• münazara kazanmanın en pratik yolu, agitasyon ağırlıklı konudan çok konunun tartışana yüklenmektir.kişiler ve algılarıyla kafayı bozarsanız, savunmaya geçmekten size saldırıda bulunamazlar.
    fikrilerini değil kendilerini savunurular ve voila!
    kazandınız.
    oh la la da diyesim geldi.
  • sözlükte sıkça ratslanan bir tartışma metodudur aynı zamanda.
    zira birbirini çok az ya da hiç tanıyan kişilerde münazara kaçınılmaz bir reflekstir."sözlükte böyle böyle" diye eleştirdiğmi sanmayın bu kadar hava da kalabilen ilişki ve insanların yapıcı olmak adına tartışmalarındansa, kendilerini ve insanları tanımak adına münazarada bulunmalarını her zaman tercih ederim.ayrıca yapıcı ve olumlu olmak adına kırılıp dökülmekten her zaman daha zevklidir, satranç gibi kafayı patlatırsın "şunu desem, o da şunu der ki ben şu yemi atarım o da zengap gibi atılır, patlarım lafı çekilirim köşeme" diyerek zevkli bir beyin jimnastiği yaparsın.
    akabinde her satranç maçında olması gerektiği gibi münazarada bulunduğun kişinin elini sıkar, ahah huhu güler geçersin.zira akıllı adam kafayı böyle şeylere takmaz.
  • münazarada savunduğun fikre inanmıyosan bile
    çok iyi savunup, konuya hakim olup kendini bile inandırabilirsin ..
    münazaralar genelde liselerde yapıldığı için jüri öğrenciler arasından seçilirdi ve kazanıp kazanamamanız biraz da arkadaşlık ilişkilerinize kalırdı
  • üniversiteler arasında gelenekselleşmeye başlayan turnuva. bu sene ktü'de yapılacak.
  • (bkz: tartisi)
  • insanı şeytanın avukatı olmak zorunda bıraktığı için son derece gereksiz tartışma çeşidi. gerçek hayatta karşılarındaki rakipleri gibi düşünmelerine rağmen kimin hangi tarafı savunacağı kura ile belirlendiğinden insanları birbirine düşüren ve sadece laf ebeliği yapma becerisini geliştirerek, bir süre sonra yarışma hissinin de etkisiyle her iki tarafın da birbirini göt etmeye çalıştığı, insanların düşüncelerine kalıcı zararlar verdiğini düşündüğüm, gencecik insanları belli başlı kalıpları öğrenmeye ve kullanmaya iterek zaten yeterince kalıplaşmış günümüz yaşamını destekleyici tartışma.

    siz inanmadığınız bir şeyi savunabilir misiniz?..

    (bkz: biz inandık siz de inanın)
  • ikiser kisilik dort takimla yapilir. takimlar: hukumet acilis, muhalefet acilis, hukumet kapanis ve muhalefet kapanis olarak adlandirilir.
    verilen onermeyi (orn: eksi sozluk turk ahlak yapisina uygun degildir.) hukumet acilis takiminin birinci konusmacisi (bkz: basbakan) tanimlar ve onermeyi nitelendirir. cesitli tezlerle destekler. yapilan tanim cok onemlidir. onerme daraltilir ve muhalefetin argumanlari alassagi edilebilir. ornegin neydi onermemiz; eksi sozluk turk ahlak yapisina uygun degildir. bunun tanimini basbakan;
    "arkadaslarim eksi sozluk turk ahlak yapisina uygun degildir, cunku genc arkadaslarimiz bilgisayarin basindan kalkmayarak ata sporumuz olan ciriti ihmal etmektedirler" olarak yaparsa, muhalefet ve hukumetin diger kanadi eksi sozlugun cirite zararlarini tartisirlar. muhalefetin bu konuda ne soyleyebilecegini bilemem ama zor olur sanirim.
    muhalefet baskani ise konusmasini bu dogrultuda anti tezler ve yeni alternatifler sunarak yapmalidir. ornegin:
    "arkadaslarim eksi sozluk turk ahlak yapisina kesinlikle uygundur hele hele cirit sporunu yuceltebilecek yegane paltformlardan biridir. cunku eksi sozlukte cirit basligi altinda sayisiz entry bulunmaktadir ve snefruadli sozluk userinin girdigi entry ciriti cok iyi anlatabilen bir aciklamadir. ayrica sozluk platformunda kimi zaman yapilan zirvelere eksi sozluk erzurum cirit zirvesi katilacak ve suserlerin ciritle icli disli olmasi saglanacaktir."
    dikkat ederseniz karsi cikti ve destekledi.
    ayrica biraz once 9 olan entry sayisini sayisiz olarak nitelendirdim. bu tarz sayilar kullanmak juriyi etkiler. eger dokuz deseydi munazir juri etkilenmeyebilirdi.
    hukumet kapanis konusmacilari, tanimi degistirmeden sadece biraz acarak hukumet acilisi destekler.
    muhalefet kapanis ise son konusmayi yaparken muhalefetin urettigi tezleri biraz daha genisletir ve destekler ama asla yeni bir tez uretemez.
    gerek hukumetin gerekse muhalefetin acilis ve kapanis takimlarinin da birbirleriyle rakip oldugunu unutmamak gerekir. bu durumu koalisyon taraflari olarak betimleyebiliriz.
    konusmalar yedi dakika olarak yapilir. ilk bir dakika ve son bir dakika haricindeki bes dakikada karsi taraflar konusmaciya soru sorabilirler. bunu yaparken ayaga kalkip "soz istiyorum" ya da " hede hodo konusu hakkinda" demek zorundadirlar. soru soranlara soz hakki verip vermemek konusmacinin elindedir. ideal soz hakki verme sayisi ikidir. soru soran kisinin suresi ise on bes saniyedir.
    yedi dakika suresi bittigi zaman bir zil calar konusmaci konusmasini surdurebilir. fakat bu yirmi saniyeyi gecemez. gecerse konusmaci sozle uyarilir. onu da kaale almazsa -ki ben karsilasmadim ama- sanirim dovulerek kursuden indirilir.
    juri uyelerinin puanlama yapilirken dikkat ettigi bir cok sey vardir:
    vucut dili, konusma estetigi, konuyu tanimlama ve destekleme, goz koordinasyonu, konusmaya baslarken kullandigi kelimeler (sayin juri ueleri, sayin hukumet kaniadi ve sayin muhalefet kanadi gibi) vs...
  • içerik- sunulan tezler de çok önemlidir fakat teknik kuralların ihlali güçlü tezlerinizi sıfıra indirir mazallah. herkes yerini görevini iyi bilmelidir- hükümettir kapanıştır falan; yukarda anlatılan görevleri hiçe saymak sonuncu yapıverir takımı. konu yarışmacılara 15 dk önceden verilir, bu süre içinde yarışmacılar takım arkadaşlarıyla genel bi plan ve tez üretimi üzerine hazırlanır. dolayısıyla arka plan bilgisi önemlidir.
    konuşma anında planlı programlı olmak çok önemlidir, zira 7 dk.lık konuşma plansız "şu şöle demişti, o ööle değildir, zarttı zuttur" gibi tez çürütmelerle dağılır, ne siz bişi anlarsınız ne jüri. tez çürütmeler, oluşturulan planın içeriğiyle paralel yapılmalıdır.
    netekim eğlenelim öğrenelim düsturuyla katıldığınız maçlara ve münazaraya çok kaptırırsınız, çılgın tartışırken yakalarsınız kendinizi. arada sırada batıp çıkmalar mevcuttur tabi, insanız.
hesabın var mı? giriş yap