• antalya'daki commodore ve amiga tedarigini uzun yillar tek ba$ina gercekle$tirmi$, kazikci bir patrona sahip eski i$letme. bu mekandan sayisiz bozuk/bo$ disket almi$, bilimum joystickleri test etmi$tir antalya gencligi.
  • kocaman bir kulak mememsine sahip amcanın sahibi olduğu bilgisayarcı. kazıkcıdan da kazıkcıdır. kasetleri ve disketleri bozuk olurdu genellikle ve değiştirmek mümkün olmamaktaydı. daha sonra sokak aralarındaki küçük ve ucuza çeken bilgisayarcıları keşfetmiştim de kadıbey'de 3 oyun parasıyla kasetler dolusu oyun alır olmuştum.
  • 90'ların başında ilk adı computerland idi.

    güllük caddesinde idi. hayrettin diye hafif tombalak, galatasaraylı bir adam işletirdi. gayet dinci zırvalarla kafa ütüleyen bir babası vardı bu hayrettin abinin.

    commodore 64 kafa ayarı, kasede multi ice'la oyun çekme hatta yayı kırılmış joystickleri komşuya taşeron olarak tamir ettirme gibi konularda çaktırmadan mahallede bunlara kısmen rakip olmuştum kendi çapımda.

    11-12 yaşında çocuğa göre çok iyi para kazanmıştım bir dönem. bu adamlarsa eşek yüküyle para kazanıyordu ayrı konu..
  • çocukken çalışma hayatıma başladığım işletme. ayrıca ilk kez commodere 64, amiga 500 ve pc ile tanıştığım işletmedir. 90'lı yıllarda bu cihazlara sahip olmak çok kolay değildi. lisede bilgisayar bölümünü kazanınca okul başlamadan ben bu işi nasıl ve nerede öğrenebilirim diye düşündüm. ailemin bilgisayar alacak gücü yoktu, tabi udemy'de yok o zamanlar :) gittim kadıbey bilgisayara, ben çalışmak istiyorum, her işi yaparım, hızlı öğrenirim lütfen beni işe alın dedim. işletmenin sahibi rahmetli mehmet amca bizim elemana ihtiyacımız yok dedi. hikayemi anlattım, ben para istemiyorum sadece biraz iş öğrenmek istiyorum dedim. mehmet amca etkilenmiş olmalı, beni işe aldı. mehmet amca nev'i şahsına münhasır bir insandı. almanya'da çalışmış, kültürlü, babası antalya'nın son kadılarından, rahmetli yener ulusoy arkadaşı, aile dostuydu, eşraftandı. o zamanlar bile yaşlı denebilecek bir yaştaydı. bir çocuk için yüzüklerin efendisindeki ent'lere benziyordu. kocaman kulakları vardı, yavaş konuşur, çokca nasihat ederdi. oldukça tutumluydu, öğlen yemeklerini arkadaki mutfakta o yapardı, süt alır yoğurt mayalardı. işletmeyi oğlu için açmış, oğlu üniversiteyi kazandığı için dükkanda o duruyordu. ersan abi diye birisi çalışıyordu işletmede. çok kibar, saygılı, yardımsever birisiydi. onlardan o dönem için çok şey öğrenmiştim. genellikle oyun kopyalar, disket satardık. mehmet amca para istememe rağmen bana harçlık verirdi. harçlıkla birlikte bolca nasihat eder, almanya hikayelerini anlatırdı. çocukluğumun önemli figürleri ve hatıraları arasında olan kadıbey bilgisayar ile ilgili bunları yazmasam olmazdı.
hesabın var mı? giriş yap