• bundan binyıllar önce magara duvarlarına yapılmıs olan resimlerdeki soyutlamalar,
    modern sanatın aradığı saflık ve arınmışlıktır aynı zamanda.
    müzikte de aynı sey söz konusudur. ritm ve sesler zaten dogada var olan seylerdir.
    primitif müzik bu sesleri dogru yorumlayarak, dogayı kopyalamadan, kendisini arar.

    yorumcuları simdilik stephan micus ve birkaç afrika kabilesidir.
  • belki de şöyle bir tanımlama gerekir, yeniden dönüp bakarsak: ilkel değil ilksel müzik'tir bu aslında, esasında.
  • "ilkel müziğin sanat dışı yapısı, özellikle çalgı alanında ortaya çıkar. ilkellerin dünyasında çalgıların çeşitliliği ve sayısı insanı şaşırtır. çünkü ilkeller, ellerine geçen her uygun gereci ses çıkaran bir araç yapmışlardır: kemik, düdük olmuştur; türlü kamışlar, düdüklere ve borulara dönüşmüştür; ceviz kabuklarından, kabaklardan, sallayarak ses veren çalgılar yapılmıştır; büyük boy deniz
    salyangozlarının kabukları üflemek için kullanılmış, ağaç gövdeleri ise içinde tepinilen dev davullar durumuna getirilmiştir; yerde açılan kuyular, ağaç kovukları ve hayvan derileri, çeşitli vurmalı çalgılara olanak açmıştır. demek oluyor ki insanoğlu, kültürel evrimin ilk basamaklarında vurarak, sallayarak, üfleyerek nasıl ses çıkarılacağını biliyordu. hem de çanak çömlekçiden, maden işleri ustalarından on binlerce yıl önce "
hesabın var mı? giriş yap