linet

• cezair/israil dolaylarından, bir hayli ebatlı, kapı gibi bir hanımefendi.
  
  sesi çok şahanedir. böyle bi bağırır, deler, yarar geçirir. nâmeler falan şahane. "çaresizim" şarkısını linet'in sesinden bi 1500-2000 kere dinlemişimdir. maalesef saçma şarkı seçimleriyle heder olmuş, güzel bir yere gelememiş, böylelikle bizleri o nefis sesinden mahrum etmiştir.
• orhan gencebay destekli bir kadındı... albümlerindeki keman partisyonlarını sanırım gizliden gizliye orhan abi yazıyordu. "çaresizim" diye bir şarkı wardı, 2. albümünde, dertlenirdim, alkol kıwamındayken.
• i will always love you parçasını söyleyişiyle dilden dile dolaşmıştı, "o ne güzel ses, bu ne güzel yorum" falan demişlerdi, "witney eline su dökemez, dünya hayran oldu sesine" diye abartmışlardı linet'i, 2. albümde türkçe versiyonunu söyledi, lanet etti herkes.
• 94 95 gibi piyasada gorulur ellenir bi insan olmus idi, o donem mariah carey whitney houston un sesi 8 oktav mis(ses araligi denmek isteniyo ama iste) geyigine istinaden bu da
  "benim ki de 9 oktav" diye cikmis
  dunyanin donus sesine yakin sabsonik, kopeklerin yunuslarin duyabilecegi bir frekansta sarki soyleyebildigini iddia etmisti.guldurmustu.
  ay vil olveyz lav yu dan cover eseri vardi.
  asla mi ne?
• 90'larin ortasinda muzik piyasasinda gorunup kaybolan israil'li linet'in turk muzik piyasasindaki omru cok uzun olmasa da, benim muzik dinleme aliskanliklarimda ciddi bir degisime sebep olmustu. anlatayim..
  1995'in o sicak temmuz gununden once, dinledigim muzik tarzlarini soranlara cevabim 'rock dinlerim, biraz da elektronik muzik.' seklinde olurdu. pop muzigi dinleyenlere tikky gozuyle bakar, arabeski biraz okumus her turk genci gibi loser muzigi olarak gorurdum. ah, ne buyuk yanilgi icerisindeymisim.
  o gun, gaziantep'teki evimizde oturmus, 1 hafta kadar sonra girecegim matematik 4 butunleme sinavina calismaktaydim, gradiyentlerle, diverjanslarla, ucuncu dereceden integrallerle bogusaraktan. ders calisirken konsantre olmak icin muzige ihtiyac duyan birisi olarak, radyoyu kurcaliyordum umutsuzca. gaziantep'te arabesk, turk popu ve ozgun muzik ucubesi disinda radyolarda pek birsey bulamayacagimi bile bile.
  derken, bir kanalda 'yaziklar olsunnnn..' diye haykiran bir kadin sesi. sarkinin ne oldugunu anlayamadim ilk basta, ama ses beni carpti. sesinin oktav araligi degildi beni carpan, insanda pek cok duyguyu harekete gecirmesiydi. 'ne kadar guclu bir ses' diye dusundugumu hatirliyorum. daha sonraki sozlerden, sarkinin orhan gencebay'in batsin bu dunya sarkisi oldugunu cikardim. o kadar duymusumdur orhan gencebay'dan sarkiyi o zamana kadar, fakat asla ustunde durmamistim. ama iste o an birseyler oldu, sanki linet'in sarkiyi soyleyisi, sicak bir gaziantep gunu, evde ders calisma zorunlulugu etkenlerinin hepsi bir araya geldi. sonra hatirladigim ilk sey, kendimi bir kasetcide bulmam. sarkiyi kimin soyledigini bile bilmiyordum ama tariflerimden anladi kasetci. boylece ilk defa arabesk kasedi almis oldum hayatimda. aslinda o kadar da sevmedim kasedi, sonradan bir koseye attim herhalde.
  ama bir muzik turunun iyi veya kotu olmayacagini, sozkonusu muzik parcasinin kendi basina degerlendirilmesi gerektigi fikrini kafama yerlestirdi linet.
  sonra gelsin erkin koray,neset ertas,mine kosan, natacha atlas, black star liner gibi guzellikler..
• türkiye'de ünlü olduktan sonra israil'e dönüp askerliğini yapan daha sonra tekrar türkiye'ye gelen fakat adını pek duyuramayan koca vücutlu koca dişli ve de sürekli gülen bir kadın şarkıcı.
• arapcada yumusaklık anlamına gelen kelime.
• arapcada surgun anlamina gelir.
• su anda yariya inmis bedeni ve siyaha donmus saclariyla mehmet ali erbilin programinda sarki soyluyor, bunu soylemek istemiyorum ama hos olmus sanki kilo verince.
• saba tümer ve cem özer in sundugu haberiniz var mi isimli sabah programina katilmis. acayip kara itici ama yüzünde güzel detaylar bulunan, zayif (40 kilo vermis diye alt yazi gecti), koca memeli kadin. arabesk söylüyor.