*

  • yasam oykusunun anlatildigi hitit gunesi adli kitabi okudugunuzda, gozlerinizi dolduran bir hayat gecirdigine sahit oldugunuz kisi. sahsina munhasir bir mavi gozlu, beyaz hanim. yakindan gorup, isigindan etkilendigim, gercekten elleri opulesi bir yasayan tarih.

    kitabin arkasinda yazan, kendi agzindan sozcuklerle: “koy enstituleri yuzunden adimizi komuniste cikardilar. mevlevi seyhleriyle dostlugumuzdan dolayi gericiye. her boyaya boyandik anlayacagin. hepsine de gulup gectik. sabahattin agabeyimin dedigi gibi, bizden memleketi sevmek. gerisi bos...”
  • dunya uzerinde oturmayi en cok istedigim evin sahibesi
  • sabahattin eyuboglu ve bedri rahmi eyuboglu'nun kizkardesi ve ayni zamanda cumhuriyet doneminin ilk kadin mimarlarindandir. 2001'de vefat eden esi alman turkolog robert anhegger ile birlikte dogan apartmani'nda ikamet etmekteydi (ve bugun de orada ikamet etmektedir). soylentiye gore denetiminde gerceklesen topkapi sarayi'nin restorasyonu sirasinda hastalanip da ise gidemediginde evinin penceresinden durbunle iscileri ve calismalarini denetler, ertesi gun hesap sorarmis. robert anhegger de ayrica ikinci dunya savasi sonrasindaki hollanda'da ilk goethe enstitusu'nu kuranlardandir.
  • pazar sabahinin erken saatlerinde cok sevdigi istanbul'a, neredeyse otuz yili askinda suredir ikamet ettigi dogan apartmani'na, restore ettigi topkapi sarayi'na veda etmis ondan daha once bu dunyayi terk eden anhegger'in yanina gitmis insandir. yeni kurulan turk cumhuriyeti'nin yitip giden gercek bir yildizidir, geriye de gokyuzunde onun gibi fazla bir yildiz kalmamistir. kalanlar, herkesin bildigi yildiz olmaya ozenen ama yanar doner ates bocegi olmaktan ileriye gidemeyen varliklardir.
  • son dogumgununu balonlarla kutlamis olan, cocuklugumun guzel oyunlarinin ev sahibesi, sevgili moli. ben hatirlamiyorum, kucukken onun takilariyla oynuyormusum bir gun, nerden buldun bunlari demisim, coplukten demis, bana da gosterir misin o coplugu demisim... nasil guzel guzelerek anlatirdi bunu.
  • mualla eyüboğlu, ressam ve şair bedri rahmi eyüboğlu ile yazar sabahattin eyüboğlu'nun kız kardeşi.. 1942 yılında güzel sanatlar akademisi mimari bölümü'nden mezun oldu, türkiye'nin ilk kadın mimarlarındandır.. köy enstitüleri programında -ağabeyi sabahattin eyüboğlu ve ismail hakkı tonguç gibi isimlerle birlikte- mimar, öğretmen olarak çalıştı.. topkapı sarayı harem dairesi olmak üzere çok sayıda tarihi eserin restorasyonunu yaptı.
  • mualla eyüboğlu anlatıyor…

    şair ve ressam bedri rahmi eyüboğlu ile yazar sabahattin eyüboğlu’nun kardeşi mualla eyüboğlu 1942’de devlet güzel sanatlar akademisinden mimar olarak mezun olduğu yıl talim ve terbiye dairesi üyesi ve tonguç’un yakın bir danışmanı olarak köy enstitüleri kanunlarının, yönetmelik ve programlarının çıkışında büyük yardımları, katkıları olan ağabeyi sabahattin eyüboğlu’nun cesaretlendirmesi ile 1942’de enstitülerin yapı kolu başkanlığına tayin oldu. bu tarihten sonra mualla eyüboğlu, hasanoğlan köy enstitüsünde yapı kolu başkanı ve enstitü yüksek bölümü inşaat öğretmeni olarak çalışmaya başladı.
    mualla eyüboğlu, köy enstitülerinde göreve başlama öyküsünü şöyle dile getirir:
    “akademi’den yüksek mimar olarak yeni mezun olmuşum. annemden izin alıp bir haftalığına sabahattin ağabeyimi ziyarete ankara’ya gidiyorum. hiç unutmam bir cumartesi günüydü. ağabeyim daha ankara’ya varır varmaz, o gün ismail hakkı tonguç’la tanıştırıyor beni. o da o an tayinimi yapıyor hasanoğlan yüksek köy enstitüsü’ne. yapı kolu başkanı olarak. ailem şaşırdı bu duruma, böyle apar topar. ama izin verdiler işte. sonradan çok tenkit edilmişler akrabalar tarafından, ‘nasıl yollarsınız bu gencecik kızı oralara!’ falan diye. babam çok memnundu, köylerde çalışacağım, memlekete hizmet edeceğim diye. eh annem de her zaman ‘aman uşaklarım elinizden geldiği kadar köylücükleri okutun!’ diyerek büyütmüş bizleri. eh sabahattin ağabeyim de ankara’da bu projeye gönül vermişlerin başlarında geliyor. babam da peki deyiveriyor işte.”
    mualla eyüboğlu, hasanoğlan yüksek köy enstitüsünde eğitmenlik görevi de yaptı. mimarlık bilgisi, zirai yapıcılık, teknik resim, iç süslemeciliği, sanat ve uygarlık tarihi, işlik ve seminer çalışmaları derslerini verdi. bu derslerin bir kısmı teorik iken bir kısmı uygulamalı olarak gerçekleştiriliyordu. öğrencilerin burada öğrendikleri bilgileri köylerine döndüklerinde uygulayabilmeleri hedefleniyordu.
    mualla eyüboğlu, hasanoğlan yüksek köy enstitüsünde öğrencileri ile birlikte müzik okulu, marangoz atölyesi, hamam, çocuk bahçesi ve kantin inşa etmiştir. kantin binasında öğrencilerin köylerinde kendi çatılarını tamire mecbur oldukları zaman nelere dikkat etmeleri gerektiği ile ilgili teknik bilgilerin verilmesi amacıyla toprak dam kullanılmıştır. bu örnek de gösteriyor ki köy enstitülerinde inşaat faaliyetleri bile eğitimin bir parçasıydı.
    mualla eyüboğlu enstitüde öğretmenlik yaparken kendisinin de pek çok şey öğrendiğini şöyle dile getirir:
    “şimdi ben mimarlık’tan mezun olduğumda kerpiç nedir, çimento nasıl karılır görmemiştim ki hiç. orada uygulama sırasında öğrendim her şeyi. yanımda iki macar usta çalışırdı. gerisi öğrenci.”
    “bir yandan hasanoğlan’da öğrencilere proje okuma ve uygulama dersi verirken, bir yandan da öğrencilerle kendi köylerinde içinde yaşadıkları binaların atölyelerini yaptırmaya çalışıyordum. onlar benden çizim ve okuma teknikleri öğrenirken, ben de onlardan anadolu’nun değişik yörelerindeki yaşam koşullarının belirlediği mimari hacimleri, malzemeleri öğreniyordum.”
    mualla eyüboğlu’nun köy enstitülerindeki görevi sadece hasanoğlan’dan ibaret değildi.mualla eyüboğlu, diğer köy enstitülerindeki faaliyetlerini şöyle belirtir:
    “kurulu olanların eksik binalarının projelerini çizer, çocuklara verip ayrılırdım oradan. planların tatbikatında güçlük çekiliyorsa, o zaman biraz daha uzun kalıp nasıl tatbik edileceğini de gösterirdim. birkaç gece bu enstitülerin misafirhanesinde kaldıktan sonra, yine hasanoğlan’a dönerdim.”
    böylelikle mualla eyüboğlu, ülkenin pek çok yerinde köy enstitülerine bağlı köy okullarının inşaatlarını kontrol etmiş ve bu sayede anadolu’yu tanımıştır.
    eyüboğlu, ortaklar köy ensitüsünde görevli iken geçirdiği zehirli sıtma dolayısıyla köy enstitülerindeki görevini bırakır ve devlet güzel sanatlar akademisinde asistan olarak çalışmaya başlar. ayrıca ülkenin pek çok mimari çalışmasına da imza atar.
    köy enstitüleri kapatıldığında ise duygularını şu şekilde anlatır:
    “50.000 köye ilkokul yapıldı 10 sene içinde. hakiki bir eğitim seferberliği yaşadı türkiye. devlete hiç yük olmadan. eşraf malzeme verdi, öğrenci ve öğretmen emeğini koydu. çok yazık oldu. çok kötülükler yaptılar bu memlekete. insan hakikatleri bilince kırılıyor ister istemez.”
    eşi alman türkolog dr. robert anhegger’dir. mualla eyüboğlu anhegger, 13 mart 1919 - 16 ağustos 2009.

    kaynaklar:

    bir destana dokunan kadın eli: mimar mualla eyüboğlu
    sakarya, z. (2010) mualla eyüboğlu ve köy enstitüleri.
    çokuğraş, ı. ve gençer, c. i. (2018), çok yönlü bir cumhuriyet mimarı: mualla eyüboğlu.
hesabın var mı? giriş yap