senkronisite

• (bkz: #6310483)
• (bkz: synchronicity)(bkz: the police)
• (bkz: synchronicity)
  
  dış dünyada gerçekleşen bir olay ile ruh dünyamızın kesişmesini ifade eden fenomen.
  
  carl gustav jung bunun bir rastlantı olmadığını, görmesini bilenler için önemli açıklamalar sunduğunu savunur.
  
  jung ile determinist bilim dünyası arasındaki açılmalardan bir diğeridir
  
  (bkz: eşzamanlılık)
  (bkz: tevafuk)
  (bkz: intentional coincidence)
• jung'un en bilimden uzak kavramıdır. bu ne bilimsizliktir.
  
  şöyle ki, kişinin zihnindeki olaylar ile dış dünya arasındaki tesadüfi bağlantılar nedensel olarak birbiriyle ilgisiz görünse de, başka 'bilinmeyen' bir bağlantısı olabilmesi mümkündür diyor.
  daha basitçe, bu ilkeye göre, gerçekleşmiş bir olay her zaman görülebilir bir neden ve sonuç içerisinde dönmek zorunda değildir. mesela ağaca çaput bağlayıp bir dilek diledin ve gerçek oldu. ağaç ve dilek arasında mantıklı bir nedensellik yok gibi görünür ama belki de vardır. bilemeyiz. etki ve tepki, zaman ve mekan algımızın çok daha ötesinde bir yerde gerçekleşebilir.
  
  size 21. yüzyıldan selamlarım ve bir de kötü haberim var herr jung.
  gerçeğin altında gizli bir anlam yok. aslında mutlak gerçek diye bir şey bile yok.
  insan, madde ile kendini bağdaştırmak için fikirlerine bazı kaçak katlar çıkarak varolmanın cazibesine kapılır. gerçekleşen her şeyin bir anlamı olduğuna ve hayatın tesadüften ibaret olmadığına inanmak ister.
  gezegenlerin ve yıldızların harika bir harmoni ile hareket etmesini düşünmek bize iyi gelir. boşlukta anlamsız savrulan dev asteroidleri ve her şeyi yutan kara delikleri düşünmek canımızı sıkar. 2'den sonra 3'ün, sonra 4'ün, sonra 5'in geleceğini bilmek huzur verir ama maalesef bunun hakikat ile pek bir alakası yok. bu, korkunun ta kendisi.
  willkommen der maschine.
  sevgilerimle.