• dun sabah yatagimda buldugum kestane sekeri kutusunu yatagima koyan, sabah uyandiginda agzi tatlansin diye dusunmek suretiyle beni ne kadar sevdigini belli eden kadim dost.

    ha, kutu bos olabilir, icinde sadece iki tane kestane sekeri olabilir... o ayri mesele. bilirim ki mahzun yuzlu sovalye anlamsiz is yapmaz.
    ve yine bilirim ki, mumaileyh, benim sabah sabah koca kutu kestane sekerinin tamamini yiyecegimi bildiginden, benim motoru bozmami istememis, kendince onlem almistir.
    ben de sadece bu iki kestane sekerini yemisimdir, hem agzim tatlanmistir, hem de motorumun sihhatini muhafaza edebilmisimdir.
    artik biliyorum ki beni dusunen biri var, bu ne saadet ya rabbim...
  • mafya üyesidir. kalabalık gezerler. korktuğum için diğer üyeleri gizli yazıyorum.
    *, *, *, *...
  • yaptığı aydınlatıcı yorumlar, dinlediği sıkıntılar, ve elbet şişen başlar için daim müteşekkir bulunduğum zat-ı muhterem. "tavuk folunda güzeldir" mottosunun sahibi aynı zamanda*
  • hayır hayır. bunu mutlaka yazmalıyım.

    öyle ki iki seneye yakın bir süredir ona buna şuna yolladığım ve neredeyse hepsinden "iyi ama sen bu hikayede anlaşılmak istememişsin ki" yorumlarını aldığım hikayelerimi nazar-i dikkate alınmayacak kadar ufacık bi kopya ile her ince ayrıntıyı olduğu gibi çıkartıp "burada bunu demişsin, şu metaforu bunu anlatmak için kurmuşsun, şu şunu simgeliyor bu da bunu" sadeliğinde önüme koyuvermiş, bunu zaten hep yapıyor bulunduğundan bana "bu işte bi kehanet kokusu var ama du bakalım" dedirten mümtaz şahsiyet.
  • ne hikmettir ne keramet söletende marifet diyoruz da öle açıklıyoruz her şeyi bölesi rahat böyle olduğunca böyle ağza geldiğince böyle sakınmadan ve böyle dinlenildiğinden emin anlatabilmeyi. yoksa mimkin değil söylenmez.*
  • zencefildeki sosyoloji dehasını fark etmekte gecikmeyen dönemin ilm-i içtimaiyat duayeni. kendisine bu başarısından ötürü hyde and seek isimli nadide eseri takdim etmekten büyük kıvanç duyarız. posta ücreti şirketten efem.
  • bazı acılar 4 aya bazıları 4 yıla mal oluyorsa da* mahzun olmuyoruz diy mi efem? ömür uzun, zayiat küçük, mutluluk baki.*

    ps. olmazsa yaşımızı neyin küçültür, yeniden başlarız hayata. çare yok öğrencez bu yolları, yapan yapıyo walla.

    edit: bilim, yüz çizileri için krem önerisinde bulunuyorsa da pek bi haklısınız, uymamak lazım. yine de çizgilerin belirdiği zamanlara dikkat, hüzünden olmasın.
  • (bkz: pişti)*
  • "gercekten guzel kizlara guzel demek guzel bir sey" ozdeyisiyle beni hayretler deryasina garketmis, hic de ismi gibi mahzun olmayan sovalye. insan bir az ar eder, edep eder yahu...

    bu da yetmezmis gibi, "biz sanati her zaman destekledik evlat, cebimizdeki son parayi dansozun alnina yapistirmaktan asla imtina etmedik" demesi ile beni benden alip, bilinmezlere yolculuga cikardi. tebrik ediyor, basarilarinin devamini diliyorum*
hesabın var mı? giriş yap