• "1950'li yıllarda iki sanat tarihçimiz mazhar ş. ipşiroğlu ve sabahattin eyuboğlu, topkapı sarayı kitaplığında "fatih albümleri"ni incelerken, altında mehmet siyah kalem imzası bulunan eserlerle karşılaştılar. "
    bu eserler alisilagelmis islam minyaturlerinden gerek yapim teknigi gerekse temalari sebebiyle farkliliklar gostermekteydiler. sanat tarihçileri, temalarin samanist inancla olan baglantisindan yola cikarak eserleri orta asya türk gelenegine dahil etme egilimindedirler. 14-15.yy'a tarihlendirilen çizimleri, muhtemelen didaktik amaçlı gezgin sanatçıların yapmış olduğu sanılmaktadır. orijinallerinin rulolar şeklinde olduğunun anlaşılması bu varsayımı güçlendirmektedir.
  • siyah kalem'in yaşamı ve kimliği bilinmiyor. elimizde yalnızca onun imzası altında yüzlerce yıl osmanlı arşivinde gizli kalmış bir kaç düzine resim var.orijinali rulo olarak yapılmış bu resimler, osmanlı imparatorluğu'nun eline geçtiğinde tek tek kesilerek albümlere yapıştırılmış ve saklanmak üzere arşivlere kaldırılmış. bu işlem yapılırken resimlerin bir kısmı kaybolduğu gibi, resimlerin sıralaması ve anlattıkları hikayeyle ilgili ipuçları da zarar görmüş...
    çeşitli tezler olsa da, siyah kalem'in 14. ile 15. yüzyıllar arasında, orta asyada, olasılıkla türkistan yörelerinde göçebe bir bozkır halkının parçası olarak yaşamış bir ressam olduğu düşünülüyor. resimlerin rulo resmi olarak yapılmasının sebebi, göçebe toplumlarda belgeleri taşımanın en uygun yolunun onları rulo haline getirmek olmasıdır.
  • ...su an itibariyle yapı kredi kültür merkezinde sergisi yapılmakta olan kimligi mechul ressam...insanların ve cinlerin ustası olarak da bilinir...resimlerin orjinalleri gerçekten de kalın ipek ve adi cin kagıtlarından rulolara cizilmis ve daha sonra mechul kisilerce parcalara ayrılıp cercevelendirilmistir...resimlerde bol bol ifritlere yer verilir...asırların sır ressamıdır zatıalileri...
  • son zamanda ortaya atılan ve genis cevrelerde kabul edilen bir goruse gore de siyah kalemin eserleri inanılanın aksine doğacı sanatın ürünleri değil
    herseyin bir ruhu olduğuna ve herseyin gizemli gucler tarafindan yonetildigine inanilan animizm inancının bir yansıması, animist birer sanat ürünüydü

    resimlerini rulo halinde yapmasının bir baska nedeni de
    topluluk icinde bir hikaye anlatılırken bu ruloların hikayeyi tamamlayıcı ogeler olarak kullanılmasıdır
    yani adam bir hikaye anlatırken ruloyu yavas yavas acarak hikayeyi rulodaki resimlerle tamamlar
  • 11 eylül-20 ekim 2004 te kazım taşkent sanat galerisi'nde "ben mehmet siyah kalem insanlar ve cinlerin ustası" başlığıyla sergileniyor. en ilginç bölüm ise siyah kalem'in insanın diğer yüzünde yaşadıklarını söylediği demonlar..
  • "insanlar ve cinlerin ustası"
  • (bkz: benim adım kırmızı) hayata geçiyormuş hissi uyandıran aslında (bkz: rulo) halinde bulunmuş,yavuz döneminde tebrizden savaş ganimeti olarak getirilmiş ,abdülhamit döneminde ciltlenmiş ama cildin neye göre hangi sıraya göre (bkz: dizin) le oluşturulduğu , sanatçının kimliği gibi bilinemeyen. mehmet güleryüze göre "meddah" kimligini yansıtan (bkz: demon)ların , bana göre kuranda geçen tasvirlerin etkisi altında hayalgücüyle yaratılmış, kim ne derse desin çok iyi saklanmış kontrasları harkülade çizimler.
    en ilginç olanı ışık ve gölge oyunun hat safhaya çıktığı elinde fenerle diğer dervişi aydınlatan karanlıktaki derviş.
  • tarihçi zeki velidi togan, mehmet siyah kalem’in heratlı muhammet nakkaş –diğer adı bahşi uygur- olduğunu ileri sürmüştür. timurlu devri kaynaklarına göre el hac muhammed nakkaş veya bahşi uygur belki uygur ülkesinden gelerek son yıllarda herat’a yerleşmiş ve orada kendisi gibi uygur asıllı mir ali şir nevai’nin kütüphanecisi olmuştur. daha sonra bediüzzaman mirza’nın hizmetine girerek irak’a oradan hicaz’a giderek hacılık ünvanı almış ve 1507’de herat’ta ölmüştür.

    kaynak: http://www.hurriyetim.com.tr/…cle.asp?sid=3&aid=776

    14-15.yy larda yaşadığı tahmin edilen, siyah kalem'in minyatürlerinin,timur'un ressamların koruyucusu
    olan torunu bediüzzaman mirza tarafından istanbul'a getirildigi bilinmektedir...

    kaynak: http://www.ercanturk.com/minyatur_sanati.html

    birçok kaynakta bunların yavuz sultan selim'in tebriz seferindeki ganimetler arasında olduğu yazar.

    resimler ipek ve parşömen üzerine çizilmişlerdir. bu kağıtların hepsinin kıvrılmış olduğu ve sonradan açıldığı, kesilerek ayrıldığı kesindir. ayrıca resimlerdeki insan tiplemelerinin başlıkları türkistan'a özgüdür. boyunsuz insan çizimi de dikkat çekmektedir. ibni batuta seyahatnamesi'nin bir bölümünde, anadolu'dan altınordu hanlığı'na giderken gördüğü kalmuklar adlı moğol kavmini anlatırken bunların boyunlarının hemen hemen yok gibi olduğunu bir tarafa dönmek için bütün gövdelerini çevirmeleri gerektiğini anlatmaktadır.

    bazı araştırmacılar bu resimlerin bazı meddah hikayelerini, masalları betimlemek için çizilmiş olduğu bazı araştırmacılar da timur devletinde kitapların kapağı olarak çizildiği yönünde tezler ileri sürmüşlerdir.

    ek: mehmet siyah kalem'e izafe edilen eserlerin ortak noktası, bunların hepsinin altında eski harflerle "kâr-ı mehmet(ya da muhammed) siyah kalem" (mehmet siyah kalem'in eseri) yazmasıdır.
  • sergisini gezerken arkadan veriyorlar müziği veriyorlar müziği nerde kımız nerde at diye bakınmaya başlıyorsunuz.
    allahtan güvenlik görevlisini koymuşlar oraya da efendi efendi bakıp çıktık, itlik serserilik yapmadık.
  • bugün biten sergi. alt katta orjinalleri, üst katta ise dijital baskıları bulunuyordu. videodan verdikleri görüntü ve müzik, sergiyi gezdiğiniz sürede sürekli tekrarlandığı için insanı "cinler-periler" havasına sokabiliyor. ama sergi hakkında katalog vermiyorlar, yky'nin çıkardığı ansiklopedi şeklindeki kitapla daha fazla ayrıntıya kavuşmak mümkün.ayrıca sergi için yazılan metinler etkileyiciydi.
    bütün gün "ben mehmet siyah kalem: insanlar ve cinlerin ustası" diyerek dolaşabiliyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap