• hic beklemedigim bir aksamda, bir dost kutuphanesinde hayatima giren, aniden cok sevdigim -ve yeni baskisi yapilmayan- bir kitabi aramis, nasil yaptiysa bir haftada zahmetsizce bulmus ve bana kendi elleriyle teslim etmis kisi. bana hayatimda gordugum en guzel ve en incelikli jestlerden birini -ustelik dogum gunume gunler kala- yasatmis bu kisinin, umarim hayati boyunca 'zor bulunan kitap getirenleri' cok olur. *
  • tiyatroya kalbini vermişlerden.

    türk tiyatro esnafı'na korkulu rüyalar gördüren sıkı eleştiri yazılarının sahibi.

    mutemadiyen mutebahhir.

    muteheyyic muteber.
  • anlamını "mütemediyen yaşayacak olan" diye yorumladığım, ankara'nın bozkırında üstüne basılarak ruhunu teslim etmiş bir kaplumbağa.
  • ağır ayarcı bu adam anladığım. bulaşmamak lazım.

    (bkz: #19771851)
  • asiklar diyarinı sözlükte paylaşarak beni nedense mutlulaştırmıştır. eline sağlık.
  • son iki gündür taraf gazetesi ile ilgili girdiği 3 entryde (bkz: taraf/#22702131), (bkz: taraf/#22705741), (bkz: taraf/#22724075) aslında bir kaç cümle ile anlatılabilecek bir olayı uzatarak onlarca paragraf, alıntı, bakınız vererek gereğinden fazla büyütmüştür. arka arkaya gelen bu entryler, uzunlukları sebebiyle ilk bakışta nasıl bir günah işledi de bu kadar yazı yazıldı diye düşündürüyor fakat okumaya başlatınca 3 entrynin de aynı şeyden bahsettiği ve her entryinin de kendi içinde tekrarlardan oluştuğu görülmektedir.

    ilk entry aslında bir akp eleştrisi olmasına rağmen bir şekilde yıldıray oğur'a bağlanmış ve nedense taraf başlığı altına girilmiştir. yani bu entri aslında pekala akp yada tüsiad başlıkları altına yazılabilirdi. taraf gazetesi yazarı yıldıray oğur'un akp'den yeni bir anayasa beklentisi içinde olması bu yazının taraf başlığı altında girilmesini gerektiriyorsa aynı yazının akp'den anayasa beklentisi olan bütün yazarların yazıkları gazetenin başlığına da yazılması gerekirdi yada en azında yıldıray oğur başlığına yazmak daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

    ikinci yazıda ise taraf'ın cemil çiçek'in anyasanın ilk 3 maddesi ile ilgili değişiklik yapılamayacağı ile ilgili haberi vermemekle suçlanmaktadır. yine bol miktarda tekrarlarla kafa karışıklığı sağlandıktan sonra yıldıray oğur'un twitter'dan nuray mert'in ilk 3 maddenin değiştirilemeyeceği ile ilgili sözlerini eleştirmesini yazının merkezine koymuştur. dikkat ederseniz twitter'da yazılan bir yazı. yazarımız yine yıldıray oğur ile ilgili kişisel bir husumet taraf başlığı altına taşımıştır. söz konusu yazıya geri dönersek taraf gazetesi mutebaki'nin ifadesi ile "dostlar alışverişte görsün diye" 11. sayfasında cemil çiçek'in tüsiad'ın anayasa çalışması ile ilgili düşüncelerini vermiş olması mutebaki'yi tatmin etmemiş olması mutebaki'nin eleştirisinin temel noktası. sonuç olarak tekrarlardan oluşan uzatılmış yazı taraf gazetesinin cemil çiçek'in demecinin 11. sayfada saklaması ve akp destekçiliği yapması. taraf gazetesinin aynı gün 1. sayfasına baktığımızda geçekten de cemil çiçek'in demeci verilmemiş fakat akp'nin anayasa çalışmasını desteklediği ile ilgili de herhangi bir haber verilmemiş.

    üçüncü yazı ise mutebaki'nin 2. yazısında fark edemediği "meşhur" 24 mart 2011 tarihli taraf gazetesinin 11. sayfasında tüsiad'ın anayasa çalışması ile ilgili tepkileri verdiği haberde bulduğu bir yanlışlık üzerine kurulmuş. bu yazıda yine öncekiler gibi tekrarlar ve yıldıray oğur husumeti ile süslenmiş. söz konusu yanlış ise taraf gazetesinin ilgili haberinin ilk paragrafında akp ve bdp'den olumlu tepkiler, chp ve mhp'den olumsuz tepkiler geldi şeklinde yazmasına rağmen son paragrafta cemil çiçek'in ifadesine yer vermesi ve adeta kendini tekzip etmesi.

    mutebaki akp'den olumsuz tepkiler gelmesine rağmen ilk paragrafta akp'den olumlu tepki diye haber yapmasını eleştiriyor ve bu üç yazıda kendisine hak verebileceğim tek nokta bu. gerçektende akp içinde tüsiad'ın anayasa çalışması ile ilgili olumlu değerlendirmeler gelmesine rağmen cemil çiçek gibilerden olumsuz değerlendirmelerde gelmiş ve ilk paragrafta bir haber hatası olduğunu söyleyebiliriz. fakat mutebaki'nin onlarca paragrafla bu olayı anlatması kadar büyütülecek bir olay mı onda emin değilim.

    mutebaki bu kadar ince bir ayrıntıyı bu 3 yazı ve onlarca paragrafla anlatıyorsa taraf gazetesine verdiği değerdendir yada taraf gazetesine ayrı bir garezi vardır. çünkü bu tür hatalar bilinçli yada bilinçsiz çoğu gazetede bulunmakta. eğer taraf gazetesi değer verdiği ciddi bir gazete ise bu kadar küçük bir ayrıntıyı "omurgasızlık" ve akp destekçiliği" gibi ciddi suçlamalar yapmaması gerekirdi. bu durumda belli bir husumeti olduğunu düşünüyorum.

    son olarak mutebaki'nin akp destekçiliğiyle eleştirdiği taraf gazetesinini geçmişte başbakanı kimsenin atamayacağı başlıklarla eleştirdiğinin hatırlatmak gerekir. paşasının başbakanı ve yine başbakanın isviçre'deki banka hesapları ile ilgili manşet bir yana dursun bugünkü birinci sayfada bile bolca hükumet eleştirileri bulunmakta.

    - kürde sivillik de yasak haberi ile bdp'nin sivil itaatsizlik eylemlerinde şiddet gördüklerini yazmıştır.
    http://www.taraf.com.tr/…urde-sivillik-de-yasak.htm

    - ergenekon'da radikal yanlış manşeti ile yine radikal gazetesinin basılması ve ahmet şık'ın kitabının toplatılmasını eleştirmektedir. bunun hükümet değil de yargı eleştirisi diyenler olabilir. evet ama siz değil misiniz tüm bunlardan hükumeti sorumlu tutan.
    http://www.taraf.com.tr/…ekon-da-radikal-yanlis.htm

    - yine "başbakan'ın nato'nun libya'da ne işi var sözüne rağmen tezkere meclis'te dün geçti" haberi ile ince bir eleştiri getirmiştir her ne kadar operasyonları desteklese bile.
    http://www.taraf.com.tr/…r/ve-tezkere-geciverdi.htm
    not: bu haberin internet baskısı ile gazete arasında fark var. söz konusu cümleyi internet baskısında bulamadım. basılı gazetenin birinci sayfasında mevcut.

    şimdi mutebaki bir küçük haber için bu kadar yazı yazıp sonuç olarak taraf'ı akp yalakalığı ile suçlarken akp'yi eleştirdiği haberleri de vermesi gerekir. açıkçası yazılarını takip ettiğim ve "tarzını" da beğendim bir yazarın yazılarını daha hakkaniyetli ve titiz olması gerekir diye düşünüyorum.

    edit: ben bu yazıyı yazarken aynı haber ile ilgili dördüncü bir yazı daha yazılmış. fark etmemiştim. bu dördüncü yazı yazdıklarımı destekler nitelikte. yine ilk 3 yazının özeti yada tekrarı. eğer aynı konu ile ilgili tekrar birkaç yazı daha yazarsa taraf'ın akp yalakalığına inanabilirim.
  • benim hakkında yazdığım yazıdan (bkz: #22726712) sonra bir cevap yazısı yazmış (bkz: #22728743) fakat medya eleştirisinde gösterdiği titizliği benim yazımda gösterememiş yazar.

    öncelikli olarak evet "uzuuuun uzuuuun" yazdım çünkü anlatmak istediğim şeyler ancak bu kadar cümle ile yazılabilir. yazdığım yazının uzunluğu tekrarlardan veya başka birşeyden kaynaklanmıyor. hele hele uzun uzun ve detaylı yazan birinin bundan şikayet etmemesi gerekir diye düşünüyorum.

    uzun yazımın özetini yıldıray oğur husumetine bağlamış ki yazıyı okuyanlar özet olarak yıldıray oğur husumetini çıkaramazlar. burada titizlik göstermemiş ve temelde anlatmak istediğim şeyi çarpıtmıştır. yıldıray oğur husumeti sadece yazının içinde küçük bir tespit, mutebaki'nin belirttiği gibi bir suçlama değil. yazımda belirttiğim mutebaki'nin üç yazısında da kalıp cümlelerle yıldıray oğur'dan bahsetmesi bende böyle bir izlenim oluşturdu. eğer ki kendisi benim yıldıray oğur'la kişisel bir husumetim yok diyorsa doğrudur, kişinin beyanı esas olduğundan bu konuda söyleyebilecek birşeyim yok. eğer bir suçlama olarak algılamışsa niyetimin bu olmadığını belirtirim.

    ikinci olarak medya eleştirisi yapan birinin yazdığı yazının da eleştirilebilir olduğunu bilmesi gerekir. getirdiğim bütün eleştiriler şahsına değil yazdığı yazıyadır. bunu "keyfinin kahyalığına soyunma" olarak belirtmesini açıkçası anlayamadım. benim belgesiz, kanıtsız çamur attığımı iddia ediyorsa kendisinin bunu kanıtlaması gerekir. iftira etmek çamur atmak gibi bir niyetim olmadığı gibi yaptığım eleştiri belli bir saygı çerçevesindedir.

    kendisin uzun uzun yazması, mümkün olduğunca kaynak ve link belirtmesi eleştirdiğim bir konu değil, tersine yazdığım yazının son paragrafında tarzını beğendiğimi de belirtmiştim. eleştirdiğim nokta çok basit olan bir olayı tekrarlarla dağıtarak çok büyütmesi ve çarpıtmasıdır. tekrar tekrar yazıdğı 4 yazının tamamı tek bir olaydan bahsetmekte ve bu olay üzerinden taraf gazetesine "akp yandaşlığı" ve "omurgasızlık" gibi ifadelerle çamur atmasıdır.

    son olarak evet taraf gazetesi zaman zaman hataları olsa bile sürekli takip ettiğim ve edeceğim güvendiğim bir gazetedir. türkiye medyasında bir devrim yaratmıştır. kimsenin yayımlayamayacağı haberleri yayımlamıştır. haksız bir şekilde saldırıldığında savunduğum ve yine savunacağım gazetedir. mutebaki'nin gönüllü avukatlık dediği şey okurun gazetesini sahiplenmesidir.
  • kikuchiyo'nun taraf gazetesine mesnetsiz ve haksız bir suçlama iddiasında bulunduğu ve bu iddiasında devam ettiği yazardır.

    kikuchiyo'nun bu iddiasını (bkz: #22726712) bahsedildiği gibi kuru kuruya değil, her üç yazısını (şu anda mutebaki'nin aynı konuda taraf başlığı altında 5, adalet ve kalkınma partisi başlığı altında 1, yıldıray oğur başlığı altında 1 yazısı bulunmaktadır) tek tek inceleyip haksız olan noktalar tek tek belirtmiş, mutebaki'nin bu yazılarının sonucu olarak "taraf gazetesinin akp destekçiliği yaptığı" iddiasının çarpıtma olduğunu aynı gün (25.03.2011) birinci sayfada yer alan 3 adet akp/hükumet eleştirisi haberiyle desteklemiştir.

    kikuchiyo bu yazısında mutebaki'nin iddia ettiği gibi olayı kişisel husumete bağlamamış, tam tersine mutebaki kikuchiyo'ya cevap yazısında (bkz: #22728743) yazının ana konusunu çarpıtıp odaklanması gereken noktayı kişisel husumete çevirmiş, sanki eleştirilen tek nokta kişisel husumetmiş gibi gösterip ad hominem yapmış olmasına rağmen bunu kikuchiyo'nun yaptığını iddia etmiştir.

    kikuchiyo muıtebaki'nin 3. yazısında bahsettiği ve bu tüm yazı dizilerine sebep olan haberindeki hatayı kabul etmiş fakat mutebaki'nin günlerce yemeden içmeden bu konu hakkında yazı yazmasını anlayamamıştır. çok büyük olmayan bu haber hatasını tekrar tekrar yazmak ancak bu gazeteye art niyetle yaklaşıldığının göstergesi olur. taraf gazetesi veya yıldıray oğur'a kişisel bir husumeti olduğu izlenimi de bu noktada ortaya çıkmıştır. "omurgasızlık" ile suçladığı bir gazetenin iç sayfalarındaki bir haberin bir paragrafındaki eksik/yanlış bilgi veya haberin peşine bu kadar takılmış olmasını anlayamaktadır.

    söz konusu haber taraf gazetesinin 24 mart 2011 tarihli sayısının 11. sayfasında çıkan "teklif dahi edildi, ankara karıştı" başlıklı haberdir. söz konusu haberin birinci paragrafında ".... anayasa çalışmasına akp ve bdp’den olumlu tepkiler gelirken chp ve mhp “anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin değiştirilemeyeceği” açıklamasında bulundu." şeklinde bir ifade yer almış. aslında akp içinde olumlu ve olumsuz değerlendirmeler geldiği halde (özellikle anayasanın değiştirilemeyecek maddeleri hakkında cemil çiçek gibi siyasetçiler chp ile aynı oranda karşı çıkmışken) akp'den tamamiyle olumlu tepkiler geldi gibi bir izlenim oluşmuştur. haberin devamında ise mutebaki'nin de belirttiği gibi cemil çiçek'in olumsuz değerlendirmelerine yer verilmiş ve haberin son paragrafı ilk paragrafını tekzip etmiştir. işte yılın gazetecilik skandalı budur.

    http://www.taraf.com.tr/…-edildi-ankara-karisti.htm

    evet mutebaki'nin bahsettiği "son derece ağır bir gazetecilik suçu" bir gazetenin 11. sayfasında yer alan bir haberin ilk paragrafında yanlış haber yer alması ve son paragrafında bu yanlış haberin tekzip edilmesidir. bu olay ile gazete akp yandaşlığı ile suçlanmıştır. dikkat edin bu haber gazetenin manşeti değildir, gazetenin birinci sayfasında da yer almamaktadır. gazetenin 11. sayfasında yer almaktadır. hatalı olan 11. sayfadaki bu haberin başlığı bile değildir. 1. paragrafındaki bir cümledir. üstelik o cümlede anayasa'nın değiştirilemeyecek maddeleri hakkında akp'nin "olumlu" görüşlerinden de bahsetmemektedir, anayasa çalışmasının geneli hakkında akp'den olumlu tepkiler geldiğinden bahsedilmiştir ki bu tüsiad'ın açıklamasından sonra basın toplantısı yapan akp sözcüsü hüseyin çelik tarafından yapılan değerlendirmeye göre doğru bir cümledir fakat chp içinde aynı durum söz konusu olabileceği için kuchiyo zaten bu haberdeki küçük hatayı kabul etmiştir.

    mutebaki'nin "son derece ağır bir gazetecilik suçu" olarak nitelendirdiği taraf gazetesinin 11. sayfasında yer alan haberin 1. paragrafında yer alan hatanın akp yandaşlığı ve omurgasızlık gibi ağır suçlamalarla değerlendirilmesi ve tekrar tekrar yazılması kikuchiyo'nun mutebaki'ye getirdiği temel eleştiridir. akp yandaşlığı yapan bir gazete bunu manşete, olmadı 1. sayfaya, o bile olmazsa haberin başlığına taşır ki yandaşlığı tam olsun, omurgasızlığına helal getirilmesin. bunu 1. paragraftaki bir cümlede yapsa bile son paragrafta tekzip etmez. en azından birkaç gün sonra tekzip eder ki soros'tan paralar, cemaatten destek gelsin. taraf gazetesi bunu başarabilmiş midir? -hayır. taraf ise ne yapmıştır, bir gün sonraki gazetenin 1. sayfasında hükumeti eleştirmiştir. oldu mu şimdi?

    mutebaki elbette kikuchiyo'ya göre küçük bile olsa hataları deşifre edip burada yazmakta serbesttir. bir taraf okuru olarak bunun devam etmesini canı gönülden dilerim. çünkü taraf gazetesinin hataları ve eksikleri olduğunu bende biliyor ve eğer gazete yöneticileri burda yazılan yazıları okuyup bu hata ve eksikleri giderirlerse son derece memnun olurum.

    mutebaki'nin bu hatayı tekrar tekrar yazması yine sorun değildir fakat başka yazarların ilgili eleştiride bulunması yine sorun olmamalıdır. daha önce de belirtmiştim. medya eleştirisi yapan birinin eleştiriden çekinmemesi gerekir. bu eleştirilere karşı tahammülsüz bir tavır içinde olmaması gerekir. (bkz: #22728743), (bkz: #22742050)
  • 3 aydan beri denetim projesi sebebiyle grev yapan yazar. özletmiştir kendini. bitsin artık bu grev.

    (bkz: ekşi sözlük nefret söylemi denetim projesi/#24133125)
  • çoşkun büktel veya hilmi bulunmazla alakalı bir şey yazıldığında, ucundan yöresinden bu yazarla karşılaşırsınız.
hesabın var mı? giriş yap