• türk bestecisi.

    itü tmdk da eğitim gördü, ayhan turan la keman çalıştı. akabinde kompozisyon bölümüne geçti. burada emin sabitoğlu, demirhan altuğ, nail yavuzoğlu, yavuz özüstün gibi hocalardan ders aldı. son zamanlarda dinlediğimiz besteleri arasında istanbul senfonik süiti sayılabilir. ortalama bir dinleyicinin dahi keyifle dinleyebilecegi, cevher sahibi güzel müzikler yazan son romantik. bununla beraber, dinlediğim kadarıyla yaptığı işlere oğuzhan balcı ruhu katabiliyor, müzikal bir karakteri gerçekten de var. gerek besteleri, gerek yaptığı düzenlemeler, insan dinleyince oğuzhan balcı imzası olduğunu anlayabiliyor. piyasada da var kemanıyla klavyesiyle ( nil yedilisinde keman çaldığını görmüş idim ) ayni zamanda itü tmdk da kompozisyon, keman, form bilgisi, teori dersleri veriyor.
  • serkan cagrı nın nefesim çalışmasında dinlemiştim.cd de hemen dikkat çekiyor çalışması.4 lu armoni çalıştığını sanıyorum.tabii klasik armoni temelde hissediliyor.daha iyi olabilir mutlaka.yine de iyi bir kompozitor.
  • 2004 yılında düzenlemesini yapmış olduğu ve şimdilerde popüler olan sordum sarı çiçeğe ilahisinin senfonik şekli mükemmeldir.
  • kemençe için öyle güzel bir konçertino yazmıştırki, insana waaay dedirtir.
    http://www.youtube.com/watch?v=ctrplzqedv0
    edit:ölü linke yolverdim editi
  • oğuzhan balcı'nın muhteşem eseri, keman konçertosunu, 14 nisan'da cemal reşit rey orkestrası'ndan dinledik.. ne diyeyim.. gidip dinlemek lazım. bu eserin giremeyeceği gönül var mıdır, ben bilemedim..

    elbette, her zaman ki gibi olur olmaz yerde alkışlar vardı. ama kimse kasmadı. güzeldi. değerli bir akşamdı.

    oğuzhan balcı çok değerli bir sanatçımız.

    istanbul'da, insanları sokaklara çıkarmamaya yemin etmiş bir yağmura rağmen bir grup insan oradaydı. cem mansur, orhan şallıel, ruhi ayangil seyirciler arasındaydı. o gece başkaları da vardı ama onları çoğunuz sanırım tanımazsınız.. işlerini öyle iyi yaparlar ki insan onlarla bu topraklarda olmaktan heyecana kapılır.

    maceralı bir yolculuktan sonra crr'ye zor yetiştik. kuru kalarak crr'ye ulaşmanın tek yolu vardı. daha önce de denediğimiz o hain yol. lütfi kırdar'ın arkasından borsa lokantası otoparkından asansöre ilerledik. iki kat çıktık lütfi kırdar'ın ikramlarının ortasına düştük. değerlendirecektik. vaktimiz yoktu. orada bir etkinlik vardı sanırım film festivali ile ilgili.. kırmızı halıya, tersinden yürüdük, kameraların önünden, girmekte olan şöhretlerin yanından biz dışarı çıktık. ve crr kapısı..

    şimdi elbette bu bir güvenlik zaafiyeti. ama kimse zarar görmüyor öyle değil mi?.. bir yılbaşı gecesi de "ne varmış burda bir bakalım" deyip, peter sellers'ın, parti filmindeki edasıyla, istanbul'un en coştuğu dakikalarda bir büyüük otelin balo salonuna bir bakış atarken, nilüfer'i dinlemek için servet ödeyenlerin sahnede coşmak için bıraktıkları o şahane sahipsiz masaların dibinde bulmuştuk kendimizi. tabii ki o ikram değildi onu değerlendirmeyi düşünmedik bile ama nilüfer'i dinlemeye hayır diyemedik.. kanımca, yukarlarda bir yerde "niyet" daima değerlendiriliyor, yollar önünüze açılıyor ya da kapanıyor.
  • muhtemelen 10 kasım'a özel soyle bir güzellik yapmış sanatcı.

    https://www.youtube.com/watch?v=m3emminyn20
  • duzenlemeleri cok guzel olan sanatci.
    daha fazla kisinin bu harika insani tanimasi gerekiyor.
  • nezaket sahibi bir insan.
  • 10 aralık 1919 günü kastamonu’da yapılan ilk türk kadın mitingi’nin 100. yıl etkinlikleri nedeniyle ılgaz'dan adını verdiği eseri ortaya koyan besteci ve orkestra şefidir.
  • giresun karşılaması ile tanıştığım ülkemizden çıkmış büyük yeteneklerden.
hesabın var mı? giriş yap