*

  • 8 veya 18 kişi de olsanız 2 fincanla servis edilir. fincan geri verildikten sonra bir kağıt peçete ile silinip başkasına servis edilir. anlamlı ve güzel bir gelenek olmasına rağmen batıdan gelenleri dehşete düşürür.
  • başlangıçta bir güğüm mırra vardır, kaynar kaynar ikinci güğüme taşar. bu düzenek yedi güğümle kurulur, tam yedi gün sürer. son güğümde kıvama gelmiş, acılığı ve likiditesi olması gerekene ulaşmış mırra bulunur, o içilir.

    şimdilerde kebapçılarda nescafe classic ile az su konarak hazırlanmaktadır, tüfeng icat olmuş, mertlik bozulmuştur.
  • (bkz: kakule)
  • araplara özgü olduğu rivayet edilir...mırranızı içitkten sonra yanılmıyorsam fincanı ters çevirip vermeniz gerekir yoksa bir fincan daha istiyorum anlamına gelir...yoksa kusana kadar kafein yüklenirsiniz...
  • arapca aci demektir..kahve de acidir..
  • mirra cezvesi diye minicik cezveler satilmakla beraber, mirranin saatlerce kaynamasi ve dolayisiyla ufacik cezvede yapmanin akil kari olmamasi nedeniyle aslinda kocaman tencerelerde kaynatilirmis kahve. cekilmis kahvenin yanisira, cekirdek kahve de atilirmis mirra yapilirken; ama ne oranda derseniz kifayetsiz kalirim. saatlerce kaynayip, istenen kivama geldikten sonra da tulbentten suzulup saklanir, icilecegi zaman istendigi kadar alinip cezvede isitilirmis. mesakkatli bir kahve hazirlama usulu yani. tadi espressoya benzemekle birlikte, tuhaf, eksimsi bir tad da aliyorsunuz; saatlerce kaynatilinca, kahvenin ozunde bulunan ama normal -kisa sureli- pisirim yontemleriyle suya gecmeyen birtakim tadlar da ortaya cikiyor olsa gerek.
  • mirra icip fincani masaya duz koydugunuz taktirde icini altinla doldurmaniz gerektigini soyleyenler de mevcut. genel kani arap kokenli oldugu yonunde. telvesi olmayan turk kahvesinin yaglicasi gibi geldi bana. ek$imsi tad birakiyor, pe$pe$e icenlerde carpinti yapma ve 5-6 fincanin uzerinde icenlerde uykusuz bir gece sonuclarina yol acabilir.
  • 10 tane arka arkaya icilmemesi gereken guzelim kahve. (bkz: isin bokunu cikarmak)
  • vakti zamanında ilk defa aksaray kaburga sofrasında rastgeldiğim ve ekmek getirin dibini de sıyıracam moduna girip mekanda ne var ne yoksa içtiğim,, tadının tanımlanması için kelimelerin kifayetsiz kalacağı kahve.. kahve tiryakisinin ulaşabileceği en üst nokta.. meğer espresso filan hikaye imiş,, ne varsa yine bizde var imiş*..
  • (bkz: mirra chair)
hesabın var mı? giriş yap