• blind date in (bkz: blind date) turkcesi, ama bunda kacar yok evlencen
  • eskiden bu usülle evlenirlermiş. yazık...
  • anketler ve arastirma sonuclarinda bu yontem ile hayatlarini birlestiren insanlarin, severek/cikarak evlenen ciftlere oranla %60 daha fazla mutlu olduklari saptanmistir.
  • bi de bu usulun daha yumu$akcasi "filancanin oglu/kizi var muhendismi$/doktormu$/ic mimarmi$ tani$in getireyim de" agziyla ba$lar, kazara "he olur tani$iriz arkada$ oluruz" salakca cevabini vermenizle*** acaip salak bir girdaba girer ve cikamamaya neden olabilir****
  • (bkz: duyucu usulü)
  • bir nevi matematik hesabı. örnek veriyorum: bizim oğlan mühendis, 28 yaşında, kendi arabası var, kirada oturuyor. sizin kız doktor, 25 yaşında hem de eli yüzü düzgün. demek ki evlenirlerse iyi anlaşırlar.

    bu yöntemin hakkında "böyle evlenenler daha mutlu, evlilikleri bitmiyor" demekse biraz düşüncesiz bir yaklaşım bence. görücü usulüyle evlenen insanların hayat koşullarıyla, daha önce çıkarak evlenenlerin hayat koşulları karşılaştırılmadan başarı karşılaştırması da yapılamayacağını düşünüyorum.

    baba evinden koca evine giden eline erkek eli değimemiş, camlar perdeler arkasında büyümüş bir ev kızı, görücü usulü evliliğin sonucunda mutsuz da olsa boşanamayabilir. bir şekilde kendi kendine evlenecek birini bulamayan, ancak yakınlarının kendisine gösterdiği insanla evlenebilen bir kişi kendi kendine, destek almadan boşanamıyor da olabilir. çiftin hala evli olması hala çok mutlu olduklarını göstermeyebilir. kimi zaman sadece boşanılamadığı için (din, gelenek, baskı, ayıp, işsizlik, çocuklar...) evlilik sürüyor olabilir.

    halbuki birbirleriyle kendi kendilerine tanışıp çıkıp evlenmiş insanlar kendi hayatlarına daha çok hakim olduğuklarından (belki kendi başına bir kız/erkek bulabilen, belki ailesi olmadan sokağa çıkabilen, belki tanımadığı etmediği bir adamla zorla evlendirilemeyecek kadar dediğim dedik... ama her halde kendi kendine karar verebilmiş bir insan bu bahsettiğimiz) bu kesimin boşanma oranı daha yüksek olabilir.
  • bu turkiye de kadın olmak nedir sorusuna olasi cevaplardan biridir ki nefret ettigin , midenin bulandigi bir adamla omur boyu yasamak zorunda kalan kadınların yasadıgı bir evlilik turudur . yemek yerken agzını sapırtadan , sevisirken yuzune damlayan terleri,gobegini vucudunun ustunde hissetmek,her gun eve ayni yuz ifadesiyle gelen ,oturusundan kalkısından sevisinden nefret edecegin bir adama baska caren olmadigi icin yıllarca katlanman demektir.
    sevmedigin bir insandan cocuklar yapmak demektir.
    dahasi ne intiharlıktır ne yasamaliktir , hayat oylesi bir kısır dongudur .
  • mantığını havsalamızın almasına imkân olmayan bu method, daha çok evliliği sadece "aile birleştirme" maksadıyla yapan kavimler arasında yaygındır. bu tip topluluklarda evlilik bağının, hangi iki kişi arasında kurulacağından ziyade, hangi aileleri birleştireceği ehemmiyet taşımaktadır.

    aileye yakışan bir aileden damat/gelin bulma kaygısıyla yapılan/yaptırılan bu evliliklerin asıl ilginç tarafı, "konuşup anlaşılarak"* yapılan evliliklere nazaran daha uzun ömürlü olmaları gerçeğidir. her iki çeşit evliliği de yapmamış biri olarak ben** -naçizâne- bunu çiftlerin birbirlerini tanıma sürelerine bağlıyorum.

    senelerdir "konuşup anlaşan" çiftler, genellikle, ilişkilerine bir resmiyet kazandırmak yahut da aynı evi paylaşabilme özgürlüğünü kazanabilmek amacıyla evlenirler. gelin görün ki bu güruh, cicim ayları tabir edilen sayılı günleri/ayları tükettikten sonra sıkılma safhasına geçildiğini acıyla fark eder. zira bu eşler düğün-dernek, balayı, ev gezmeleri/misafirleri gibi tadından yenmez*(!) maceraları sona erdirdikten sonra, evli olarak yapabileceklerinin "konuşup anlaşırken" yapabileceklerinden nicelik olarak çok da fazla olmadığını göreceklerdir. oysa tanışıp kaynaşma kısmını evlilik kurumu içerisinde yaşayan görücü usûlü evliler için henüz pekçok şey heyecan vericidir. birbirlerine evlendikten sonra aşık olmaları bile muhtemel olan bu çiftler, evliliği boşanma aşamasına götürebilmek için "konuşup anlaşan" çiftlere kıyasla daha uzun zamana ihtiyaç duyarlar. genellikle de çiftlerin boşanmak için gösterecekleri cesaret, aradan geçen bu zamanın uzunluğuyla ters orantılıdır. "20 sene sonra boşanıp da napıcam?" düşüncesi, kangren evliliklerin bitmeme sebeplerinin başında gelir.

    bir başka şekilde düşünecek olursak, görücü usûlü evlendirilen çiftlerin ve bunların ailelerinin evlilik kurumuna ilişkin düşünce ve inanışları da evlerle şenliktir. bu kimseler için evliliğin sonlandırılması bir ayıp, hattâ ailenin adına sürülmüş bir leke bile olabilmektedir. bu da görücü usûlü evlenenlerdeki boşanma azlığının önemli nedenlerinden biridir.

    aslında görücü usûlü evlilerin boşanmamalarından daha şaşırtıcı olan, birbirlerinin yatakta nasıl olduğunu bilmeden ilişkiye/çıkmaya bile başlamayan çiftlerin olduğu bir devirde, bu çiftlerin hâlâ gözü kapalı evlilikler yapabilme yürekliliğini gösterebilmeleridir.
  • (bkz: ait hadiddou)
hesabın var mı? giriş yap