• hayal meyal, belli belirsiz bir stimulusun net ve kesin olarak algilanmasi iluzyonu. mars yuzeyindeki surat, wtc dumanlarinin icindeki yuz imaji cok guzel ornekler. insan beyninin isleyisi hakkinda onemli bir ipucu. kaset tersten çalindiginda biseler anlamak ta buna baska bir ornek; anliyoruz ki sadece goruntuler degil, sesler de pareidolia nin konusu olabiliyor.
    klinik durumlarda, kişinin iç dunyasini(!) anlayabilmek için bu durum psikiyatri tarafindan kullanilir, hepimizin bildigi rorschach mürekkep lekesi testi gibi.
  • bulutlarda hayvan ya da değişik şekilller gördüğümüzü sanmamıza neden olan fenomen. şimdilerde mars resimlerinde tavşan, fosil, fırın vs gördüğünü söyleyen radyocu richard hoagland'a karşılık astronom philip plait'in getirdiği açıklama da bu.
  • kanımca ali kırca pornosunda karşımıza çıkan şey. önden bir stimulus ile telkin ile rahatlıkla görmek istediğimizi gördüğümüze bindirebiliyoruz. yani diyesim o ki bu porno alican lakot pornosu diye elimize ulaşsaydı, ona da bir şekilde uyduracaktık.
  • belirsiz, muglak bir goruntu ya da seste anlamli bir seyler gorme/isitme.

    gorsel ornekleri icin:
    (bkz: ataturk e benzeyen bulut)
    (bkz: ataturk e benzeyen golge)
    (bkz: meryem ana desenli tost)
    (bkz: arilarin bal petegi ile allah yazmalari)
    (bkz: tsunami dalgalarinda allah yazisi bulmak)
    (bkz: uzerinde arapca allah yazan balik)
    (bkz: namaz kilan agac fotografi)
    (bkz: vesaire)

    isitsel ornekleri icin:
    (bkz: allah diye bagiran aslan)
    (bkz: allah diye bagiran karga)
    (bkz: kesilirken allah diye bagiran horoz)
    (bkz: vesaire)
  • zayıf bir uyarının başka kişiler tarafından bir kimse ya da herhangi bir cisim gibi algılanmasını içeren bir tip yanılsama ve yanlış algılama durumlarını içeren olay.

    new hampsire'ın beyaz dağlarında görülen bir kaya oluşumu olan "dağın yaşlı adamı" , dolunayda gözlenen "aydaki adamın yüzü" , mars'ta görünen dev bir insansı kafanın görüntüsü ya da bulutlarda gözlemlenebilinen her türlü şekil buna örnek gösterilebilinir.
  • beynimizin görsel karmaşaları öncelikle insan yüzüne, yüz çıkaramıyorsa da tanıdığı diğer şeylere benzetmeye çalışmasından kaynaklanır.
  • günlük hayatımızda da bu fenomenin büyük bir yeri var. örneğin her başı örtülü kişiyi türbanlı olarak, her mini etek giyeni orospu olarak, her canı istediğine istediği şekilde gördüğü için yanlış olduğunu bilse bile hayvanlıkla benzersiz tanımlarla tanımlayarak bu duruma bir örnek teşkil edebilirsiniz. canınız gördüğünüz şeyleri nasıl yorumlamak istiyorsanız ve siz neye inanmak istiyorsanız öyle görüyorsunuz. aslında o şeyin ne olduğunun pek bir önemi yok bu durumda.
  • carl sagan bu hadiseyi, yani otu boku, bildigimiz objelere benzetme hadisesini, beynin garip sistematigine baglamistir.. zira insanlar, bildikleri objeleri görsel olarak tanımak icin belli noktalari referans alirlar ve gerisine dikkat etmezler..

    mesela hemen bir deney yapalim. kafanizi bilgisayarinizdan kaldirin ve üst rafiniza bakin bir kac saniye.. bir kaç kitap goreceksiniz muhtemelen.. kitaplar goreceksiniz.. tekrar bilgisayariniza baktiginizda kaç kitap oldugunu sayabilir misiniz? sayamazsiniz.. işte beyin boyle dandini bişi arkadas.. bazi ayrintilari atliyor..

    insan yüzü, isa'nin saclari, hz meryem in baş örtüsü, allah yazısının şekli hepsi bir şekilde belli referans noktalarina dayali. eğer başka bir cisim, o referans noktalarini saglarsa, yani mesela rafınızda üstüste kitap ebatinda yigilmis kütükler olsaydi, yine o sekli kolayca tanimis olacaktiniz.. diycektiniz ki "rafimda kitaplar var".. yani bir şeyleri kolay tanimak için, kolay akla atmak için beyin daha önceki verileri kullaniyor.. ha bazen yaniliyor, bazen yanilmakta israr ediyor orasi apayri..

    aslinda bu da herkesin beyninin aynı olduguna, aptalligin ve dahiligin beyinle alakali degil icindekiyle alakali olduguna bir kanıt gibi.. fanatik dincinin de beyni aynı çalışıyor, senin de, ama o aptallik yapmakta inat ediyor.. garip işler.

    rabbulalemin öyle bir sistem yaratmis ki, bir seyleri kolay algilayalim die direk
  • tabi bu hadisenin türkce soylenmesi zor.. entelektüel bir tartisma icerisinde

    "arkadasim pareidolia olmussun sen" diyemez insan.. "sinerji gelmiş boyle bi şey olmus" kivaminda kullanilmaz bu kelime.. onun icin türkcelestirmek istiyorum ben bunu ve kenan evren'in "işkence yoktu yahu, sorguydu onlar" demesi gibi "erdal 18 yaşından büyüktü" demesi gibi olaylardan dolayi, boyle bir cevvalige kendisinin ismini verip "evrendolya" gibi bişiler demek isterim.. yarin bi gün ölür, unutulmasın dehası diye.. (gece gece, alakasiz bir yerden ince gördüm.. acaip mutluyum)
hesabın var mı? giriş yap