• au sbf de inkilap tarihi ve ataturkculuk dersleri veren tarihcidir. tarihciligin bilinen sinirlarinin disinda, detaylar hakkinda inanilmaz bilgi sahibi, sevimli tatli insandir.
    ankara'da, halide edip adivar'in turkun atesle imtihanı adli kitabi, hersene final ve butunlemede 60'ar puanlik soru geldigi icin sayesinde hala satin alinan bir kitaptir.
    kitapda gecen kedi kopek at isimlerini bilmeyen sinavi gecemez.
  • sevimliliği konusunda fikrim yok. ancak bir keresinde bizim okula* gelmişti söyleşi için ve orada, "1950 sonrası bütün seçimleri karşı devrim olarak" değerlendirmişti hazret.

    sırf bu sözü üzerine, biraz tarih okuyan, biraz siyaset bilen biri ya cumhuriyet düşmanı olur ya da bu adamla dalga geçer.

    27 mayıs'tan ve 28 şubat'tan bahsederken bir tuhaf olmuş sanki tatmin hissine kapılmıştı. asıl buyurduğu vecize ise, mealen, türkiye'yi düşünen tek partinin tsk olduğunu söylemesidir. ona göre askeri müdaheleler yerindeymiş ve de demokrasiyi kurtarmış.

    bir de sina akşin için "takdir edilesi ve sevilesi hoca demişler". olsa olsa kenar da kalmış bir türk büyüğü.

    neden böyle akademisyenler bilim adamlığından imtina edip de ideologluk ve tsk basın sözcülüğü arasına sıkışıp kalırlar anlamış değilim.
  • kendisi odtü'de 3-5 aralık 2003 tarihleri arasında düzenlenen ulusal sosyal bilimler kongresinin kapanış oturumunda, demokrasinin istenmeyen sonuçlarına karşı mükemmel bir çözüm teklif etmiştir hem de öyle tank, general filan içermeyen cinsten. bu çözüme "bilimin ulaştığı son nokta" ve ya "bilimin aciz kaldığı nokta" demek mümkün, ancak bundan önce sina akşin'in kürt sorununa çare olarak da kürt gençlerinin yatılı bölge okullarında okutulmasını (yatılıdan maksat anadillerini unutmaları) teklif ettiğini cumhuriyette okuduğumu hatırlatayım.
    kendisinin kapanış oturumunda, ülkemizin aydın, çağdaş ve ilerici insanlarının geceleri uykularını kaçıran başka bir meselesine, "hükümetlerin serbest ve çok partili seçimler yoluyla, eşit oy hakkı sahibi sıradan vatandaşlarca seçilmesi" sorununa yönelik çözümü ise herkese sahip olduğu diploma sayısı kadar oy hakkı veya diploma sayısı ile doğru orantılı oy gücü tanınması teklifidir. yani ilkokul mezunu bir oy sahibi iken veya oyunun katsayısı 1 iken üniversite mezunu için bu sayı 4, doktora diploması sahibi için 6 olacaktır. bu sözleri ederken parmak hesabıyla "ilkokul, ortaokul, lise, yani üç" şeklinde her düzey için oy sayısını hesaplamış ve espri yaptığını sandıkları için gülmekte olanların bir süre sonra şoka girmelerine yol açmıştır.
  • sbf'de türk siyasal hayatı vermektedir. tam bir beyefendidir. kemik gibi kemalist olmakla beraber, sbf'deki herhangi başka bir öğretim görevlisi derse ne kadar ideoloji bulaştırıyorsa o da o kadar bulaştırmaktadır. görüşlerine katılırsınız ya da katılmazsınız; ancak hiçbir lafının arkası boş değildir.
  • kitabında yer alan ifadeleri aynen isteyen insan. mesela eğer osmanlı rus işbirliği ile ilgili bir soruyu yanıtlayacaksanız "denize düşen yılana sarılır" demek zorundasınız bir kere.
    aynı zamanda kendisi girdiği sınıfın bilincinde değildir, öğrencilerinin suratına bakmaz. yani aniden, yalçınkaya'yı* derse beklerken sınıfa girebilir, şaşkın bakışlarınıza ve garip suskunluğunuza aldırmadan masaya geçip oturabilir, "eveett geçen ders hıristiyanlıkta kalmıştık" diyebilir. ta ki birisi kalkıp yalçınkaya'nın dersi olduğunu söyleyinceye kadar. bunun üzerine de gözlüğünün üzerinden sınıfa bakıp tek kelime söylemeden zayıf bedenini sürükleye sürükleye sınıftan çıkarabilir.
    bi de kendisi cem eroğul'un kankasıdır. bahsi sürekli anayasa hukuna giriş derslerinde geçer.
  • 29 ekim* 2004 tarihinde yaş sınırından mülkiye'den emekli olan akademisyen. lisans eğitimini iü hukuk fakültesi'nde, yüksek lisansını fletcher school of law and diplomacy'de, doktorasını iü edebiyat fakültesi tarih bölümü'nde yapmıştır. tarık zafer tunaya'nın açtığı yolda ilerleyen tarihçiler kuşağının ilk üyelerinden biridir. 1961-1967 yılları arasında robert kolej yüksek okulu'nda öğretim görevlisi, 1969-2004 yılları arasında aü sbf'de sırasıyla asistan, doçent ve profesör olarak görev yapmıştır. son yirmi yılda yetişen çok sayıda tarihçinin hocası olmuştur. (iletişim yayınları'nın yayınladığı kitapların önsözü'ne bakabilirsiniz.)
    son yıllarda siyasal alana eğilmiş ve tutucu bir kemalizm yorumunun savunuculuğunu üstlenmiştir, ancak gündelik ilişkiler içinde karşılaşılabilecek en hoşgörülü insanlardan biri, belki de birincisidir. bu yüzden çok sayılır ve sevilir.
  • kızı, zeynep ışıl akşin odtü hazırlık'ta*sınıf arkadaşımdı. ışıl'ı o zamanlar pek de alışık olunmayan yuvarlak çerçeveli gözlükleriyle*, ekose pantolonuyla, mükemmel notları ve özdenetimi yüksek davranışlarıyla hatırlarım. fellini filmleri hayranıydı. diyebilirim ki o zamana dek hayatımda gördüğüm ilk entellektüel yaşıtımdı. yanılmıyorsam tevfik fikret lisesi mezunuydu. 87'de odtü ekonomi'yi bitirdi. sonrasını bilmiyorum.
  • yeğenleri için

    (bkz: cem somel)
    (bkz: akşin somel)
  • "kisa turkiye tarihi" adli tarihimizi akici bir dille ozetleyen kitabin yazari, ataturkcu kisidir.
  • (bkz: türkün ateşle imtihanı)
    (bkz: halide edip adıvar)
    söz konusu kitaptaki bilimum hayvan isimlerinin ve trenden indiği sırada halide edip neler hissetmiştir konulu soruların cevabının finali geçmek için şart olduğu tarih dersinin sevilen sempatik hocası..
hesabın var mı? giriş yap