*

  • fransiz devrimininin en onemli dusunurlerinden olan bu zat "ucuncu tabaka nedir?" adli eseri ile o donemde buyuk bir tartisma yaratmis hatta eseri etkinligi yonunden komunist manifestoyla karsilastirilmis kimi zaman yeg tutulmustur. robespierre ve convensiyon doneminde ne yaptigi soruldugunda verdigi cevap cok unludur: sag kaldim. ama hicbir zaman bir rousseau kadar tutarli olmamamis, bu yuzden de cok elestirilmistir.
  • "adil olmayan ulus hür de olamaz." - emmanuel joseph sieyes
  • devrimden sonra "kralı naapalım" başlıklı meclis oturumunda kürsüye gelip tek bir kelim -"ölüm"- söyleyip inmiştir. devrimcilerin önde gelenlerinden olup da 1820 de hala sağ olan ender kişilerdendir. (bkz: giyotin) (bkz: fransız devrimi)
  • jeu de paume andını mounier ile beraber yazan fransız siyaset adamı. jakobenler klübü kurucularından olan sieyes, daha sonra feuillants grubuna geçmiş kralın idamına da evet oyu kullanmıştır. idam edilmeyen biri olmasının en büyük sebebi robespierre döneminde ortalıkta pek görünmemesiymiş. robespierre onu hiç sevmezmiş ve ona devrim köstebeği dermiş. evinden pek dışarı çıkmamış o aralar. 9 thermidor yaklaştığında kafasını çıkarmış ve komploya katılmış. direktuvar üyeliğini lazare carnot'a devretmiş. fouche'yi polis teşkilatının başına getirmiş. napolyon'u başa getiren tezgahın sahibi de o kuşkusuz. sieyes tam bir anayasa yapma hastasıymış. napolyon'a hazırladığı anayasayı napolyon kırpıp kırpıp başka bir hale sokmuş. üzülmesin diye de senato başkanlığını ona vermiş. 1809'da kontluk ünvanı da vermiş. 1816'da regicide suçundan sürülmüş fransa'dan. 1830 devriminde dönmüş ülkesine.

    ölümünden önce iyice bunamış. son günlerinde yardımcısına şöyle bir söz söylemiş: "evladım mösyö robespierre gelirse evde olmadığımı söyle."

    (bkz: maximillien robespierre)
  • kurucu iktidar (pouvoir constituant) ve kurulmus iktidar (pouvoir constitué) ayrimini yapan ilk dusunur. aslinda kendisinden once bircok siyasal dusunurun (hobbes, locke, rousseau, montesquieu) kuramlarinda izleri bulunan ama acikca tartisilmamis bir ayrima dikkat cekiyor. bu da tesadufi degil cunku kendisinden sonraki iki yuzyila dusunsel anlamda resmen damgasini vurmus fransiz ihtilali ile ilk kez (bugun anladigimiz anlamda) 'devrim' dusuncesi gundeme geliyor. bu tarihe kadar devrim nosyonu siyasal yapida restorasyonu nitelerken, dolayisiyla siyasal sistemi degil, yoneticiyi (bu krali sevmedik)(1) ve yonetim bicimini (kral kalsin ama parlamento da kuralim) degistirmeyi hedefleyen hareketler olarak kalirken (2), 1789 bastille ayaklanmasi ile bir sistemin toptan degistirilmesi gundeme geliyor. en basit anlamda siyasetin grameri degisiyor: yasanin, otoritenin, mesruiyet ve iktidarin kaynaginin yeniden tanimlanmasi gerekiyor.

    iste bu noktada o gune degin, devletin kaynagi sorusuna monarkin iktidarini mesru kilan (egemen olmazsa herkes birbirini keser, malimiz mulkumuz olmaz vs.) ve itaatin gerekliliklerini savunan cevaplar gelirken, sieyes (rousseau' da ilk defa ornegini bulmus) "devletin kaynagi onu oncelleyen bir grubun (ulus, toplum ) genel iradesine baglidir" cevabini veriyor. kurulmus bir iktidari oncelleyen kurucu bir iktidar vardir (ki bu iktidar anayasayi yapan ya da degistiren iktidardir), yasa kaynagini anayasadan, o da halkin iradesinden alir cevabini veriyor. ama bu cevap elbette modern siyasal kuramda mesruiyet sorununu cozmuyor. o irade nasil belirlenir (3), degisebilir mi, degistirmenin yolu yeni bir devrim yapmak midir? kurucu iktidar adil midir yoksa keyfi mi? hukuku oncelleyip onu belirledigine gore kurucu iktidarin hukuksalligini/adil olup olmadigini ne sekilde saptayabiliriz gibi bircok soruyu beraberinde getiriyor.

    ----
    (1) foucault'nun 'elestiri nedir?' (what is critique) seminerinde izini surdugu direnme pratigi tam da bu soruya isaret eder. su ya da bu sekilde nasil yonetilmesek?(how not to be governed like that ) ne yapsak da su papazin iktidarindan kurtulsak gibi dertler onaltinci yuzyil ve daha evvelinde dahi bulunan sorulardir; foucault kantci aydinlanmanin ongordugu ozgurlesme (emancipation) projesinden evvel critique bu tur kacinma ve direnme pratikleri ile sekil buluyordu der.
    (2) mesela locke. kuraminda bizim anladigimiz anlamda devrimci hicbir nuve yok, ama bu adam zamaninin devrimcisi, glorious revolution/sanli devrim 'in onderlerinden.
    (3) yine foucault bu tur sorulara "hade ordan irade mirade yok, hersey iktidar mucadelelerinin sonucudur mealinde bir cevap veriyor.
  • 1748-1836 arasında yaşayan ve hem fikir hem eylem boyutunda fransız ihtilaline katkıda bulunmuş liberal düşünür.

    ünlü aktif-pasif yurttaş modelinin fikir babasıdır. sieyes'e göre bir ülke yurttaşlarının tamamı yasal düzenden ve adalet sisteminin kendisine getireceği haklardan faydalanmalıdır. yaşam, mülk edinme gibi özgürlüklere herkese aittir. fakat kamu düzeninin şekillenmesi söz konusu olduğunda insanlar pasif yurttaş ve aktif yurttaş şeklinde ikiye ayrılmalıdır. kamu örgütüne yardımcı olan, başka bir deyişle üretim yapan ve vergi ödeyerek var olan düzenin ayakta kalmasını sağlayanlar, yani aktif yurttaşlar yönetimde söz sahibi olmalı, diğer taraftan üretime sermayedarlık boyutunda katılmayan pasif yurttaşlar sadece anayasal haklardan faydalanabilmelidir. bu durumda oy kullanma hakkı sadece vergileriyle devleti ayakta tutan sermayedarların olmalıdır.

    sieyes, aktif pasif yurttaş fikriyle dönem avrupasının siyasal yapısının temelini atmıştır. fikirleri daha sonra benjamin constant tarafından geliştirilecek ve güçlenen sermayedarlarla birlikte güçlenip, örgütlenmeye başlayan işçi sınıfının baskısıyla zamanla terkedilecektir.
  • 1789 devrimini başlatan ve ayni zamanda 1799'da devrim dönemini kapatan kisidir.
  • "qu'est-ce que le tiers état?" yani üçüncü sınıf nedir? adlı bir kitapçığı olan fransız din adamı, fransız devrimine yön veren düşünür. gerçi sonra düşüncesine hiç uymayan bir hareket yaparak darbe ile napolyonu başa getirmiş veya zorunda kalmıştır ancak üçüncü sınıftan olmayan bir insanın, üçüncü sınıfın haklarını bu kadar gözetmesi, bu doğrultuda eyleme geçmesi hayranlık verici. bu üçüncü sınıf dediği kesim de sıradan halk oluyor bu arada. birinci sınıfı kilise tayfası ve ruhban sınıfı, ikinci sınıf da asiller ve aristokratlar.

    bu adamın kitabının başında üç soru vardır. üçünü de birer kelime yanıtlamıştır.
    üçüncü sınıf nedir? her şey
    üçüncü sınıf şimdiye kadar neydi? hiçbir şey
    üçüncü sınıf ne olacak? bir şey
  • fransız devriminin görünmeyen kahramanlarından biridir. "üçüncü sınıf nedir" adlı eserinde, ihtilalin fikri cereyanını yakmıştır. bir rousseau veyahut voltaire gibi çok ön planda olmasada, bu ekolün önemli bir temsilcisidir.
  • liberal değildir. fikirleri gelecekte olgunlaşacak faşizm ve nazizim’in kaynağını oluşmuştur.

    tarihte belki de en fazla insanın ölümüne neden olan kişidir.
hesabın var mı? giriş yap