fiil
-
-
eylem'in arapçası.
-
is olus belirtir ornegin (bkz: seni anan dogurmamis)
-
(bkz: birleşik fiil)
-
cümlelerimizi tek bir kelimeden oluşturmaya yarayışlı sözcük türü. yaşanmış ve yaşanması muhtemel olan tümleri birer halden ibaret kılar; oluş belirtir.
anıların, ihtimallerin, umutların, hayal ve düşlerin esamesini okumayanların; sadece sonucu* önemli kabul edip, zaman, yer, kişi, ortam, hava sıcaklığı, aynaya yansıyan görüntü, aynaya yansıyamayan görüntü gibi şeyleri dert ve tasa edinmeyen modern çağ insanının kullanmayı tercih ettiği sözcük türüdür. işte bu nedenle yaptım, başardım, ettim, eyledim, oldum, kıldımlarla dolu bir dünyanın, seçilerek benimsenmiş izdüşümüdür aynı zamanda. ertelenmiş ve henüz yaşanmamış olan hallerin, yaşanır oluşuna dair ihtimal yoktur. betimlemenin şıklığı, sıfatlar, özneler, olmadı baştanlar yoktur. derin dondurucuya konulup, tazeliğini, kokusunu, tadını ertelediğimiz; tüketim hırsıyla dolup taşarken, biriktirmekten haz duyduğumuz için edindiğimiz, asla tazesini yiyemeyeceğimiz sebzeler gibi; dondurduğumuz her şeyin kaskatı kesilmiş halidir cümlelerimizi tek kelimeden ibaret kılan fiiller. afiyetle kullanalım. -
el yazısı yazmaya yeni yeni başlayan çok bilmiş ikinci sınıf veletler, "fül, füülll, füüüül!" diye dalga geçer zavallı fiille, yazımından ötürü. çocuk işte, ne bülcek.
-
(bkz: fiilimsi)
-
varlıkların yaptığı hareketleri bir kipe ve kişiye göre çekimlenerek bildiren sözcük türüdür. iş/kılış, durum ve oluş belirtir.
(bkz: kılış fiilleri) (bkz: durum fiilleri) (bkz: oluş fiilleri)
bir kipi olmayan, bir kişisi olmayan sözcük türleri asla fiil değildir. fiillerle fiilimsileri ayırt etmemizi sağlayan en önemli özellik budur: kip ve kişi.
(bkz: bildirme kipleri) (bkz: dilek kipleri) (bkz: kişi ekleri) -
ona dair "bir iş, bir oluş, bir hareket..." diyor bütün sözlükler. tefekkür, tahayyül, taakkül ve tasavvurun derinliklerinde kalmamış, görünür hale gelmiş olan diye de ekliyorlar. eylem ve amel sahasını gösteriyor fiil. fiil varsa özne de vardır cümlede: fâil. ihtiyârî, iradî bir durum bu. fiil fâilini gösterdiği gibi fâil de fiili gösteriyor. özne fiili işleyen; fiil özne tarafından işlenen. biliriz; "sallanan sandalye"lerde ömür geçmez. geçse de iflâstır sonu. kâmet-i ömür demiş eskiler. ömür boyunca demektir. fiilsiz, amelsiz, eylemsiz özne olunmaz. kâmeti işitti mi ayağa kalkmak lazım, kıyama durmak, kıyam etmek için.
-
bilfiil, efal, faal, faaliyet, fail, infial ve meful gibi kelimelerin kökeni.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap