• oy avciligi yapan siyasilerin uydurmasi olan (isine gelen) hadise.
    "yoksa normalde %99'u musluman olan bir ulkede niye musluman oldugunu ozellikle ifade etmek zorundasin ki? musluman oldugunu ozellikle ifade etmek sana ekstra puan mi kazandiracak? veya kendine demokrat diyen diger kisiler musluman degil de kafir mi? bunu mu demek istiyorsun?" der koseme cekilirim.
  • (bkz: din istismari)
  • (bkz: oksimoron)
  • türkiye'de yapılan 3 kasım 2002 erken genel seçimlerinin ardından hortlayan kavram. inanışa göre avrupa'da laik olduğunu inkar eden ancak laik devletin esaslarına uyan siyasi oluşumun, yani hristiyan demokratların türkiye cumhuriyeti'ndeki karşılığıdır. ancak bu yorumu yaparken gözden kaçan nokta, somut olan kilisenin referans alınmasıdır. öte yandan islam aleminin kilise gibi somut bir danışma ve dayanma merkezi yoktur. dolayısıyla müslüman demokrasi gibi yepyeni bir kavramın yaratılması her ne kadar mümkünse de müslüman demokrat kavramı, avrupa'dakinin muadili olması hasebiyle içi boş bir kavramdır.
  • cüneyt ülsever'in politik arenaya kazandırdığı tanım.
  • akp 'nin kimlik arayışı sorununu çözmek için almanlardan ödünç aldığı tanım.

    onlar da muhafazakar , biz de muhafazakız ; onlarda da inançlarını ideolojik düzleme taşımışlar , biz de aynısını yapıyoruz ; "bakın biz ne kadar şiriniz , bizden korkmayın sakın" demek için kullanılmakta olan ve bundan 2 ay önce bu insanların yüzlerine bakmayan güzide basınımız ve türkiyeye bir denek edası ile yaklaşan yabancı politikacılar tarafından da sıkça tekrarlanmaka olan paradoksun diğer adı.
  • teoman duralı'ya göre, laiklik kavramının tarihsel gelişimi ve ruhban sınıfının olmaması açısından bakıldığında; müslüman demokrat kavramı kadar ve mesela, rejimin laikleştirilmesi projesi de türkiye bağlamında konudışı*dır.
  • 9 senedir iyice palazlanan ortalama yobazlıkta bir türkiye müslümanının demokrasi algısı (ya da bülent arınç style)=islâm ahlâkı. müslüman olmayan ya da daha doğru tabir ile bu gruba girmeyenlere naçizane tavsiyelerim: müslümanları tahrik etmeyeceksin (bir müslümanın neye tahrik olabileceğini bilemezsin. hemen herşeye bir kulp takıp seni doğru yola (!) çekmeye çalışabilir. ister sözle, ister şiddetle), müslümanlara saygı göstereceksin, onun kutsalı harici hiş bir şey kutsal olamayacak ve o nasıl istiyorsa öyle davranacaksın. mesela bir müslüman istediği her yerde namazını kılabilir (kılsın, benim için sorun yok). bu bir temel insan hakkıdır. ama başka bir kişi ramazan'da sokakta içki içemez, sevgilisini öpemez. bunlar müslümanları tahrik etmeye yönelik ahlâk dışı davranışlardır. hak değildir. bir kişinin müslümanların kendini demokrat olarak zannettiği ve ifade ettiği yerde böyle hakkı olamaz. bir hak varsa, bu sadece müslümanadır ve islâm ahlâkı içindedir. bunun adı da türkiye'de ileri demograğsidir. senin özgürlüğün onun izin verdiği kadardır. yıllardır ağızlarında düşürmedikleri "mağdurum da mağdurum" haykırışları kısacık zaman içinde "zalimim de zalimim" e dönüşüverdi. işin en ilginç yanı ise bundan hiç hicap duymamaları.

    herşey gelip geçer ama bunların en kör gözüme kör parmak şeklinde hareket edeni olan başdemokrat tayyip erdoğan şu hareketi ile ömrüm boyunca aklımdan çıkmayacak: bir sene önceki 23 nisan'da temsili olarak başbakan koltuğuna oturan çocuğa ilk tavsiyesi: "yetki artık senin. ister asarsın, ister kesersin".
hesabın var mı? giriş yap