• (bkz: entelli bamya)
  • hem şehirliyim hem entellijansiyam pek yüksek o vakit hemen benzerlerimden farkımı ayırmalı ve bittabiki bunu diğer benzerlerimi aşağılayarak onların taşralı köklerine kezban göndermesi yaparak yapmalıyım düşüncesi ile kendilerini ak koyun ilan ederek diğer koyunları karalamaya başlarlar, kendisi üzerinden ötekileştirmeyi pek severler*.
  • emin çölaşan kovulduğunda 10 gün boyunca hürriyet almama protestosu yapanlardır
  • entel merve, entel ceren, entel isil'dan farkli olarak yalanci bir enteldir. yalanci dolma gibi yani. entel olmasi imkansizdir. kezban ise adi bir kere nasil entel olsundur? oruc tutup capri giyen turbanli kenar mahalle kizi gibi, ait olmadigi sulara yelken acmistir. terbiyesizdir, akilsizin onde gidenidir. kullandiginiz dilin vahsetini ortaya cikardigi, sembolik siddetlerinize maruz kaldigi icin daha da nefret edilesi, hazimsizliklarinizi, kimlik bunalimlarinizi size geri yansittigi icin tarumar edilesidir.
  • pek dindar olmamakla birlikte dinsiz de yapamazlar. hocaefendileri yaşar nuri öztürk ve zekeriya beyaz'dır. allah nasip ederse 45 yaşından sonra hacca gideceklerdir. şu aşamada türban takmayı düşünmemektedirler. ilerde belki.
  • karşısına geçip üç kere "kezban, kes kafasını suya ban!" diyiniz.

    çözülecektir.
  • entel kezban, bizim kezban ablamızla alakası olmayan bir insandır anlatılanlardan çıkardığıma göre...
    kezban abla çünkü fıstık gibi bir insandır. 55 yaşında olmasına mukabil evlere temizliğe gider, öğleden sonra da bir doktorun muayenehanesinde telefonlara bakar. hoş sohbettir. güleryüzlüdür. akıllıdır ve de yüreklidir. ve iyi yüreklidir. yaptığı işten gocunmaz ve de evini de takır takır geçindirir kimseye muhtaç olmadan.
    şimdi bizim kezban abla, üniversite bitirseydi, kitap okusaydı bol bol, çılgın analizler yapsa ve diyelim makaleler yazsaydı, engin bir kültür birikimi olsaydı, entel kezban mı diyecektik ona? entel kezban dediğimiz şey, bizim ultra okumuş, anlamış kezban ablanın gölgesi altında eriyip gitmeyecek miydi?
    ya da şöyle demeli kestirmeden...
    tamam içeriklerle değil sorunum ama, o tanımları bu başlığın altına gönül rahatlığıyla doldurmak hangi iç rahatlığından kaynaklanıyor? ismimizin pelin olmasından mı? cansu, berk, tuğçe, ebru, koray ve aylin miyiz hepimiz? ondan mı güzeliz? ondan mı kezban bizim için artık, bir isim bile değil. dağın ardındaki öteki.
hesabın var mı? giriş yap