• milleti oluşturan halkın kalitesi, dürüstlügü, aydınlıgı yada cahilligi ile yönetim şekli arasında bir korelasyon oldugunu vurgular cümle.

    (bkz: halkın sagduyusu)
  • nasılsanız öyle yönetilirsiniz
    hz muhammed
  • (bkz: açın türkiyenin önünü)
    (bkz: durduramassınız türkiye geliyor)
  • seçimlerden önce "a partisi"ne oy vermeyi kararlaştıran vatandaş, rüşvet alıp "b partisi"ne oy veriyor ve bu seçilen "b partisi"ndeki bürokratlara "kardeşim rüşvet alıyorlar, devletin parasını yiyorlar" diye mırın kırın ediyıorsa en onulmaz acıları bile haketmiş demektir.
  • bir devletin ideal yonetim biciminin, ilgili halkin profiline en uygun olani olmasi gerektigini anlatmaya calisan hafiften totaliter bir soylem. fasizan cagrisimlarina ragmen ardinda saglam bir mantik zemini bulunan bir onermedir aslinda.

    devlet yonetimi idealist olunacak bir konum degilidir bir kere, kaynagini tebadan, sine i milletten almayan bir yonetim bicimi cuvallamaya mahkumdur. olan, iste bu cuvallama safhasinda durumu degistirmeye calisan gariban kullara olacaktir. millet zaten bir noktada iradesini tecelli ettirip, hakettigi yonetim bicimini gecerli kilacaktir*. toplumsal dinamikler boyle soyler, soylemez mi?

    bununla birlikte, halkin layik olmadigi bir yonetim bicimi sinsice gunluk yasamin en ince detaylarina kadar nufuz edecek ve dejenere bir sosyal yasanti ortaya cikaracaktir. sosyal normlar ve iletisim kurallari bu gecerli yonetim mantigi cercevesinde filizlenecektir. bu da ozunde bu normlara uymaktan buyuk rahatsizlik duyan ancak toplumsal yasam tarafindan bu tip sablonlara uymaya yoneltilen bir suru yabancilasmis bireycik ortaya cikaracaktir. sosyal iliskiler yozlasacak, tuhaf davranis bozukluklari gozlenecektir.

    lakin, elbette zayif bir noktasi vardir bu onermenin de. bir milletin "hakettigi" yonetim biciminin nasil tespit edilecegi sorusu pek de kolay yanitlanabilecek bir soru degildir. nasil anlasilabilir ki bu? anket mi yapilacaktir "nasil bir yonetim isterdiniz, soslu soganli?" temali? ve eh, tabii bu soru yanitlanmadan da yukarda ifade edilen mantiksal temeller hic bir sey ifade etmeyecektir.

    yine de zihinde bulundurulmasi, kurcalanmasi keyifli bir dusuncedir.
  • yok efendim, başımızdakiler neden yolsuzluk yapıyor, neden üçkagıtçılar, neden devletin malını yiyorlar...bi vatandaş olarak bunları söylemek güzel de baştaki dediğin adam da senin içinden çıktı. yani küçükten başlar bu işler, önce 1kg şeker isteyen müşteriye 850gr verirsin, kaçak elektrik kullanmak için neredeyse elektrik-elektronik mühendisi kadar bilgiye sahip olursun, başkalarının sırtına basarak yükselmeye çalışırsın ve sonra da kendi içinden çıkardığın milletvekillerine, seçim sonuçlarına isyan edersin. ya bize demokrasi fazla geliyor ya da "halkın sağduyusu" denen şeyde bi bozukluk var.

    tekrardan gözden geçirmekte fayda var; (bkz: her vatandasin esit oy degerine sahip olmasi)
  • sözün sahibi için (bkz: winston churchill)
  • 28 mart 2004 ve belki de tüm seçimlerin ertesi sabahı kabullenmemiz gereken vecize
  • okullarda ataturk vecizeleri kadar yer bulmasını hayal ettigim soz...mesela ilkokul derslerinde giriş-gelişme-sonuç olarak kompozisyonu yazdırılabilir...
  • başına ancak "özgür" sıfatı konulursa anlamlı olabilecek vecize.

    yoksa cehennemin dibinden beyaz adamlar tüfekleriyle gelip yakıp yıkıyor, sizi de köle yapıyorlarsasa bu konuda çok suçlu sayılmazsınız herhal.
hesabın var mı? giriş yap