• hayallerini gerceklestirmek icin verdigi ugrasa hayran olunasi kisilik. aslinda avukat kendisi. bir de ablasinin gozlerinde, dunyanin butun okyanuslarini bir araya getirebilme gibi bir ozelligi var.
  • ece temelkuran'ın küçük peygamberi. keşke şansım olsaydıda bizzat tanısaydım dediğim insan.
  • saygi duyulasi azimli insan. iki sene once beni hic tanimadigi halde evinde agirlamis, ve son derece durust davranmisti. bu kadar fedakarlik yapan birinin basarmasi kacinilmaz. iyi bir filmci olacagi -veya oldugu- malum. saglam da doner keser.
  • kendisini ablası üzerinden tanıdığım ve fekat hiç görmediğim, bir süre ispanya'da yaşayan*, şimdilerde ne yaptığını bilmediğim, sonradan çok yakın bir arkadaşımın da dostu olduğunu öğrendiğim kişi...
  • çocukken (sene takribi olarak 1987) borazan sesi çıkartırkene bana "sus! sus!" diye bağıran; susmadığım anda kolumu tutup da burkan ama sonradan eşşekliğini anlamış olacak ki özür dileyen ve commodore'unda silkworm oynamama izin veren kıvırcık saçlı; mandalina manyağı.

    en son istiklal'de görülmüş ve ne hikmetse kolu sargılı olan (ehe...karma die bi şi var, evet.), o halde gizli bahçe'ye gittiği öğrenilen ve bir daha da görüşülemeyen kişi. severim.
  • onbeşinci altın koza film festivali'nde made in europe filmiyle en iyi yönetmen ödülünü almış kişi. ayrıca film, yılmaz güney özel ödülü'nü de almış. bununla da yetinmemiş 18 erkek oyuncusu en iyi erkek oyuncu ödülünü paylaşmış. buradan anladığım kadarıyla filmde bir başrol yok ya da başrolü 18 oyuncu paylaşıyor. izlemedik meraktayız. gösterime girmesini istiyoruz.
  • bornova bornova adlı filmi kırkaltıncı antalya altın portakal film festivalinde ulusal uzun metraj dalında adaydır.

    edit: bornova bornova an itibariyle en iyi film odulunun iki sahibinden biri olmustur.
  • "yürrrü be inan kim tutar seni" ve dahi "aslanım benim" demek istediğim güzel kardeşim..
    filmin vizyona girişini merakla beklemekteyim.
  • çok pis top oynardı lisedeyken (bkz: bornova anadolu lisesi), benim gibi kazma defans oyuncularının etrafından dolanırken bi yandan cene yapardık. itmeye vurmaya kıyamazdım, o kadar kıvraktı. bi de beatles live at star club kasedimi hacılamış mıydı, takas mı etmiştik neydi, hatırlayamadım. yıllardır görmüyorum, "recisör arhadaşım var la benim" diye eşe dosta hava yapayım bari.
  • altın portakal ödül törenindeki günlük kıyafeti nedeniyle bugün hıncal uluç tarafından ağır bir dille eleştirilmiş yönetmen. adam küçücük bir bütçeyle misler gibi bir film yapıyor, celebrity olmayan oyuncularla altın portakal'da 5 tane ödüle koşuyor, üstelik yönettiği o celebrity olmayan oyuncular da ödül alıyor ama hıncal'a yaranamıyor. çünkü iyi film yapmasına falan gerek yok. penguen gibi smokinini çekip gelse, bunların mafyasına yaltaklansa en bi' makbul, en bi' şeker insan olacak. kendisini en içten dileklerimle tebrik etmekle beraber, bu kreasyondan hiç vazgeçmemesini temenni ediyorum. inan'ın ödül gecesinde bahsettiği asfalt bu hıncal gibi adamların düzenidir çünkü. onları da delip filizleniyor türk sineması. pantolondan dışarı taşan gömleğiyle severiz onu.
hesabın var mı? giriş yap