kelam

• kelime, soz
• (bkz: mirkelam)
• islami bir ilim olan kelam:
  kur'an ve hadislere dayanarak allah'ın varlığını, birliğini, niteliklerini.. akıl ve mantık yoluyla kanıtlamaya çalışan felsefedir.
  
  kelam kapsamında ele alınan başlıca konular itikat, tevhid, esma ül hüsna, kaza ve kader, ruhun ölümsüzlüğü, ölümden sonra dirilme filandır.
  
  kelam ilmi (ilm-i kelam diye yazar eskiler) bir tür islam skolastiğidir. kelamcılar, islam dinini akıl yoluyla savunan düşünürlerdi. felsefecilerden bu amcaları ayırmak için, bunlara mütekellim ismi takıldı.
• sami hocaoglu'nun yazdığına göre kök manâsı 'yaralamak, yarmak, yaraya (iltahaba) neşter vurmak (hacamat olabilir mi?) 'dır.
  efendim, kelamın oldugu yerde ifrazat birikmez.
• argo: lakirdi.
• (bkz: logos)
• ...
  ben deli oldum, ola mı
  firkatla böyle kalam mı
  bir kağıda bin kelamı
  yazam, ah dost deyi deyi ^*
  ...
• özetle islam felsefesidir.
• son birkaç yılda popülerliği artan kelime. "iki kelam eyledik" şeklinde cümle kuran herkes üstad olduğuna, türkçe'yi fevkalade kullandığına, kusursuz ahenk içeren yazılar yazdığına ya da olgun olduğuna inanıyor. sadece kelam değil, birçok modası geçmiş cümleyi sandıktan çıkartıp harikulade yazar, konuşur, düşünür hale gelen insanlarımız mevcut. kelam en sevileni sadece. "ne var yani, yeni moda amerikan kökenli kelimeleri mi kullanalım?" şeklinde sorular yöneltilebilir, şimdiden cevap vereyim: bre arlanmaz! lafı eğip büküp kulakların kaba etindeymiş gibi algılarsan ben ne yapayım? bunları kullan kullanacaksan ama kullanıyorsun diye gidip keten pantolon ve gömlek giyip üzerine süveter ve boynuna atkı çekerek yuvarlak gözlüklerinle entel havasına bürünme. insanız hepimiz. mükemmel bir varlık değilsin, sen de gaz çıkartıyorsun sonuçta. saygılar.
• (bkz: kelam-ı kibar)