• yunanlı üstad the angeleopulos'un yeni başyapıtı..
    -yarın ne kadar sürer alexander?
    -sonsuzluk ve bir gün kadar...
  • (bkz: theo angelopulos)
    filmdeki replik tam olarak şöyleydi
    -yarın ne kadar diye bir soru sormuştum anna hatırladın mı?
    -sonsuzluk ve birgün kadar...
    -duyamadım?
    -sonsuzluk ve bir gün kadar...
  • hiç olmazsa filmin müzikleri bi kez olsun dinlenmeli... (bkz: hastasiyim)
  • theo angelopulos'un 11. filmi. bir yolculuk filmi ulisin bakisinda tum balkanlari asan yonetmen a.'nın yerine bu kez ozan a. aliyor: alexander.
    ve ozan, konstantinos kavafis'in yarım kalmis ithaka'sını tamamlamaya calisiyor. yolculuk boyunca zaman kavrami yok oluyor ve;
    "yarin ne kadar sürer alexander ?" sorusunun cevabı
    "sozsuzluk ve bir gun" oluyor.
  • yorgos arvanitis in düşsel görüntüleri ve eleni karaindrou nun müziği ile de akılda kalan büyülü film. bu sefer bruno ganz yarım kalmış bir şiirin (bkz: solomos) peşine düşüyor, kendi yaşayamadığı zamanların geri dönüşlerinde.
    (bkz: eleni karaindrou)
  • ölmüs karisinin mektubunu okuken adamin disari ciktiginda flash back olmasi ve kadinin genc haline ragmen adamin hali degismiyor. yarim bir hayal sanki. verandaya cikis ani ve kadini orada disarida gorme ani cok etkileyiciydi.
  • hayat denilen şeyin ufak ayrıntılarda yattığını ve bu ufak ayrıntıların mutsuzluk ya da tam tersi duygulara sebep olduğunu anlatan masalsı bir film. eleni karaindrounun muhteşem güzellikteki soundtrackı ile ("to a death friend" ve "eternity and a day" şarkıları) tek kelimeyle dünya klasikleri arasında yerini almıştır bu film. çekim adına söylenebilecek tek eleştiri panoromatik kamera hareketleri içine yapıştırılan zoomlar. 70'li yılların filmlerinden kalma bu çevrinmeler göze biraz batıyor. ancak filmin genel kurgusu ve anlatısı içinde eleştiriler pek de inandırıcı gelmiyor çünkü sinema sanatının doruk noktasında artık "bi susup izlemek" lazım gelir ki bu film de buna en iyi örneklerden biridir.. son olarak otobüs sahnesine dikkat.. modern bir masal görünümündeki bu sahne ancak bu denli gerçekçi bir dille ifade edilebilirdi.
  • izlediğim tüm filmler arasında izlerken en çok ağladığım film. evde yalnız olmak ve akşamın çöküyor olması mıydı bunun sebebi, yoksa fimin olağanüstü müziğiyle de desteklenen büyülü havası mı, bilemiyorum.
  • filmi hatırlayınca yine gözlerim doldu. bir film bu kadar mı güzel olur ya*
hesabın var mı? giriş yap