yesaiptir. aynı zamanda dkitabı oluşturan diğer hikayelerlebirlikte o kadar güzel bir anlatım içerir ki, filmin asla veasla veremeyeceği bir etki bırakır. zira kitapta dila hanım hikayesinden önceki hikaye, dayı, yani rıza bey'i anlatır. ayrıca hikayede rıza bey dila hanım'a göre oldukça yaşlıdır. dila hanım 22 yaşlarındayken, rıza bey 50lerindedir.
  • kadir inanır'ın,dila hanım'ın kendisini vurması için ortaya çıkıp dans etmeye başladığı sahneyle beni benden alan film.filmin müziklerinin güzel olmanın da ötesinde tam can alıcı sahnelerde çalmaya başlaması da bitirir insanı.öyle ki bu filmin selvi boylum al yazmalım'dan bile güzel olduğunu düşünmeye başladım.kadir inanırın yakışıklılığının doruğunda olduğu zamanlarıdır.aslında rıza bey filmde kötü bir karakter* olmasına rağmen yine de filmi izlerken "ne kötü adam" dedirtecek bir imaj çizmez.ayrıca asmalı konağın senaryosunda "karadağlı" rıza beyden soyadı olarak ve filmin kapadokya'da çekilmiş olmasından ve hanım ağa karakterinden esinlenildiğini düşünmekteyim.türkan şoray bakışlarıyla,sözlerin anlatamayacağı duyguyu,öfkeyi,hırsı anlatır.kısacası baya koyucu bir filmdir bu bence.
  • naçizane fikrimce türkan şoray'ın en güzel olduğu, kadir inanır'la en çok yakıştıkları filmdir. bir hızma bir kadına bu kadar mı yakışır, öfke bir yüze bu kadar mı güzel yansır ve bir adam sevdiği kadına arkasını dönüp "hadi vur" dercesine bu kadar mı güzel dans eder... anlatanın yalancısıyım, bir vakit okul kantininde tv'de bu film açıkmış, kendini bilmez bir grup insan göz ucuyla bakıp arada dalga geçiyomuş. "ama son sahnede kantinde sinek uçsa duyulurdu, herkes ağzı açık izliyordu" demişti arkadaş.
hesabın var mı? giriş yap