• ispanyol kökenli, amerikali felsefeci, sair, yazar ve okuma sansi bulabilseydik muhtemelen daha bir cok sey. memleketin felsefe best-seller listelerinde adi pek gecmese ve muhtemelen turkce'ye hic cevrilmemis de olsa (evet, oturup arastirmadim), okunmayi hak edecek kadar nevi sahsina münhasir bir zattir. biraz siirsel, biraz ironik ve agirlikli olarak common sense metinlerin yazari. bir cesit naturalist materyalizm ya da bir inanc olarak maddecilik. ve olgunluk dönemi kitabinin adi: scepticism and animal faith (1923). tahir kocayigit sagolsun, her telden calan felsefe egitimimizde az da olsa okuduk ve sevdik kendisini.
  • "those who cannot remember the past are condemned to repeat it" lafı da bu zata aittir.
  • (bkz: #10331227)
  • "tarih hep yanlış yazılır ve hep bu yüzden yeniden yazılması gerekir" diyerek ve tarih bilimine dair daha bir çok söz söyleyerek geçmişle bir hesabı olduğunu hissettiren düşünür.1863 de madrid'de doğmuş ve 1952 yılında roma'da göğe yükselmiştir. evkaf müdürlerine benzer profilden.
  • bir bakıma emprisizmi eleştirmiştir. santayana' ya göre eğer tutarlı bir emprisist olunmak isteniyorsa aynı kişiyi ard arda gördüğümüz anları birbirine bağlamak olanaksızdır. bu iki anı bağlamak için hayvansallığa ( animal faith) ihtiyacımız vardır. tutarlı bir empricist olmak için bu hayvansallıktan kurtulmalıyız.
  • duma keyin başındaki "memory... is an internal rumor." lafına bayıldığım laforizmacı karakter.
  • felsefesi için: (bkz: scepticism and animal faith).

    yüz binlerce sayfa yazısı vs. içinden aforizmalarını peş peşe koysan, burdan göğe yol olur. hadi bir iki tane şey de ben aktarayım.

    daniel cory diye bir asistanı var bunun. santayana'nın yanında ya sürekli, herhalde ben de şöyle büyük laflar edebilmeliyim diye düşünüp, akşamdan hazırlanıp, bir gün artık ölümü yaklaşan santayana'ya bütün iyi niyetiyle "ölüm, her türlü anlayışı aşan bir huzur, barış hali midir acaba üstad" diye soruyor. santayana da, "anlamayacaksam, n'apayım lan öyle huzuru barışı" diye cevap veriyor. benim için bir hiçtir o. kör, kozmik bir huzur, barış anlayışıyla ne işim olur, ne de böyle bir şeyin düşüncesi beni rahatlatır diyor. ha bir de biraz alakalı olarak, hindular gibi arı bir tin olacağıma, yunanlar gibi ussal hayvan olurum diye bir sözü de mevcut.*

    sonra efendim, ne kadar doğrudur bilmiyorum ama savaşın sonunu yalnızca ölüler görmüştür* diye bir özlü söz var ya, onun da ne platon'a, ne de general macarthur'a ait olduğu, santayana'nın woodrow wilson'la alakalı bütün savaşları sona erdirecek savaş argümanına karşı söylediği iddia ediliyor.

    garip bir adammış santayana. her şeye olduğu gibi, güncel politiğe de ilginç yorumlarla katılmış. erken döneminde faşist mussolini'yi bile bir miktar övdüğü söylenir. şunları demiş mesela:
    “italya ve ispanya'daki yeni rejim benim için yeni ve gerçek bir memnuniyet kaynağı. fütürizmi ve kendinden emin umutlarıyla amerikan, disipline bağlılığı ve kararın ve sonlunun güzelliğine sevgisi ile klasik. liberalizmin tatsız ve gevşek hayali en sonunda solup gidiyor. zavallı ingiltere ve fransa, şimdi kendilerini zamanında sözün zehriyle bu denli uyuşturmuş olmanın bedelini ödüyorlar..” (letter to b. a. g. fuller, january 1, 1926)

    yıl 1935 olmuş, daha ikinci dünya savaşı patlamadan bizimkisi italya'dan bu kez şunları söylüyor:
    "doğal olarak, bir savaş bulutunun altında yaşıyoruz. umarım bir tarafımızda patlamaz. şimdi ruh halim ingilizlere karşı bir antipatiyle yüklü. savaşın başından bu yana anglomania'm ağır ağır söndü. britanya zorbalığı geleneksel bir şey, ingiliz ukalalığı tanıdık. ... ben bolşevikleri tercih ederim. belki de her yerde, o ya da bu şekilde devlet sosyalizmine doğru yol alıyoruz." (letter to r. s. barlow, october 19, 1935)

    çok daha güzel aforizmaları var aslında. bu bir giriş olsun...
  • "i like to walk about among the beautiful things that adorn the world; but private wealth i should decline, or any sort of personal possessions, because they would take away my liberty." sözüyle insanı debelenip durduğu hayat düzeninden alıp bambaşka yerlere götüren düşünür.
  • kaldığım yerin yemek salonunda boylu boyunce şu aforizması yazmaktadır:

    “happiness is impossible, and even inconceivable, to a mind without scope and without pause, a mind driven by craving, pleasure or fear. to be happy, you must be reasonable, or you must be tamed. you must have taken the measure of your powers, tasted the fruits of your passion, and learned your place in the world and what things in it can really serve you. to be happy, you must be wise.”

    eğer kendisi bu zihniyette bir insansa sokayım onun aforizmasına, ha yok kendisi ironinin alasını yapıyorsa, eyvallah değil benim başımın üzerinde , sözlüğün başının üstünde yeri vardır.
  • "only the dead have seen the end of war" yani sadece oluler savasin sonunu gormustur der.lafinin plato bir ara indiregandi metoduyla bu sozu ustune almis, cod bunu efsanelestirmistir.
hesabın var mı? giriş yap