*

  • dr. laurence peter'in (kanadalı eğitimci) organizasyonların nasıl yanlış çalıştığı üzerine geliştirdiği prensipler. türkiye'de herkes mutlaka öğrenmeli.
  • yukselmeye ragmen basarisizliktan bahsettigi icin akla baska yasalari getiren ilkeler.
    (bkz: murphy yasalari)
  • daha çok peter prensibi diye geçer. her çalışanın ehil olmayacağı, yetersiz kalacağı hiyerarşik seviyeye kadar yükseleceğini ifade eder. prensibin bir başka bakış açısı da, insanlar sürekli terfi ettirildiği için belli bir anda bir çok makamın yetersiz-ehliyetsiz kişiler tarafından doldurulmakta olduğu inancıdır. bu prensip iş değiştiremeyen bütün insanlar için geçerlidir, benim kanımca.
  • hakkında ancak "öyle bir hızla yükselmek ki, sonunda ilk oturduğu koltuktan bile tepetaklak düşmek" diye-bildiğimiz peter principle, kapitalist örüntülerde bir başarısız kılma operasyonudur. işten çıkarma gerekçesine motivasyon düşüklüğü, performan eksikliği filan diye düşülen notun gerçek notudur.
  • türkçeye aynı isimde çevrilen kitapta* ele alınan ilke:

    ingilizce: in a hierarchy every employee tends to rise to his level of incompetence.
    türkçe: bir hiyerarşide her çalışan kendi yeteneksizlik düzeyine erişme eğilimindedir.

    yorum: her tür toplumsal organizasyonda (özel sektör, kamu sektörü, dernek, kulüp, ordular vs.) insanlar organizasyonel yapı gereği yükselir. ancak belli bir mevkiden sonra yetenekleri sisteme karşı yetersiz kalır*.

    dilbert'in kökleri bu ilkeye dayanır.
  • bir hız sorununa işaret eder. hızla altınıza verilen o iskemleden o parası peşin kırmızı koltuğa yükselirkene kaybedeceklerinizi hiç fısıldamaz kulağınıza. (yoksa o fısıldar da sizin kulaklar mı duymaz, duyduğunu anlamaz...)

    --- spoiler ---
    koltuk ne ki, o ilk iskemle bile buyur otur diye altınıza sürülmez artık. sistem bir kapitalizm kötürümü daha üretti ve kapatılacak... kapanacaksa ayağınıza kapanmayacak. bir başka kurban adayına ulaşmak üzere yeniden açacak gülyüzünü. o size geri döner birgün, kurban olayım...
    --- spoiler ---
  • "her insan, başarısızlığına kadar yükselebilir"
  • bilgi yayınevi tarafından basılan, 7,5 ytllik kitap.
  • "bir sıçan kokusu duymaya başlıyorum." *
    sahaflarda bulduğum 1976 bedir yayınevi'ne ait bir baskısı var: peter prensibi. peter ve hull, bizim erdal demirkıran gibi birer ukala *, almancasının önsözünde diyorlar ki: "bu kitabı okuma cesaretini gösterebilecek misiniz? bir anda göz kamaştırıcı bir aydınlanmayla, okulların neden hiç bir bilgi sağlayamadığını, hükümetlerin işleri neden doğru dürüst yürütemediğini, adaletin adaletsizliğini, refahın mutluluk getirmemesini ve ütopik plânların insanı ve insanlığı hiçbir zaman ütopya adlı mutlu ülkeye ulaştırmadığını ve bunun gibi konuların sebeplerini en ince noktalara kadar öğrenmeye cesaretiniz var mı? bu kararı hafife almayınız. bu kitabın okunması tahminlerinizin de üstündeki bir çok fikirlerinizi değiştirecektir. eğer okursanız şu andaki bilgisizliğinizin bir daha gelmemek üzere yok olup gideceğine siz de inanırsınız. bu kitabı okuduktan sonra, ne üsttekilere tapacak, ne de alttakileri ezebileceksiniz. bu okuma, eski saplantıların bir sonu olacaktır. peter prensibini bir okuyan, bir daha unutmaz. onu okumakiçin eline alan bşr daha bırakamaz. okuma ile ne kazanılabilir? basit bir okuma ile içinizdeki kabiliyetsizlik ile mücadele eder, başkalarının kabiliyetsizliğini daha tolerans ile karşılar, işinizde ilerler ve hayatta muvaffak olursunuz. kötü hastalıkların üstesinden gelebilirsiniz. yönetici bir kişiğie sahiğ olabilirsiniz. boş vakitlerinizi değerlendirerek arkadaşlarınızı sevindiririr, düşmanlarınızı şaşırtırsınız. çocuklarınızı etkiniz altına alır., evliliğinize renk katar ve daima taze kalmasınız sağlarsınız. yalnız bu kadar bilgi bile hayatınızda bir ihtilâl yapacak, hattâ onu kurtaracaktır. bu ön açıklamayı yaptıktan sonra eğer hala cesaretiniz varsa, okumaya devam edin, dikkatle izleyin, öğrenin ve peter prensibinden âzami istifade edin."

    başarısızlık seviyesi olarak değil de, daha doğru bir biçimde, ehliyetsizlik seviyesi olarak çevrilmiş. bir hiyerarşide her müstahdem kendi ehliyetsizlik seviyesine * yükselmek eğilimindedir. buna sunduğu çözümler şahane; olumsuz düşüncenin gücü, yaratıcı ehliyetsizlik(sokrat kompleksi), peter palyatifleri(ehliyetsizlik ârazlarını hafifletir), peter plasebosu(bir dirhem hayal bir okka fiiliyata bedeldir), peter kaçamağı(terfi reddi ki tavsiye edilmez). ve en müthiş çözüm; kanaatkârlık, alçakgönüllülük. * * *. bir de topyekûn hayat ehliyetsizliği dediği birşey var ki: "terakki bu mudur! öylesine terakki ettik ki, artık insanın hayatta kalma imkânından bile emin bir şekilde bahsedemiyoruz. bu asrın ümitlerini yıktık ve ilmin mucizelerini, nükleer bir yangının bütün insan soyu için bir ölüm tuzağı olabileceği bir korku hücresi haline getirdik. eğer bu terakki için hararetle plânlamaya, icrâ etmeye, inşa ve yeniden inşaya devam edecek olursak topyekûn hayat ehliyetsizliği seviyesine ulaşacağız."

    sonunda bir de kitaba özel lugâtçesi var ki kitap sırf bunun için alınabilir. misâl:
    kahkahalı atalet: çalışmak yerine fıkra anlatmak
    aşçılar: çorba pişirenler, bazıları ehliyetsiz
    albert einstein: matematikçi ve erkek modasında belirli bir eğilimin yaratıcısı
    hissî terimler: hiyerarşi ilminde kullanılmaz
    istisnalar: peter prensibinin istisnası yoktur
    ilk emir: hiyerarşi idame ettirilmelidir
    azizler: iyi insanlar, fakat ehliyetsiz tartışmacılar
    sokrat kompleksi: bir yaratıcı ehliyetsizlik türü; her işe burnunu sokan öğreticilik
    fuzûlî işgâlci: hiyerarşide sizin üzerinizde bulunan ve terfiye giden yolunuzu tıkayan, ehliyetszlik seviyesine ulaşmış kişi.
    tabulatori gigantism: büyük masa düşkünlüğü
    tabulofobi privata: özel masa fobisi, masaların mevcudiyetine tahammül edememek.

    frankfurter allgemeine zeitung gazetesi bu kitap hakkında şunları yazdı: laurence j. peter ve raymond hull, hiyerarşileri inceleyerek günümüzden geleceğe doğru uzanan çok nefis bir deney sunuyorlar. kitabın en ilgi çekici yanı, bütün kaliteli hicivlerde olduğu gibi istihzâ ve gerçeğin ayrılmaz bir bütün şeklinde içiçe geçmeleridir.
    der spiegel dergisi de şöyle dedi: peter prensibi, sosyolojik yapıyı güzel bir şekilde hicveden büyük bir eserdir.
hesabın var mı? giriş yap