• ukteden selamla;

    bizim algilayamadigimiz ve göremediğimiz bir yerde belki evrenin ötesinde başka evrenler war olduğuna işaret eden bir kuramca... bu mistik bir inanışken sonradan einstein başta olmak üzere (bkz: rölativite teorisi) bazı bilim adamlarınca açıklanaraktan daha samimi ünlemler yaratılmasına vesile olmuştur.
  • mesela bizim yaptığımız hareketlerinin aynısını yapan bizim gibi olan bir evren daha war mı şeklinde de ortaya çıkabiliyor, ondan ayrı, "2 boyutlu war, 3 boyutlu war, daha ötesi de wardır belki" sorusuyla da buluşabiliyor; bu nokta kağıt ve masa örnekleri ile açıklanıyor:

    "uzaydaki tek bir noktayı ele alalım. verin... evet, bu noktanın herhangi bir yöne doğru uzanan hacmi yoktur. war mıdır, hayır. dolasıyla bir matematikçi için o nokta boyutsuzdur. düz bir çizgiyi alalım. geri vereceğim; o da sadece bir yöne doğru uzayıverir. genişliği ve yüksekliği yoktur, kendi halinde yalnızca uzunluğu vardır. matematikçi bunu tek boyutlu olarak kabul eder. ansızın bir kağıt parçasını ele verelim. buyrun, genişliği ve uzunluğu vardır ama derinliği yoktur. öyleyse o da iki boyutludur. bir masayı ele alalım, olmuyorsa sırtlayalım, genişliğiyle, uzunluğuyla ve derinliğiyle üç boyutlu bir nesnedir değil mi ? örneklerimizi bir kez daha inceleyelim: boyutsuz, tek boyutlu, iki boyutlu ve üç boyutlu. belki bunu bıraksan bu gidiyor, öyleyse niye diğer boyutları keşfetmeyelim, niye "yoktur" diyip 3. boyut'ta kalalım"

    ben de hak weriyorum, kalmayalım, diyorum abi.
  • bir de olayın dini bölümü war; kur'an'da; "biz herşeyi çift yarattık" gibisinden bir bölüm olduğunu herkes duymuştur; yani belki de, buraların aynısından, benden, burnumdan, güneşten, en güzeli roxane'dan bir tane daha war olabilir...
  • back to the future 2 de en basit düzeyde işlenmiş olay; zamanda geri gidersin, bi olayı değiştirirsin , başlangıç noktan artık yola çıktığın gun değil, değiştirdiğin olayın yarattığı zincirleme olaylar serisi sonucu oluşan gun olur.
  • kimi bilimadamları mitozla bölünen evrenler kuramı da demiştir bu mefhuma..

    yine bir diğer kimileri, ünlü sayılarımızdan olan 7'yi boyut adetinin üst sınırı olarak telakki etmiştir.. hatta, yoğun enerji noktalarında -aşk üçgenleri, şeytan üçgenleri vs.- moleküllerin ayrışaraktan, o boyut senin bu boyut benim misali atlamalar yapılabilineceğinden dem vurmuştur..

    kimileri ise, evrenin genliğini düşünüp "hadi lan ordan" diye kestirip atayazmışlardır..

    son bi kimiler kalmış köşede.. onlara göre ise, zaman uzamsal olmadığı içün parçalanarak, aynı anda, -burası kilit noktası oluyor: "aynı an" dediğimiz zamanın kendisi oluyor zaar- pek çok doğrusal yöne gittiğini kurup, evrenin kavrayamacaği bir güçle sonsuz dönüşler yaptığını savlamışlardır ki, sonra da düşünce yetilerini kaybetmişlerdir kuşkusuz..

    (bkz: beyin bulandırıcı entry)
  • konuya alex garland'ın the beach'inde ufağından değinilir...
  • paralel evrenler arasindaki geci$ paralel portlar sayesinde saglanir . hmmm .
  • (bkz: back to the future)
    (bkz: star trek)
    (bkz: sliders)
  • evren her karar asamasinda degil, zamanin sonsuz kucuk biriminde sonsuz sayida parcaya ayrilir. sizin karar vermis ya da vermemis olmaniz bu evrenlerin olusmasini ya da var olmasini etkilemez. yeni evrenler yaratamaz ya da yok edemezsiniz, onlar her zaman oradadir, varliklarindan haberiniz olup olmamasi bu gercegi degistirmez. verdiginiz kararlar sadece sizin bulunacaginiz evren hakkinda yapmis oldugunuz bir secimdir. hakkinda teoriler uretilen zaman ve gerceklik makinalari da bu evrenler arasinda gecis yapmanizi saglayacak araclardan baska bir sey degildir.
  • bu nedenle ornegin birisi gecmise giderek buyuk dedenizi oldurdugunde sizin de yok olmaniz gerekir seklinde bir kuram gecerliligini kaybeder. cunku o kisi (bay x diyelim) bazi gercekliklerde dedenizi oldurmeyi basarmis, bazilarinda da basaramamistir. ve siz su anda burada oldugunuza gore bay x'in basarisiz oldugu bir evrene aitsiniz. bu nedenle endise etmenize,paranoyak olmaniza gerek yoktur.
hesabın var mı? giriş yap