• gitarist, basist ve vokalisttir. ilk ikisi daha baskındır.
  • genesis'in basçısı.
  • 1968'den dağılışına kadar genesis'in içinde olmuştur, kurucu üyedir.
  • aslen türk'tür. 1973'de genesis'ten ayrilip londra'da butik dükkani açmistir.

    (bkz: #46444222)

    http://www.heydergileri.com/…ge_id=5353&mode=search
    http://www.heydergileri.com/…ge_id=2421&mode=search
  • genesis'in fiziksel ve müziksel en dandik elemanı.
    topluluk fotolarına bakınca, kendisini suratında hep aptalca bir ifade ile fasulye sırığı gibi dikilir pozda görürsünüz.
    aslında haspel kader gitarist olacaktır ama genesis'in ilk albümlerinde şef ve yaratıcı güç olan gitarist anthony philips'in yanında ritm gitarcılığa razı olmak zorunda kalmıştır. sonra bas gitar öğrenip grubun basçılığına soyunur ve kendi ifadesiyle "ilk albümlerde zar zor bas çalabilir". aslında kendisi hiçbir zaman bas gitar da çalamamıştır. genesis'in en baba albümlerinde bile bas pedal-efekleriyle durumu idare etmiştir.
    solo albüm olarak dikkati çeken bir efortu yoktur, mike & mecanics'de de işi paul carrack götürmüştür.
    kıt zekasıyla genesis'i adım adım phil collins band yapan kişilerden biridir.
    topluluktan atılmamasının tek sebebi de sadece ve sadece kurucu üye olmasıdır.
    hakkında söylenecek tek olumlu şey, bu kadar handikapına rağmen genesis sayesinde milyoner olmasıdır.
  • progresif müzik tarihinin en önemli müzisyenlerinden birisidir, genesis gibi muazzam bir grubun sessiz ağırbaşlı efendi elemanıdır.

    1967 yılından beri genesis grubunda büyük bir özveri ile hizmet vermektedir ki bu süre burada bir çoklarınızın babasının yaşından bile fazladır.

    günümüzde, özellikle z kuşağı arasında öne çıkmak için fırlama olmak piç olmak anlayışı mevcuttur fakat bu adam bunun tam tersidir.
    bir istikrar ve sadakat timsalidir. gerçek başarı böyle gelir aslında.

    teşekkürler mike, müziğe kattıkların için.
  • genesis'in kurucu üyelerinden tony banks ile birlikte gruptan hiç ayrılmayan diğer üyesi.
    grubun belki de virtuozitesi en düşük elemanı da denilebilir ancak;
    1970-77 dönemindeki en güzel parçalarını tony banks ile beraber bestelemişlerdir.

    solo kariyerinde ise kurucusu olduğu mike and the mechanics grubunun özellikle 85-95 yılları arasında inanılmaz satış grafiği yakalamasına etken olan tüm besteler gene kendisine aittir. paul carrack, evet çok iyi bir vokaldir ama yukarıda bahsedildiği şekilde inanılmaz bir etkisi yoktur. bunu paul carrack'ın solo albümlerinin kalitesine bakarak çok rahat değerlendirebilirsiniz.
    ek olarak grubun diğer üyesi, rahmetli paul young da bestelere en az carrack kadar katkı sağlamıştır.

    rutherford, kişiliği gereği alçakgönüllü takıldığı için enstrüman becerisi ile pek anılmaz.
    bu özelliği ile queen'in basscısı john deacon'a benzemektedir. gerektiği kadar çalar ama asla kötü değildir.

    bekleneni veremiyor olsa idi peter gabriel ayrıldıktan sonra sazı eline alan tony banks istemedikçe genesis'de asla devam edemezdi.
hesabın var mı? giriş yap