• hayatımda okudugum en iyi kitabın yani açlık'ın ve dünya nimetleri'nin norveçli yazarı.

    onbir yıl sonra gelen edit: baktım da, herkes "açlık romanını okurken daha bi yiyesim geldi buzdolabına saldırdım" minvalinde yorumlar yapmış.
    şaşırdım.
    ben açlık'ı okurken daha çok kusma ve öğürme isteği oluşuyordu. çünkü iştah açmanın yakınından bile geçmiyordu burada anlatılanlar. onca entryde kimse bahsetmemiş, ben anlatayım:

    ---spoiler---
    kitabın kahramanı çoğu zaman aç gezen, parasızlık dibe vurunca kaldığı bir göz odadan da atılan, geçim kaynağı yazdığı makaleler olan bir genç adamdır. yazı yazacak kağıdı ve kalemi bile zar zor bulmaktadır. o kadar açtır ki, kendi parmağından kendi kanını emerek hayatta kalmaya çalışır. o kadar açtır ki, sokakta bulduğu bir portakal kabuğunu kemirir, ve o kadar açtır ki, cebi para gördüğünde bir lokantada oturup keyifle sipariş ettiği et yemeğini midesi kabul etmez, kusar. kahramanımız okadar açtır ve fakat o kadar idealist ve gururludur ki, bir kasaba girer, (olmayan) köpekleri için birkaç kemik rica eder ve bir kuytuda o kemikleri kemirerek karnını doyurmaya çalışır.
    o kadar gururludur ki, aşık olduğu kızın karşısında bu sefaletinden utanır, tükürüğüyle pantolonunu ıslatıp rengi solmamış gibi göstermeye çalışır.

    açlık sınırının da ötesinde dolanmakta olduğu için, en sonunda canına tak eder, bir geminin mürettebatına yazılarak idealist yazar hayallerine veda eder...
    ---spoiler---
  • ikinci dünya savaşı'nda hitler'le görüşmeye giden, bu yüzden ülkesinde nazi olmakla suçlanan, nazi olup olmadığı halen muğlak yazar.
  • yazarin ne kadar iyi yazdigini okuyanda hem fiziksel hem de psikolojik etkiler dogurmasina bagli olarak olcen bir kriter olsaydi kuskusuz knut hamsun bu listenin en tepesine konurdu.. aclik'i yazarak okuyan insanin, ne kadar tok olursa olsun, mide kazintilariyla mutfaga kosmasina sebebiyet verebilen baska biri var midir acaba..
  • vaktiyle hans christian andersen ile istanbul'a yaptiklari geziye dair de 'istanbul'da iki iskandinav seyyah' isimli bir kitabi da bulunan, okunasi norvecli yazar kisisi. (bkz: henrik ibsen)
  • norvecliler bu amcayi bir hareketinden dolayi (sanirim norvecle ilgili bir aciklamasindan dolayi) butun kitaplarini bahcesine atarak protesto etmistir.
  • açlık ve göçebe’nin yazarı knut hamsun, 1899’da istanbul’u gezer ve gördükleri yüzünden kafayı yer. yıllardır ‘zalim sultan’ın hristiyan çocuklarını akşam yemeğinde afiyetle yediğini okuyan yazar, gördüğü cennet manzaralarıyla büyülenir.
  • ilerlemiş bir yaşta naziler’e verdiği desteğin ancak bir tür delilik olabileceği gerekçesiyle evine kapatılmış, ardından bir psikiyatri kliniğine yatırılmış. üstelik, 1920 nobel edebiyat ödülü’ne karşın.
  • doğduğu gece norveç edebiyatının kralı henrik ibsenin kabuslarına giren yazar.
    o gece ibsen rüyasında dişlerinin döküldüğünü görür.çünkü o saat,kendi tahtını sarsmaya aday knut hamsun annesinin rahminden dünyaya büyük ve önüne geçilemez bir açlıkla düşüvermiştir.
  • nazi sempatizanı yazar.nazileri destekleyen açıklamalarından sonra norveçliler ellerindeki bütün knut hamsun kitaplarını bahçesine atmışlar o da üzüntüsünden bir daha dışarı çıkmamış.
  • tasvir ettigi güclü iskandinav kadini saygi ve hayranlik uyandirmis, daglarda gecen öykülerin arasina serpistirilmis sehir gezilerindeki norvec sehri bergen bir gün mutlaka gidilecek sehirler listesine eklenmistir.
hesabın var mı? giriş yap