• halısahayı aramak, saat ayarlamak, daha evvelden aranıp maç teklifi yapılan arkadaşları tekrar arayıp saat bildirmek, maça gelmeyip son dakika golü atan arkadaşların yerine alelacele telefon rehberine bakıp rastgele adam çağırmak, eksik oynamak, tüm futbol oynama arzusuna rağmen oynayamamak gibi bir dizi sorunsalın bünyede oluşturduğu ruhsal hezeyanlardır.
  • altıya altı oynamak için toplam oniki kişi olması gerektiği halde, sahaya kendisi dahil sekiz kişi çıkarabilip de bazı arkadaşlarını maç esnasında cepten arayarak sahaya çıkarmaya çalışan gencin dramının bir level altı. (bkz: comandante)
  • bunun bir sonraki modeli
    "halisaha turnuvasi organize eden göbekli amcanin hazin sonu"
  • bu adamcagız için en eziyet cevaplardan biri de mac için aranan kişinin -ne biliyim abi herkes oynuyormu gelirim o zaman ama bi bakalım.. gibi cevap içermeyen bir cevaptır. bazı kılkuyruklarında kendine ekuri seçtiği tipinde oynaması sartı vardır -hayır abi mevlut oynamazsa ben oynamam yok yani aslında ondan degil hem misafir gelecek....
    bu durum oyle vahim sonuclara giderki bu gencin cep telefonu masrafı macta verecegi parayı katlar gecer bide bu arkadasların futbol ortalaması vasatlarda veya altında olup boyle bir misyonla kendilerini yesil halılara kabul ettirir.
  • önceki haftalarda eksik oynama sorunu yüzünden "mutlaka satan** olur!" düşüncesiyle o hafta 20 kişiyi çağıran* ama hiçbirisinin satmaması sonucu* 14 kişilik sahada 20 kişiyi oynatabilen*, daha sonra arkadaşlarından azar işiten*, sonraki hafta sadece 14 kişiyi çağırmasına rağmen bu sefer de 10 kişinin gelmesiyle yine arkadaşlarından azar işiten*, ne yapacağını bilemeyen*, sinirinden ağlayan* insan türünün gözyaşlarıyla takip ettiğimiz* dramı..
  • birbirini sevmeyen arkadaş gruplarını biraraya getirmemek ve tatsızlık* çıkmaması* için elinden geleni yapan, ama adam eksikliğinden kaynaklanan sorunlar yüzünden bu grupları birarada oynatarak barışmaları ümidiyle yaşayan*, iki ucu boklu değneğe* sahip gencin dramı...
  • bu genç bir arabaya sahip ise daha da dramatik hala gelen dram çeşidi...
    maça gelmesi için çağırdığınız insan, "abi, çok işim var. evimden alırsan gelirim."** gibi bahaneler üretir. adam eksikliğinden dolayı da *organizatör genç eşek gibi serviscilik yapar*. kapısına gelince de 50 saat bekletir adamı, sonra da maça geç kalınır.* organizatör genç, organizasyonu yine eline gözüne bulaştırmıştır.
  • halısahanın parasını toplarken kimseden bozuk para çıkmayıp etrafta da bakkal gibi parayı bozduracak herhangi bir yer olmayınca "abi sen ver ben sana sonra veririm!" sözlerine inanması sonucu eksik olan halı saha parasını kendi cebinden tamamlayan gencin zügürtlükle sonuçlanan dramı...
  • (bkz: dram)
    (bkz: sdram)
    (bkz: ddr ram)
    (bkz: rambus)
  • kült bir yeşilçam filmidir. maçı ayarlamaya çalışan genç rolünde ibrahim tatlıses oynar. halı sahanın kaporayı peşin isteyen, kötü kalpli sahibini de erol taş canlandırır.
    ibrahim maçı ayarlayamayınca kız arkadaşı ile buluşmaya karar verir, ama nuri alço o esnada kız arkadaşına tecavüz eder; ibrahim olayın sonuna yetişir ve aldatıldığını sanar. bu bölgeleri orhan gencebay daha iyi canlandıracağı için ona rol verilmiştir. orhan baba sevgilisine bakar ve "hayır.. hayır.." der, arkasını döner çeker gider.. annesinin evine yollanır. eve bir girer aygazcıları görür. bu bölümde de emrah oynar. "şerefim.. namusum.. iki paralık oldu.. üüü" der emrah ve dışarı çıkar.. koşuşturarak kaçarken, buna araba çarpar. burada tarık akan devreye girer ve kör olur. o esnada arabayı filiz akın sürmektedir tabi.. filiz akın'da tarık akan'ı görünce kör olur. yer gösterici biletsiz girdiğimi görünce beni dışarı çıkarır. ben tam çıkarken müjde ar tecavüze uğruyodu oraya nası geldi sonra nasıl bitti bilmiyorum..
hesabın var mı? giriş yap