• guney sahilinin esi benzeri bulunmamakla beraber egedeki iki adamizdan biridir. digeri icin (bkz: bozcaada)
  • orta duzey torpillilerin askerlik bolgesi.
    buyuk torpilliler icin (bkz: istanbul) (bkz: ankara)
  • nam-ı diğer imroz...
    (bkz: nevizade imroz)
  • eceabat-kabatepe limanından feribot seferleriyle ulaşım sağlanmaktadır.ayrıca dardanelair ın küçük uçaklarıyla da ulaşmanız mümkündür.
  • sehrin gürültüsünden ve kalabaligindan sikilan insanlarin kafa dinleyip dogayla basbasa kalmak isteyebilecekleri bir mekan. ancak tatil kavramini sabahin körüne kadar dans ve alkol olarak anlayan zihniyet ise adaya gitmeyi kesinlikle düsünmemelidir bile.

    adada baskın bir rum atmoseferi olmakla birlikte adanın yerli rum nüfusu 200 civarındadir.
    adanin kuzey sahilinde yer alan kaleköydeki bir kaç pansiyon-motel karışımı yer ucuz ve temiz bir konaklama olanağı sağlamaktadır (ancak kesinlikle lüks değil ve tabi ki baska yerlerde de konaklama olanakları mevcuttur).

    adada çok sayılabilecek sayıda köy bulunmakla birlikte bunların üç-dört tanesi (şirinköy, uğurlu, eşelek, yeni bademli - belki başkaları da vardır) devlet tarafından adaya yerleştirilen türk vatandasları için yapılmış hiç bir özelliği olmayan fabrikasyon köylerdir. zaten bu köylerde de şuan yoğun bir nüfus bulunmamaktadır çünkü bu köylere yerleştirilen insanların çoğu bu köylerdeki evlerini devletin verdiği maaşı almak için (evet devlet o adamları adada tutmak için maaş veriyor!) doluymuş gibi göstermekte ama aslen hala ana karada yaşamaktadırlar.

    adada gidilip görülmesi gereken köyler ise tahmin edeceğiniz üzere rum köyleridir. zeytinli, tepeköy ve dereköy bunların başlıcalarıdır. dereköy adanın en büyük rum köyü olup (ayrıca orada söylenene göre türkiyedeki en büyük rum köyü) neredeyse tamamına yakını terk edilmiştir (yukarıda saydığım diğer köyler de aynı durumdadır). ancak köylerdeki evler bakımsız değildir, bunların sahipleri yazları gelip evlerine bakmakta ve eski günlerini yad etmektedir.

    adanın bir başka özelliği ise bol miktardaki su kaynağıdır. bu sayede ada ana karaya bağlı olmadan kendini idame ettirebilmektedir.
    ayrıca adada bol miktarda küçük baş hayvan bulunmakta, bu hayvanlar sahipleri tarafından araziye başıboş bırakılmış ve doğada yetişmektedir. adada ayrıca arıcılık da yapılmaktadır.

    adada yemeniz gereken şeyler et türleri, balık ve baldır. et yukarıda saydığım sebepten dolayı çok lezzetlidir. balık ise doğrudan denizden tabağınıza gelmekte. bal ise tadından yenmez. eskiden keçi peyniri de üretilirmiş ancak rumlar gidince kimse keçi peyniri üretmez olmuş.

    adanın marmaros denen sahilinde ise tüplü dalış yapılabilmektedir.

    adaya ulasım feribotla saglanmakta olup adaya mutlaka arabayla gitmelisiniz. adada heryere yol bulunmakta ancak alternatif ulaşım araçları (hatta taksi bile) çok yetersizdir. ancak adaya günübirlik gitmek pek mümkün değildir. en iyi ihtimalle adada bir gün konaklamak zorundasınız. adaya günde iki feribot çalışmakta, seferlerden biri çanakkale diğeri de eceabat-kabatape limanından yapılmaktadır. çanakkaleden bandırma feribotu (120 araç kapasiteli) kabatepeden ise küçük bir arabalı feribot (20-30 araç kapasiteli) kalkmaktadır. her iki gemi de günde bir sefer yapmaktadır. dolayısıyla bu iki gemiyi de kaçırırsanız (ya da binemezseniz) ertesi günü beklemek zorundasınız. bu özellikle adada sorun olmakta ve insanlar bir kaç saat öncesinden limanda yer tutmaktadır.

    ayrıca bkz: http://www.gokceada.com/
  • '98 yılında adaya yaptığımız fotoğraf gezisinde ; kahve çekirdeğinin dibekte özel olarak elle dövülmüş halini muhteva eden spesial bir türk kahvesi -nam-ı diğer madamın kahvesi-ile meşhur zeytinli köyünde kısa süreli bir kahve molası verdik siz de veriniz.pişman olmazsınız.
  • muhteşem güzelikteki doğası ve hayretlere seza bakirliğiyle eşine az rastlanır, kafa dinleme tatilleri için mükemmel bi seçim olan,rum kültürüyle içice yaşayan adamız.rum köylerinde öğlenleri herkesin öğle uykusuna yatması yüzünden kimseyi bulamayabileceğiniz,kesinlikle keşfedilmesi gereken harika mekan.bi de şarap festivaline denk gelirseniz..off of
    (bkz: kafa dinlemek)
    (bkz: huzur)
  • kerbela gibi bir ada. suyu tatsız, rüzgârı bol, ortasında cezaevi var, yeşilliği az (bir de bozcaada'ya bakın oysa!). ama ortasındaki tuz gölünden kaya tuzu toplayabiliyorsunuz, rumların kahvehaneleri çok hoş, bunları da es geçmemeli. yine de adalı* bir insan olarak gökçeadanın bende hüsran yarattığını söylemeliyim.
  • üzerinde bulunan iki köy (kaleköy ve yeni bademli söz ediyorum)arasındaki mesafe taş çatlasa 10 adım olan, bu yüzden niye iki ayrı köy olarak kabul edildiklerini anlayamadığım dört tarafı sularla çevrili toprak parçası, türkiye'nin en batı ucu. çok boz ve sarı görünümdedir, en azından ağustos'ta öyleydi. gerçi yeşertilmiş yerleri de var ama... en güzel denizlerinin uğurlu yakınlarındaki gizli liman ve dereköy yakınlarındaki marmaros olduğu söylenir (ikisine de arabam olmadığı için gidemedim). arabanız yoksa otostoptan başka hiç bir şansınız yoktur tabi taksilere 4 km için 25 milyon domalmak dışında. ama yine de güzel yerdir, kıyamaz insan incitmeye...
  • yazın türklerin plajlarına akın ettiğinden kışın yağmurda ve sessizlikte, şarapla birlikte tadı çıkarılması gereken ada.
hesabın var mı? giriş yap