• en onemli 18. yuzyil fransiz ressamlarindan biridir. 18. yuzyilin sonuna kadar batida etkisini gosteren rokoko akimina son vermis, ronesans degerlerine ve resimde konuya onem veren neoklasik akimini baslatmistir. neoklasizmden sonra gelen romatizm, realizm, empresyonizm ve daha sonra kurulan modernist akimlar david'in prensiplerinin uzerinde gelismislerdir. en onemli calismalari arasinda "the oath of the horatii between the hands of their father" ve "lictors returning to brutus the bodies of his sons" sayilabilir.
  • resminin en önemli özellikleri dramatik ışık ve gölge kullanımı, modelden çizim, manipulative perspektif ( ör. dar alanda resimleme) ve bölünmüş kompozisyondur. devrimden önce politik tavrı ve jacobinlerle ilişkisi gereği hapse atılmış, devrimden sonra ise hükümetin en gözde ressamlarından biri haline gelmiştir..
  • resmin tamamen istedigi gibi olmasi icin degisik yontemlere basvuran, paris'te ogrenim gormus ressamlardandir.

    misal olarak;
    marat assassine gibi siyahi bol olan tablolarinda, siyahi guclendirmek, degisik bir hava katmak icin bol bol katran kullanmistir kendisi, pek de hos olmustur.

    not: david, paris'te ogrenim gormus bir ressam oldugu icin (ve zamaninda ona verilen isleri cok basari ile tamamladigi icin) o zamanlarda boy gosteren "salon" denilen galerilerde resimlerinin sergilenmesi ile odullendirilmistir.
  • her ne kadar neo-klasisizmden haz etmesem de, ne mutlu ona, favori ressamlarimdan biri olmayi ba$armi$ fransiz.

    efendim oncelikle david, hayata $ansli olarak ba$layanlardandir. paris'te varlikli bir tuccar ailenin cocugu olarak dogmu$tur. varlikli bir ailenin evladi olmanin, hele hele paris gibi bir $ehirde ya$amin getirisi olan bircok avantaja sahipti, misal college des quatre nations'da okumu$, akabinde de ailesinin destegiyle royal academy'de donemin me$hur hocalarindan joseph-marie vien'in ogrencisi olmu$tur. hocasinin etkisiyle rokoko stilinde cizimler yapar. ancak ne var ki, ileride bu stili yapay bir tat olarak niteleyecektir. bu erken donemdeki bol suslu rokoko tutkusu da zaten yerini zamanla, o bilindik, enfes antik caga muteallik tutkuya birakir ve mat tonlari tercih eder. bu arada vien'den once uzak akrabasi olan francois boucher'in ogrencisi oldugunu ancak hocanin david'in du$unsel yapisini kendisine zit bularak, ailesine vien'i tavsiye ettigini de burada belirtmem gerekir. amma velakin ailesinin destegi salt maddi hususlarla sinirli kalmami$tir. amcalari, teyzesi, kuzeni david'in cali$malari icin modellik de yapmi$lardir. 1770 yilindan ba$layarak her guzel sanatlar ogrencisinin hayali olan bir odul olan grand prix'i kazanmak icin yari$malara katilmi$ ve nihayetinde antiochus and stratonice ile 1774 yilinda muvaffak olmu$tur. bu odulun ardindan hocasi vien'in roma fransiz akademisi'ne atanmasi nedeniyle italya'ya gitmi$tir. buradaki cali$malarinda vatansever, co$kulu ve tutkulu anlatim goze carpar.

    5 yillik italya macerasinin ardindan paris'e donen david artik eski david degildir. zira artik eserlerinde kullandigi konular antik cag ve mitoloji uzerine yogunla$mi$tir. 'belisaire demandant l'aumone', 'andromache mourning hector', 'the oath of the horatii', 'les amours de paris et d'helene', 'the death of socrates' bu baglamda o donemin david'in aklindan gecen esaslari ozetler.
    ancak fransiz devrimi ile birlikte, david politikaya atilir. bir jakoben olarak maximillien robespierre'in siki bir destekcisi olur. o artik devrimin sanatcisi olarak anilmaya ba$lanir. sanatin kamusalligi diye bir kavram var mi bilmiyorum fakat, bu iki kavrami bir araya getirip, bir nevi propaganda icin sanat icra etmi$tir. durup 1793 tarihli eseri 'marat assassine'e deginmek gerekir. devrim sirasinda kral 16. louis'nin idami icin oy veren bir delege olarak, bu eserinde me$hur politikaci jean-paul marat'nin banyo kuvetinde charlotte corday tarafindan oldurulmesini anlatir. olu marat'nin onundeki sehpanin uzerindeki imza $oyledir;'a marat, david'. ve marat'in elindeki kagitta $unlar yazar;
    ''marie anne charlotte corday'dan yurtta$ marat'ya. anla$ilan o ki sizin merhametinize kavu$mak icin cok mutsuz olmam gerekecek. ''

    malumunuz 1794 darbesi ile robespierre ve yanda$lari devrilir, cogu giyotinle idam edilir. i$te bu donemde david de 2 defa tutuklanir, hapisaneden kacmak suretiyle hayatini kurtardigi soylenir. david'in hayatindaki ikinci onemli donemec de bu olur. hapisanede yaptigi soylenen 'view of the garden of the luxembourg palace da bu safhada onemlidir. hapisanenin penceresinden gozuken luksemburg bahcelerini cizmek suretiyle ilk ve tek manzara resmine imza atmi$tir ancak belki de boyalarla oynamak suretiyle yarattigi mucizelerden ve hapisanedeki imkansizliklardan mutvellit olsa gerek her zaman dar bir alani cizmesine ali$tigimiz david, gercekten cok kotu bir eser vucuda getirmi$tir. kimi uzmanlara gore eser david'in degildir ki akla daha yatkindir.
    artik politik kariyeri sona ermi$, esas i$i olan sanata geri donmu$tur. artik david'in olgunluk donemi eserleri yava$ yava$ ortaya cikar. teoride politikadan kopamadigini gosteren 'intervention of the sabine women' harikulade bir eserdir ve david bu eserde mesaji cok acik bir bicimde vermi$tir bu kez.

    napoleon bonaparte ile tani$masi da david'in kariyerinde ba$ka bir donemec olur. mitolojik konular artik yerini napoleon'a birakir. zira kendileri napoleon'u tanidikca hayran kalmi$, buyuk kumandan adina 3 resim yapmi$tir; favori david eserlerimden 'bonaparte crossing the st. bernard pass', pek me$hur 'napoleon in his study' ve louvre muzesinin en nadide parcalarindan 'the crowning of josephine'.
    napoleon devrilmesi dogal olarak artik bir nevi imparatorluk sanatcisi haline gelmi$ david'i de etkiler. bourbon monar$isinin dirili$i ile bruksel'e surgune gider ve son 10 yilini burada gecirir. burada yine benim nazarimda hayranlik verecek kadar yetkin bir yonu olan mitolojik ogelere ve buna ek olarak ozel portre cali$malarina yonelir.
    'portrait of the countess vilain xiiii and her daughter' bunlar arasinda one cikan bir eserdir. ancak ne yazik ki david'in bu donemdeki eserlerine bakilinca ne kadar zayif eserler vucuda getirdigi acikca anla$ilir. bunun nedeni belki de sosyal etki bakimindan eski onemini kaybetmesi, bu yonden cokmesi gosterilebilir.

    david'in marifetleri bunlarla sinirli degildir. ayni zamanda buyuk bir hoca olarak sanat dunyasina 1801 prix de rome sahibi jean auguste dominique ingres, antoine jean gros, francois gerard, marie-guillemine benoist, christoffer wilhelm eckersberg, francois-edouard picot, jacques-laurent agasse, martin drolling, alexandre evariste fragonard, anne-louis girodet de roucy-triosson, sophie rude, fulchran jean harriet, francois joseph navez gibi isimleri armagan etmi$tir.
  • baldıranı içmeden hemen önceki sokrates onun için phaidon'daki sokrates'tir. "verin amına koyyim şunu, içerim ne olacak," der sokrates parmağını havaya kaldırıp, "şu bedene tıkılıp kalmaktansa... bırakın allahaşkına."

    herkes çaresiz ve ıstırap doluyken, o bir heykel donukluğundadır bir yandan da. tablonun adına sokrates'in ölümü dense de, öldüğü falan yoktur sokratesin, benden dinç ve yakışıklıdır.

    beş yıl sonra gelen edit: sokrates göbeğini içeri çekmiş yalnız, bunu yeni fark ettim. resim yapılırken tabi.
  • paris'teki louvre müzesi'ni gezdiğimde en çok ilgimi çeken eserlerin altında hep bu büyük ressamın adını görmüştüm. seneler sonra evimin salonunu the sabine women isimli eserinin 147x107 boyutlarında bir reprodüksiyonu süslüyor.
  • tarihi tabloları apayrı güzel olan ressam. yakın zamanda macar bir artist, ressamın nasıl bir ortam yaratarak başladığını bulmak, atmosferi, alanı daha iyi tanımlamak amacıyla jacques-louis david'in ünlü tablosu "horatiusların yemini"ninin içindeki insanları silerek tablonun "terk edilmiş" versiyonunu ortaya çıkarmıştır. özellikle neoklasik bir eserde bunun yapılması, belki de pek dikkatimizi çekmeyen arka plana, ortama dikkati çekiyor ve daha sonra tekrar tablonun orijinaline bakıldığında tablodaki çatışmaya ve insanlara daha farklı bir gözle bakmanızı sağlayabiliyor.

    http://editorial.designtaxi.com/…ws-art041012/2.jpg
  • sanatını, klasik antikite üzerine temellendirmiş, fransız devrimi öncesi ahlaki ortamı kavrayabilmiş faal bir sanatçı idi. ''napolyan'un sanatı'' olarak addedilen ampir üslubunu, venedik ekolünde geliştirmiş ve noe-klasik resimin odak unsurunu oluşturan ''desen'' ögesinin, eserlerinde en yetkin örneklerini yaratmıştır.

    (bkz: the death of marat)
  • le serment des horaces (horas kardeşlerin yemini) adlı eseri, ilginç bir şekilde nazi partisinin ünlü selamına ilham kaynağı olmuştur. ancak bu bilgiyi veren rudolf hess'tir, ki kendisi führerin can ciğeri olmasına rağmen, savaşın sonları doğru yaptığı hamlelerden dolayı deli deli küpeli damgası yemiş, partidaşları ya siyanür ya darağacı derken, kendisi tımarhanede çile doldurmuştur.
  • ressamın sokrates'in ölümü tablosunun felsefik analizini merak edenler için:

    (bkz: http://felsefe-alemi.blogspot.com.tr/…es.html#more)
hesabın var mı? giriş yap