tahkim

• sağlamlaştırmak demektir.
  askeri alanda çeşitli araçlar kullanılarak güçlendirilmiş arazilere tahkimatli ya da tahkimli denir.
• hukuk dilinde "hakeme gitme" anlamında kullanılır.
  (bkz: tahkim yasası)
• aziz yıldırım'ın "tahkim kuvulu kavavlavı..." diye başlayan cümleleri ünlüdür.
• (bkz: arbitration)
• konunun ehli biri için (bkz: yavuz alangoya)
• hukukumuzda ulusal (iç) tahkim humk'ta (m. 516-536), uluslararası tahkim ise miletlerarası tahkim yasasında düzenlenmiştir.
  iç tahkime ilişkin hakem kararlarının icrası mümkün değildir. hakem kararının kesinleşmesinden sonra, davacının istemi üzerine, kararın mahkeme başkanı veya yargıcı tarafından onaylanması gerekir.
• humk/517 uyarınca sözleşmesinin yazılı olması gerekir.
• humk kuralları iç tahkime ilişkinken uluslararası tahkimde farklı şekil şartları öngören yabancı yatırımcıyı da biraz teşvik etmek isteyen kanunlarımız vardır. tahkim bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir (bkz: adr) alternative dispute resolution hz. süleyman'a kadar giden bir geçmişi vardır. kitab-ı mukaddeste hz. süleyman'ın hakem olarak iki kadının birden annesi olduğunu iddia ettiği bebeğe ilişkin ortadan ikiye bölünmesi kararı ve gerçek annenin buna rıza göstermeyerek ortaya çıkmaması anlatılır. bunun dışında büyük iskender'in babası kral 2. philip'de sınır uyuşmazlıklarını tahkimle çözmüştür. tahkimi yapan kişilere hakem (bkz: özel hakem) denir. tahkim zorunlu tahkim ve gönüllü tahkim olarak da ikiye ayrılır. gönüllü tahkimde bir uyuşmazlığın tarafları gönüllü olarak hakemlerini seçer ve bu hakemler de bir 3. tarafsız hakem atar, kararlar oy çokluğuyla alınır. yani tarafsız hakemi kim kafa kola alırsa lehine bir karar çıkartabilir.
• (bkz: community justice centre/#25244258)
• mahkemelerce karara bağlanması uzun zaman alan ticari anlaşmazlıkların tarafsız, ehil ve belli konularda uzman olan heyetler tarafından kısa bir sürede çözülüyor olması ve ticarette hayati önem taşıyan gizlilik ilkesiyle uyuşması gibi avantajlara sahip uyuşmazlık çözüm yöntemi.