• (bkz: kafasına nihal atsız külliyatı atılası tipler)

    (bkz: kafasina langenscheidt sozluk atilasi tipler/#8158150)
    (bkz: nihal atsız/@erguvan düşler)

    edit: yazar bu entry girildiği tarihte nihal atsiz'in bütun şiirlerini nihal atsız başlığına taşımaya ant içmişçesine söz konusu başlığa 60-70 entry girmiş, sonrasında telif hakkı mevzuundan birçoğunu silmiş, şu tarihte ise nedense hiçbirini bırakmamıştır. böyle de belirtelim.
  • bugün itibariyle içine nihal atsız kaçtığından şüphe edilen yazar.
  • tematik çalışmanın nasıl yapıldığı konusunda ders veren yazar.

    ancak, yıllar yılı matematik derslerinde "x 2 değil miydi hocam?" vs. gibi sorularla ortaya atlayan birisi olarak benim kafamda birkaç soru oluştu, bunları paylaşmak isterim.

    şimdi, erguvan düşler isimli yazar, nihal atsız başlığına yazarın 70 küsur şiirini girdi, sonra alıntı sınırlarının aşıldığını düşünerek tekrardan sildi. alıntı problemini bir kenara atarsak, anlıyoruz ki bu yazarın idealindeki sözlükte bir yazarın bütün eserlerinin yazar ismi başlığında olması gerekiyor. şöyle ki, orhan veli'nin bütün şiirleri orhan veli başlığında, necip fazıl'ın şiirleri necip fazıl başlığında, mesnevi mevlana celaleddin-i rumi başlığında vs.

    öte yandan bu arkadaş, her bir şarkının sözlerinin şarkının adının altında yer almasına da karşı olduğunu beyan etmiş. peki. iki durumu kıyaslayalım o zaman.

    erguvan düşler'in idealindeki sözlük:
    her yerde kar var şarkısının sözlerine bakmak isteyen bir kullanıcı, kayahan başlığına gelir. başlık içindekileri her yerde kar var yazarak aratır, bulamaz, sonra nilüfer başlığına gider orada aratır, bulur ya da bulamaz vs.

    ideal sözlük:
    her yerde kar var şarkısının sözlerine bakmak isteyen bir kullanıcı, efendi gibi gidip her yerde kar var başlığına bakar, bir sürü başlığı aramak zorunda kalmaz.

    aynı şekilde, herhangi bir dilde tematik çalışma yapan bir arkadaşın da -örneğimiz ispanyolca olsun- gidip ispanyolca başlığına bütün ispanyolca sözcükler ile türkçe karşılıklarını girmesini beklemektedir erguvan düşler adlı yazar.

    bu durumu inceleyelim:

    erguvan düşler'in idealindeki sözlük:
    "esto" kelimesini duyan ve hangi dilde olduğunu bilmeyen bir kullanıcı, gider italyanca başlığında aratır, bulamaz; ingilizce başlığında aratır, bulamaz. bilmemkaçıncı denemede gider ispanyolca'da bulur.

    ideal sözlük:
    "esto" kelimesini duyan ve hangi dilde olduğunu bilmeyen bir kullanıcı, gider efendi gibi esto başlığına bakar şunu görür, rahatlar:

    esto
    1. ispanyolca "şu".
    (tematikhastasi, ...)

    hatta altında bir de
    2. çince "akarsuyun dibindeki çakıl taşı".

    gelir, bu da bonus olur.

    ha, bir de ispanyolca'nın kendisi hakkında bilgi almak isteyen insan da, ispanyolca başlığına bakar, bir sürü ispanyolca kelimenin arasında dişe dokunur bir bilgi bulmaya çalışır, ama nafile. çünkü daha önceden birisi "dil konusundaki tematik"in nasıl yapılması gerektiği konusunda ders vermiştir.

    aynı şekilde, eğer erguvan düşler, nihal atsız başlığına yazdıklarını silmeseydi, nihal atsız hakkında bilgi almak isteyen -ki bu davranış şekli de ayrı bir tez konusu- ama şiir almak istemeyen bir kullanıcıyı scroll yapmaktan heba edecekti.

    bütün bu kabuller sırasında, sözlüğün uzun entriler döşenmiş başlıkları açma konusundaki hız performansını da ihmal ediyoruz, belirtelim.

    son olarak, herhangi bir dilde herhangi bir sözcüğün karşılığının "bilgi" olduğunu belirteyim. (herhangi bir dili dil olarak kabul edip etmediğiniz hiç önemli değildir) aynı şekilde şarkı denen şeyler kullanıcılara müzikle beraber satıldığından, şarkı sözlerinin de zaman zaman kullanıcılara kaset veya cd kapağında hediye olarak sunulan birer bilgi olduğunu belirtmeliyim. ama şiire gelince, o bilgi değil, şairin elinin emeği gözünün nurudur, bu kadar kolay bir şekilde her yere yazılması yanlıştır, ve bu orhan veli için de nihal atsız için de geçerlidir. (orhan veli ile nihal atsız'ı aynı cümlede kullandığım için de ayrı bir utanç duyuyorum ya neyse) (lan bak gene aynı parantez içinde de kullandım, hay allah)

    bir de arkadaş, kafasına külliyat atmamı bekliyormuş, öyle demiş. benim daha iyi bir fikrim var bu noktada:
    (bkz: kafasina nihalatsiz.org serverı atılası tipler)
  • girdiği entrylerle bana trablusgarp savaşındaki taktiklerimizi hatırlatan sempatik yazar.
  • demokrasiye inanan sözlük yazarı. (bkz: kadir topbaş/@erguvan düşler)
  • bir insanı gelip rahatsız edip sonra "la yürü git" lafını duyunca "anca gidersin" diyebilecek potansiyele sahip neşe kaynağı insanlarımızdan biri zannedersem. bu mevzu nevriye budak'ın kocası "gerizekalı" demediği halde "sensin gerizekalı" dediği skeci getirdi aklıma.
  • apartmanlarımızın yanyana olmasına ve aynı fakültede okumamıza rağmen, sözlükteki binlerce kişinin arasından karşıma aniden çıkıvermesiyle tanışmış bulunduğum değerli iktisatçı arkadaşım, bilgili, kültürlü şahsiyet.okul ve işin zorlukları açısından kendimi çok yalnız hissederdim kendisiyle tanışmadan önce ama sağolsun artık durum değişti.
  • ekşi sözlük donanmasında marinel başı yapılması lazım gelen abi (bkz: #8166206).
  • artık mehmet barlasvari bir adam olsa da *, abimizdir, severiz...rahmetli suser les paul'le beraber üçlü msn geyiklerinin baş aktörlerindendir.

    bir de (bkz: dto)
  • uçmuş bir arkadaşımız.
    (bkz: inna lillah ve inna ileyhi raciun) *
hesabın var mı? giriş yap