• bir aşk hikayesi ve dram olarak başlayan daha sonra komedi tonuna keskin bir dönüş yapan bir film. sadri alışık her iki durumun altından da başarıyla kalkıyor. arif gönlübol karakteri ile gönülleri fethediyor. filmin ve gönlübol un en akılda kalıcı repliği ise: hey yavrum hey .
  • turker inanoglu'nun yonettigi, sadri alisik ve filiz akin’in oynadigi 1966 yapimi turk filmi.

    --- spoiler ---

    gonlubol arif, kendi halinde temiz yurekli, delikanli bir adamdir. amcasinin fabrikasi olmasina ragmen sade bir hayat yasamaktadir. evet yoksuldur ama onu seven dostlari, baligi ve rakisi vardir. sosyeteye mensup olan filiz akin, farkli dunyalardaki karakterler hakkinda kitap yazmak icin kilik degistirip onlarin arasinda yasamaya* ` :katilimci gozlem` ve kitabi icin hikayeler toplama niyetindedir. bir tesaduf eseri gonlubol ile tanisir. gidecek bir yeri olmadigini soyleyerek onun yufka yurekliliginden istifade eder ve “fakirhane”sine yerlesir. gonlubol’un yardimiyla hic bilmedigi bir yasam tarzinin icinde bulur kendini, meyhanelerde sarki soyleyip dans eder. bu esnada gonlubol kalbini isitan bu sosyete gulu’ne asik olmustur. fakat gonlubol arif’in saf ve temiz askina ihanet edilecek ve kitabin yayinlanmasindan sonra sosyete gulu filiz akin zalimce somurdugu o saf insani terkederek kendi hayatina geri donecektir. ama unutulmamalidir ki bu bir turk filmidir, filiz akin’in askini idrak etmesinden sonra olaylar tersine donecek sadri alisik sizofrenik bir halde drag icinde ocunu alacak; mut sonunda gonlubol’un olacaktir.

    --- spoiler ---

    (bkz: hey yavrum hey)
  • insanı gerçek hayattan uzaklaştıran bir sadri alışık filmi. bazı filmlerin * * * * * senaryoları sanki sadri alışık için yazılmış, o olmasa bu senaryolar da hiç yazılmazmış gibi duruyor. safa önal, bülent oran bir sadri alışık filmi yazalım diyor ve bu senaryoları yazıyor gibi..
    benim filmle ilgili söylemek istediğim ise böyle şeyler ancak filmlerde olur gönlübol *

    spoiler

    1 vardır böyle yazarlar, halkın arasına karışmak isteyen, onları bir nesne olarak gören ama o kız * , halktan birisi olmaz,olamaz hele onlardan birisine aşık hiç olmaz.
    2 gönlübol * lar o aşka kayıtsız kalamaz, o kızı öyle kapıda süründürmezler
    3 taş yerinde ağırdır. doğrusu, kızımız kendi muhitinden birisiyle evlenmeli gönlübol kendine bir meloş bulmalı. hayat böyle, maalesef

    spoiler
  • (bkz: meral soydan)
  • arif'in sanayici amcasına düzdüğü mani muhteşem. "cebi beş altı katlıdır ve ne söylerseniz söyleyin, en sonunda o haklıdır." hapisten çıktıktan sonra amcası onu fabrikasında alıkoyduğunda, gönlübol arif, arkadaşlarını bir işgününde ofiste toplayıp klarinetle tsm çalar (ben küskünüm feleğe) yiyip içerler ve amcası tabiyatiyle öfkelenir buna. kılık kıyafet son derece önemli bir zihniyet ayrımıdır aralarında: arif'in isyanı topuklarını ezdiği o sert köseleli ayakkabılarında, gömleiğinin içine sakladığı kravatındadır. üstelik bu protest tavrı babasından aldığı da bir şey: babası fabrika kapatıp meyhane açmış adamdır. arif'in tercihleri güzel, güzel ve apolitik, çok hafif bir ideoloji ve asıl böyle olunca daha samimi. zengin amcaya posta koymak ve akşamında sahilde içmek ve yarın ne olacağını bilmeksizin mutlu olmak göt ister mesela. hem sebepsiz efkarı ve fabrikadaki hiyerarşiye kişisel çapta posta koyuşu da çok sevimli. salt bir ideolojiden daha kalıcı ve evrensel hatta. gerçi bunlar onu zehir gibi, mutlak bir sistem karşıtı yapmaya yetmez ama, o şairane isyanı, doğaçlamaları, sarkazmıyla yine bir boşluğu dolduruyor. bu anlamda gönlübol, iyilik timsali, olmak istediğimiz ya da aşık olmak istediğimiz o tatlı serseri. efkarının sebepsizliği mesela onu güzel yapan başka bir etken. turist ömer'in aseksüelliğine de burada bir aşk hikayesiyle fark atıyor arif karakteri. ondan biraz daha renkli ve derin. bir de sadri'nin filmin bir yerinde "yerli filmlerdeki dansözler gibi bir şöyle bir de böyle kıvırtırsın" dediği ve türk sinemasının dansöz prototipini doğruladığı ve dolaylı da olsa gamsız dansöz ideasının varlığını ispat etdiği de gözümden kaçmadı.

    severim ben arif'i, ama şimdinin sosyal şartlarında arif biraz ütopik kaçar. zira aradan elli yıl geçti ve artık fakirler çok ama çok mutsuz oluyor, efkarın sebebi bir anda paraya dönüşüveriyor. artık kazın ayağı o kadar da öyle değil arifim.
  • aslında leyla ile mecnun 5. bölümde ciddi spoiler verdiler ama 1966 yapımlı film için pek sorun teşkil etmiyordur herhalde. http://www.youtube.com/watch?v=jpzavqogzxw yani ismail abi'nin babası da yer almıştır bu filmde.
  • bu filmin bir de renkli versiyonu var. adı da cambazhane gülü fadime'ydi. bu sefer yazar olan kişi kadın değil erkektir. konu bire bir aynı olmasa da, gönlübol kadar hüzünlu değilse de, o film de güzeldir. gönlübol'un kardeşidir. ayrıca iki filmde de kadın karakter filiz akın'dır ama cambazhane gülü'nde rol arkadaşı ediz hun olmuştur... bir sadri alışık değil tabii ki.
  • akla düştükçe izlenen nefis bir yeşilçam filmi.

    unutulmaz sahnelerinden biri:

    http://www.youtube.com/…i8tnktmcpuw&feature=related
  • aşağıdaki linkten izlenilebilecek bir yeşilçam klasiği.

    buyrunuz
  • muhteşem sadri alışık filmlerinden.

    gönlübol arif, zengin amcasını olmasına rağmen, kendi yağıyla kavrulan, meyhanesi, dostları ve rakısıyla mutlu/efkarlı bir hayat süren şahane bir insandır.

    şımarık ve zengin filiz akın kılık değiştirerek, fakir ama gururlu insanların arasına karışıp bir kitap yazma peşindedir.

    elbette gönlübol arif ile karşılaşır ve onun fakirhanesine yerleşir.

    gönlübol boş durur mu, aşık olur bu güzel kıza, aldanır.

    kitap çıktıktan sonra, kendi alafranga yaşamına dönen filiz akın'ın, gönlübol arif'ten öğreneceği henüz bitmemiştir elbette.

    hiç kimse sadri alışık gibi hey yavrum hey diyemez, hiç kimse onun gibi ağlayamaz, ayarın kralını veremez.

    --- spoiler ---

    - paraymış, para neymiş be önce onu anlat da bilelim. hadi oynayın çaçanızı, çalın alafranganızı. biz de çakır'ın meyhanesinde "hicran, yine hicran mı bu aşkın sonu söyle" şarkısına atalım kendimizi. bakma ağladığıma, fatoş, fatoş öldü diye ağlıyorum. deniz kızı fatoş, hey yavrum hey.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    “ne yapacakmış beni? kalbimizin kırılmadık bir parçası mı kaldı, yoksa gözümüzün ıslanmadık bir yeri mi?”
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap